30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında,Lefkoşa'da Dr. Fazıl Küçük bulvarında, yaya tören birliklerinin katıldığı geçit töreni düzenlendi.
Törene, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Meclis Başkanı Sibel Siber, Başbakan Hüseyin Özgürgün, 2. Cumhurbaşkanı ve Ana Muhalefet Partisi Başkanı Mehmet Ali Talat, 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ömer Paç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Yılmaz Yıldırım, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 28. Tümen Komutanı Tuğgeneral Faruk Yıldırım, 39. Tümen Komutanı Tuğgeneral Erdal Şener, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, diğer bazı bakanlar ile askeri ve sivil yetkililer de katıldı.
Törende, sırasıyla İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tören birlikleri ve halkın bayramını kutladı, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri adına Binbaşı Duran Akbaba konuşma yaptı. Tören yaya tören birliklerinin geçit töreni ile tamamlandı.
AKBABA
Binbaşı Duran Akbaba, 30 Ağustos zaferinin “ulu önder Atatürk’ün önderliğinde milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde, dünyanın en güçlü ordularına karşı elde edilen, hürriyet ve bağımsızlık aşkı ile yanan bir milletin sarsılmaz azim ve inancının zaferi” olduğunu söyledi
Akbaba, “Ülkemizi parçalamak ve milletimizi esaret altına almak, hatta yok etmek isteyen güçler tarafından yıllar boyu hazırlanan planların, o gün için sonuncusu olan sevr planının yırtılıp atıldığı, bu toprakların hakiki ve sonsuza kadar tek sahibi olan yüce Türk milletinin ve kahraman Türk ordusunun bağımsızlığı ve hürriyeti söz konusu olduğunda nasıl şahlandığının tüm dünyaya gösterildiği, yeni Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerinin atıldığı, Türk birlik ve beraberliğinin kudret ve kabiliyetinin nelere muktedir olduğunun tüm dünyaya gösterildiği ve öğretildiği, tarihte bir benzeri bulunmayan eşsiz bir zaferidir” dedi.
30 Ağustos 1922’nin Türk ulusunun dönüm noktası olduğunu belirten Akbaba, Atatürk’ün bir imparatorluğun yıkıntılarından bir milli devlet ve ordu çıkarmayı başararak, 30 Ağustos 1922’de Anadolu’daki yüzlerce yıllık Türk varlığına kast edenleri tarihe gömdüğünü söyledi.