Dünya Otizm Farkındalık Günü

Dünya Otizm Farkındalık Günü

Birleşmiş Milletler, 2 Nisan’ı, tüm dünyada otizmden kaynaklanan sorunların konuşulup çözümlerin bulunması amacıyla, “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan etmiştir. “Otizm Farkındalık Ayı” olan Nisan ayı boyunca otizmi olan çocukların sorunları ve çözümleri konuşulup bu çocuklara daha iyi eğitim ve yaşam şartları sağlamak amaçlanmaktadır.

Otizm spektrum bozukluğu, hayatın ilk yıllarında ortaya çıkan, erken teşhis ve erkenden özel eğitimle desteklenmesi gereken bir nöro-gelişimsel farklılıktır. 1986’de 2,500 çocukta 1 görülmekteyken, günümüzde 54 çocukta 1’inin otizm tanısı aldığı bildirilmektedir. Erken müdahale, yani erken özel eğitim ile, otizm belirtilerinin yaklaşık % 50’sinin kontrol altına alınabildiği  veya azaltılabildiği bilinmektedir. Bu belirtilerden bazıları:

•       Göz teması kurmama,

•       İsmi söylediğinde bakmama,

•       Sallanma, çırpınma gibi tekrarlayıcı hareketler,

•       İşitme testi normal olmasına rağmen konuşmasında gerilik,

•       Bazı kelimlerin tekrar tekrar ve uygunusuz yerlerde söylenmesi,

•       Bazı eşyaları döndürmek veya dönen şeyleri izlemek gibi hareketler,

•       İşitme testi normal olmasına rağmen söyleneni işitmiyor gibi davranmak,

•       Parmağıyla istediklerini gösterememek,

•       Yaşıtları ile oynayamamak,

•       Oyuncak oynamayı bilmemek,

•       Aşırı hareketli  davranmak.

Yukarıdaki  belirti veya bulgular varsa, çocuk mutlaka Çocuk Psikiyatirisi tarafından değerlendirmelidir. Otizm tanısı, çocuğun hareketlerinin, davranışlarının gözlenmesi, gelişim testlerinin yapılması ve çocukla ilgili aileden alınan bilgilerle konulmaktadır. Otizm tanısı 12 aydan itibaren konulabilir ve erken tanı erken özel eğitimin başlaması açısından çok önemlidir. Erken tedavi başlayan çocukların bulguları ileriki yaşlarda daha da az olacaktır.

Ülkemizde otizmli bireylerin özellikle erken tanı alabilmeleri için toplumsal bilincin artırılması ve gelişmiş ülkelerdeki gibi 12. ayda her çocuğa gelişim testi yapabilecek eğitimli kişilerin artırılması gereklidir. Çocuk gelişim izlemi için ülkemiz şartlarına uygun klavuzlar hazırlamamız şarttır. Ayrıca, tanı almış çocuklarımızın da kamu veya özel, özel eğitim merkezlerinden yararlanabilmesi için donanımlı özel eğitim merkezlerinin artırılması gereklidir. Mevcut özel eğitim merkezlerimizin geliştirilmesi, alt yapısının sağlanması, eğitici kadro ve materyallerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Otizmli çocuklarımıza daha iyi bir eğitim ve gelecek sunabilmek için yapacak daha çok görevimiz vardır.