Muhtaroğlu, KOAH’ta Pulmoner Rehabilitasyonun önemini ele aldı
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Musa Muhtaroğlu, Dünya KOAH Günü nedeniyle Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nda (KOAH) “Pulmoner Pehabilitasyonun Önemi” üzerine detaylı açıklamalarda bulundu.
Muhtaroğlu öncelikle, bu yıl Dünya KOAH Günü’nün16 Kasım 2022 olarak belirlendiğini ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın (KOAH) ciddi bir küresel halk sağlığı halini almasına rağmen toplumların hastalık hakkındaki bilgilerinin oldukça az olduğunu ifade ederek, hastalığın önemine dikkat çekmek ve kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla Dünyanın bir çok ülkesinde çok sayıda bilim insanının biraraya gelerek oluşturdukları uluslararası Obstrüktif Akciğer Hastalıkları Küresel Girişimi (Global Initiative of Obstructive Lung Diseases – GOLD) önderliğinde 2002 yılında “Dünya KOAH Günü” olarak ilan edildiğini belirtti. 2002 yılından bu yana her yıl Kasım ayının 3. Çarşambasına denk gelen günde Dünya genelinde KOAH günü etkinliklerinin düzenlenmekte olduğunu dile getiren Muhtaroğlu, bu yıl da GOLD tarafından 16 Kasım 2022 günü etkinlikleri çerçevesinde “Yaşam için Akciğerleriniz” (Your Lungs for Life) sloganının belirlendiğine dikkat çekti.
“2030 yılında KOAH tüm dünyada en önemli dördüncü ölüm nedeni olacak”
“KOAH, nefes darlığı, kronik balgam üretimi ve öksürüğe neden olan önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır” diyen Muhtaroğlu, Dünyada 300 milyon mevcut KOAH hastasının olduğunu ve düşük gelirli ülkelerde oldukça yaygın olduğunu belirterek, açıklamasına şöyle devam etti; 2030 yılında erken ölümler ve sakatlık nedeni ile kaybedilen yıllar olarak tanımlanan “Disability Adjusted Life Years (DALY)” sıralamasında yedinci sıraya, ölüm nedenleri arasında da dördüncü sıraya yükseleceği öngörülmektedir. Tütün dumanına ve diğer solunan toksik partiküllere ve gazlara maruz kalmak KOAH için ana risk faktörleridir, ancak son araştırmalarda doğumdan önce ve sonra yetersiz akciğer gelişiminin yaşamın ilerleyen dönemlerinde KOAH riskini de artırabileceğini tespit etmişlerdir. KOAH'ın ekonomik ve sosyal yükü büyüktür ve artmaktadır. Sistemik bir hastalık olarak kabul edilen KOAH’da egzersiz kapasitesi, yaşam kalitesi ve günlük aktivitelere katılım azalmaktadır. KOAH olan kişilerde, genellikle nefes darlığına bağlı olarak günlük yaşam aktiviteleri sınırlanmaktadır. Yürümek veya merdiven çıkmak gibi faaliyetler kısıtlandığı için, birçok hastanın yaşamı zorlaşmaktadır. Zaman içerisinde azalan fiziksel aktivite ve hastalığın etkisine bağlı olarak kas gücü kaybı gittikçe artar.
Muhtaroğlu, Pulmoner Rehabilitasyon uygulamalarının solunum yolu hastalıklarında özellikle KOAH ile mücadelede büyük öneminin olduğunu söyleyerek açıklamalarının devamında şunları kaydetti: Programlar, hastaların ihtiyaçlarına göre planlanan multidisipliner uygulamalar bütününden oluşmaktadır. Öncelikle iyi bir tıbbi bakım ve detaylı değerlendirme sonrasında hastaya özel terapiler, hastalığın yönetimine ilişkin ilgili eğitimler, fiziksel ve zihinsel iyi oluş için gelişim süreçleri, kişiye özel egzersiz uygulamaları ile semptomsuz sağlıklı davranışları geliştirmeye yönelik uygulamalar yapılır. Bu programlar, hastalığa, hastanın ihtiyaçlarına, hastalığın şiddetine ve yapısına göre kişiye özel olması gerekir. Solunum yolu hastalığı olan kişiler, nefes darlığı yaşamaktan korktukları için fiziksel aktiviteden çekinir ve dekondüsyon gelişir. Fiziksel hareketten ve efordan kaçınma arttıkça nefes darlığı da artar. Pulmoner rehabilitasyon yoluyla tıbbi tedavi ile elde edilemeyen majör bozukluğun düzeltilmesi amaçlanır.
“Egzersiz programı ve eğitimi pulmoner rehabilitasyonun bel kemiği gibidir. Kişiye uygun planlanmış egzersiz programları güvenle uygulanmaktadır. Kuvvet ve kas dayanıklılığını (enduransını) artıran komponentlerle uygulanmalıdır. Aerobik egzersizlerinin yanı sıra esneklik ve germe egzersizleri solunum problemi olan kişilerde postürü olumlu şekilde etkiler ve sağlıklı bir solunumun oluşmasında fayda sağlar” diyen Muhtaroğlu, haftada 2-3 kez büyük kas gruplarını içeren (özellikle boyun, omuz ve gövde egzersizleri) esneklik egzersizleri ilgili kas gruplarına uygulanarak yapılmakta olduğunu ve egzersiz kapasitesinin kişiye göre belirlenebileceğini dile getirdi.
“Rehabilitasyon uygulama programlarının sadece fiziksel değil aynı zamanda psikolojik ve sosyal açıdan da pozitif faydaları vardır. Özellikle yaşlı ve klinik kısıtlaması olan kişilerde Pulmoner ev rehabilitasyon modelleri de tercih edilebilmektedir” şeklinde bilgiler paylaşan Muhtaroğlu, özellikle pandemi dönemi sonrası online olarak hastaların takibi ve programların uzaktan yönetiminin de tercih edilebilmekte olduğunu belirtti.
Pulmoner rehabilitasyonda genellikle uygulanan egzersizler hakkında bilgiler veren Muhtaroğlu, bu egzersizleri şöyle sıraladı:
Alt vücut egzersizleri: Bu egzersizler, bir koşu bandı üzerinde basit yürüyüşler, bisiklet ergometresi ya da merdiven çıkma şeklinde yapılmaktadır. Literatürde yapılan bir çok klinik araştırmada, pulmoner rehabilitasyon programlarında uygulanan bacak egzersizlerinin yararlı olduğunu bildirilmiştir.
Üst vücut egzersizleri: Üst vücudumuzda hem günlük aktiviteleri yapmak hem de nefes almamız için önemli kas gurupları bulunmaktadır. Kol ve göğüs kaslarını çalıştırmamız için yapılan kol bisikleti çevirme ,yer çekimine karşı ağırlık kaldırma veya esnek bant(tera band) ile germe egzersizleri solunum kaslarının gücünü artırabilir. Ayrıca ağza yerleştirilen bir ağızlık yardımı ile dirence karşı üfleyerek nefes verme ile uygulanan solunum egzersizleri, özellikle solunum kasları çok zayıf olan kişiler için fayda sağlayabilir. Ancak unutulmaması gereken bu egzersiz programlarının pulmoner rehabilitasyon konusunda deneyimli merkezlerde ve işin ehliyetine sahip kişiler tarafından yapılması gerektiğidir.