Böylesi bir yazıyı yazmak için 13 yıldır bekliyorum.2002 yılından sonra hükümete gelen CTP-BG hükümetlerinin en iddialı oldukları alan Eğitim olmuş ve eğitimde reformdan bahsede gelmişlerdir. Okullarda din eğitiminden tutun, kuran kurslarına kadar,kolejlerin yeniden yapılandırmasından okullarda okutulan ders kitaplarına kadar birçok reformu yapma iddiasında olmuşlardır.En büyük şansları ise en büyük iki eğitim sendikasının başkanları da CTP-BG saflarından milletvekili olmaları olmaları olarak görülüyordu.Hatta eğitim konusunda ülkemizin sayılı değerlerinden biri olan ,o zaman doçent şimdi Prof. Olan Sn.Mehmet Çağlar’ın da CTP-BG saflarında olması ayrı bir şanstı. Ne yazık ki 2002 ‘den günümüze kadar gelen CTP-BG hükümetleri içerisinde bir dönem Sn.M.A.Talat’ın eşinin yakın arkadaşı olan bir kadın’ın eğitim bakanı atanmasının dışında hiçbir kabinede Eğitim Bakanlığı CTP-BG tarafından talep edilmemiştir.Hatta bünyesindeki sendika başkanı milletvekilleri dahi bu göreve talip olmamışlardır.Mesela KTÖS’den gelen Ahmet Derya, KTOEÖS’den gelen Ahmet Barçın bu göreve talip olmamışlardır.Sendika başkanlığından gelip Bakan olmanın zorluklarını anlayışla karşılayabilirim.Ancak Bünyelerinde partinin eğitim programı hazırlanmasında ciddi katkıları olan ve eğitim konusunda ülkemizdeki ender kıymetlerden biri olan Sn.Mehmet Çağlar neden bu görev için düşünülmemiştir. Bu konu gerçekten benim çok çok ciddi garibime gitmektedir. Düşünün sizin elinizde ciddi bir eğitim uzmanı olacak ve siz her koalisyon hükümetinde Eğitim gibi ciddi bir bakanlığı hep ortağınıza bırakacaksınız onlarda da sizdeki gibi uzman bulunmadığından o koltuğa bir doktor veya bir müzik öğretmeni oturacak. Sonra bunlardan siz gerek kendi reform paketlerinizden gerekse Hükümet programına koyduğunuz reformların uygulamasını bekleyeceksin. Sonra da toplum önünde hep tartışılan eğitim reformları olacak. Bu güne kadar Eğitim Bakanlığı yapmış olanlar CTP-BG’nin eğitim anlayışı ve hükümet programına konan eğitim politikalarını uygulamamışlardır. Şimdiki hükümet ve bu hükümetin okunmuş programını yürütmeye görevli Bakanı görünce ister istemez şunu sormam gerekir. Hükümet programına koyduğunuz ve düzelteceğinizi veya değiştireceğinizi yazdığınız her şeyi yapan o koltukta oturan Bakandır.Yani ondan bundan önceki dönemde yaptıklarını iptal etmek veya değiştirmeyi talep etmektesiniz. Mesela şimdiki eğitim Bakanının programda yazılı şu konuları uygulamaya koyacak mı? 1- Kolejler ile ilgili yapılandırmalar. 2- Okula dayalı yönetim ve bütçeleme 3- Kıbrıs Tarihi ile okullarda okutulan kitapları yenileyecek mi? 4- DAİ ve DAK ile ilgili sözleşme yenilenmeden önce, velilerin, öğretmenlerin ve öğrencilerin somut durumdaki memnuniyet seviyesi araştırılacak, sözleşmenin yenilenmesine ilişkin karar, bu kararla ilgili hukuki durum ve bu konudaki araştırmalardan elde edilecek sonuçlar dikkate alınarak verilmesi. Ben bunların şimdiki Eğitim bakanı tarafından kabul göreceğine inancım yoktur.Daha koltuğa oturmadan özerk olması gereken DAÜ’ye müdahale etmesi zaten onun neleri yapıp neleri yapmayacağını göstermiştir. Bütün bunları alt alta sıraladığımda CTP-BG’nin bunları başarabilecek veya uygulamalara ciddi ivme kazandıracak Sn.Mehmet Çağlar’ı neden bu güne kadar Eğitim Bakanı olarak düşünmemektedir.Kabinede konusunda uzman veya yapabilirlik özelliği olan kişileri dıştan Bakan atarken neden CTP-BG kendi içindeki değerlere görev vermiyor.? Güvenmiyor mu? Yoksa gelenekten gelmediği için mi?