Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, açıklanan resmi rakamlara göre, Kuzey Kıbrıs'ta toplumun günden güne fakirleştiğini, fakirleştikçe borçlandığını, ödenemeyen borçlar yüzünden de hem halkın, hem de finans kurumlarının zora girdiğini savundu.
KKTC Merkez Bankası'nın verilerine göre, Temmuz 2016 sonuna kadar, 2015’in aynı dönemine göre, tahsili gecikmiş alacakların yüzde 15’den fazla arttığını belirten Özyiğit, rakamsal olarak 1 milyar TL'yi aşan donuk borçlar içerisinde, 290 Milyon TL ile bireysel krediler ve kredi kartı borçlarının başı çektiğini kaydetti.
1 Milyar TL'yi aşan donuk borçlara, karşılıksız çıkan çeklerden dolayı oluşan borçların dâhil olmadığını belirten Özyiğit, “Bu durumun tek bir açıklaması vardır. Yıllardır kamu çalışanları ve emeklileri ile sigorta emeklileri ile asgari ücretli çalışanlara enflâsyon oranında zam yapılmamıştır. Reel gelirlerinde düşüş yaşayan çalışan ve emekliler zaruri harcamalarını karşılamak için borçlanmak zorunda bırakılmışlardır” ifadelerini kullandı.
Hükümetin yaptığı zamlar yanında, Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısında sürekli değer kaybetmesinden dolayı, reel gelirlerinde düşüş yaşayan çalışan ve emeklilerin çareyi borçlanmakta bulduklarını belirten Özyiğit, bunun neticesinde de ödenemeyecek duruma gelen borçların, donuk borç durumuna düştüğünü, borç verenlerin de alacaklarını tahsil edemedikleri için yeni borç vermekte zorlandıklarını ifade etti.
Özyiğit, finansal kurumlara borçlarını ödeyemeyecek duruma düşen kişilerin zaruri ihtiyaçları dışındaki tüketimlerini kısmak zorunda kaldıklarını, bunun neticesinde de küçük ve büyük esnafın da iş hacimlerinin düştüğünü ifade etti.
Düşen iş hacimleriyle birlikte gelirleri de azalan esnafın, finans kuruluşlarına olan borç yükümlülüklerini yerine getiremediğini, bazılarının ise kapanmak zorunda kaldığını kaydeden Özyiğit, kısır bir döngüye dönüşen bu durumun, tüm ekonomiyi sarmaladığına vurgu yaptı.
"YAPILMASI GEREKEN..."
Özyiğit, içinde bulunulan durumda, yapılması gerekenin hükümetin lüks harcamaları başta bakanlar olmak üzere kısıtlaması, kamuda tasarrufa gitmesi, fazla mesailerle birlikte görev zararlarını azaltması, kayıt dışılığı önlemesi, batan bankalardan alacağını alması, bağış ve af getirmekten vazgeçmesi olduğunu belirtti.
Ekonominin canlanması için hayat pahalılığı üzerinden, çalışan ve tüm emeklilere maaş artışı yapılması, asgari ücretin de hayat pahalılığı endeksi üzerinde refah payı ile birlikte artırılması gerektiğini kaydeden Özyiğit, çalışan ve emeklilerin artan tüketimleri ile birlikte, devletin de başta KDV olmak üzere tüm gelirlerinde artışı olacağını kaydetti.