YENİ KRİZ: Türkiye’den ülkemize gelen ve resmi açılışı 29 Ekim’de yapılacak olan “KKTC Su Temin Projesi” kapsamında yeni bir kriz doğdu. Suyun yönetimi konusunda bu kez TC elçiliğinin devreye girdiği ve hem suyun dağıtımı, hem de su hattının geçtiği yerlerin mülkiyetinin TC’ye geçmesi konusunda hükümete baskı yapıldığı öğrenildi.
MAAŞ TEHDİDİ: Sayıştaylık binasında hükümet ortakları CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat ve UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün de katıldığı bir sunum yapılırken, TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin sert tutum izlediği ifade edildi. Toplantıda son aşama ile ilgili sunumu Türkiye’den Devlet SU İşleri (DSİ) ve Özelleştirme İdaresi yetkililerinin yaptığı ve suyun geçtiği yerlerin mülkiyetinin devri ile özelleştirmede ısrarlı olunduğu, hatta bunun diyetinin maaşlar ile ilgili tehditlere vardığı savunuldu.
Taner ULUTAŞ
Asrın Projesi olarak nitelendirilen KKTC Su Temin Projesi, Deniz Geçişi İsale hattında son parçanın montajı da gerçekleştirildikten sonra, önce denize daha sonra da Geçitköy Barajı’na su akıtılmaya başlandı.
KKTC’ye askılı boru sistemiyle denizden su iletimini sağlayacak 66,5 KM’lik Deniz Geçişi İsale hattının tamamlanmasından sonra Geçitköy Barajı’na akıtılması düşünülen suyun, ancak onda birinin şu anda akmakta olduğu ve suyun 29 Ekim’de Lefkoşa’ya verilmeye başlanacağı öne sürülüyor.
SU TARTIŞMALARA NEDEN OLDU
KKTC Su Temin Projesi askılı boru sistemiyle deniz geçilerek su aktarılan dünyadaki tek proje olduğu ileri sürülürken, Türkiye tarafında Anamur Dragon Çayı üzerinde inşa edilen Alaköprü Barajında depolanarak KKTC’ye akıtılmaya başlanan suyun KKTC Belediyeler Birliği ile Türkiye hükümeti arasında tartışmaya neden oldu.
ÖZELLEŞTİRME VE MÜLKİYET YOKSA PARA DA YOK
AKP hükümetinin, özelleştirme ve su borularının geçtiği yerlerin mülkiyeti olmazsa para da yok dediği öğrenildi. Maaşların ödenmesi için gönderilecek parayı göndermeyeceği yönünde ikazda bulunduğu öne sürülen AKP yönetiminin suyun özelleştirmede ısrarlı.
SUYUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ İLE İLGİLİ YASA ÇIKARTILMASI İSTENİYOR
Anamur’dan 66,5 Km’lik borularla Kıbrıs’a getirilen suyla ilgili olarak, DSİ yetkililerin suyun geçtiği yerlerin mülkiyet devrinin yanı sıra hükümetin özelleştirme konusunda yasa hazırlaması talebinin de bulunduğu öğrenildi.
KKTC ÖZERK SU YÖNETİMİ TC ÖZELLEŞTİRME DİYOR
Belediyeler Birliğinin ‘Özerk su yönetimi’ istemine karşı Türkiye kanadının ‘Özelleştirme’ isteminin tartışma yarattığı ve tarafların kendi görüşlerinde ısrarlı oldukları belirlendi.
Sayıştaylık binasında Hükümet ortakları CTP ve UBP Genel Başkanları Mehmet Ali Talat ve Hüseyin Özgürgün’ün de katıldığı bir sunum yapılırken TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin düzenlediği toplantıda sunumu Türkiye’den Devlet SU İşleri (DSİ) ve Özelleştirme İdaresi yetkilileri yaptığı ve suyun geçtiği yerlerin mülkiyet devri ile özelleştirmede ısrarlı oldukları öğrenildi
BELEDİYE BAŞKANLARI ÖZERK SU YÖNETİMİ DİYOR
Türkiye Devlet Su İşleri (DSİ) yetkililerin suyun özelleştirmesi ile ilgili taleplerine, Gönyeli Belediye Başkanı ve Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Benli, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı, Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü ve diğer bazı belediye başkanlarının karşı çıktığı öğrenildi. Buna karşın, Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy ile UBP’li bazı belediye başkanının özelleştirmeye karşı olmadıkları öne sürülüyor.
TALEPLER KABUL EDİLMEZSE MAAŞLAR İÇİN PARA DA YOK
CTP Genel Başkanı Mehmetali Talat’ın suyun özelleştirilmesine hükümetin onay vermeyeceği yönünde görüş belirttiği ancak Türkiye kanadının mülkiyet ve özelleştirmenin olmaması halinde, suyun gönderilmemesinin yanı sıra maaş ödemelerinde kullanılacak paranın da aktarılmayacağı tehdidinde bulundukları öne sürülüyor.
BELEDİYELERDE ÇATLAK BAŞLADI
Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği yaptığı reklam kampanyaları ile ülkemizde suyun yönetimine talip olduklarını ve bu doğrultuda BESKİ’yi kurduklarını açıklamıştı. BESKİ ile tüm belediyelerden alınan yetki ile ‘Su Yönetimi’ konusunu bilimsel, profesyonel ve katılımcı bir anlayışla, birbirinden önemli ve değerli uzmanları ile “Su Yönetiminde Stratejik Ortaklık” temelinde projesini hazırladı. Türkiye’den gelecek suyun ekonomik ve etkin kullanımı, verilecek hizmetin ödenebilir olması ve halkımıza en avantajlı maliyetle sunumu, “sadece su değil atık su yönetimi ile suyun doğaya dönüşümü de son derece hassastır” denilmişti. Gelinen son aşamada ise belediye başkanları arasında husumet yaşanırken farklı sesler de çıkıyor.
BESKİ’NİN HEDEFLERİ
1.İçme ve kullanma suyunu en etkin kullanıp doğaya sağlıklı dönüşünü sağlamak
- İçme ve kullanma suyu yönetimi
- Atık su yönetimi
2.Suyu halka en uygun fiyat ve kalitede ulaştırmak
3.Belediyelerin sürdürülebilirliğine dikkat etmek (personel giderleri + tahsilat) + Diğer sorunlar dikkate alınarak
4.Ülke genelinde yapılması gereken eksik içme ve kullanma suyu ile atık su YATIRIMLARINI gerçekleştirmek.Su şebekesi yatırım ihtiyacı 75 milyon TLKanalizasyon şebekesi yatırım ihtiyacı 216 milyon TLTOPLAM ihtiyaç duyulan yatırım 291 milyon TLYatırım planı;
- İlk 3 yılda içme ve kullanma suyu şebekesi eksik yatırımlarının (75 milyon TL) tamamlanması
- Sonraki 5 yılda atık su sistemi ( KKTC Çevre Yasası ve AB standartlarına uygun ) tamamlanması
- Amortismanlar
5.İçme ve kullanma suyu ile atık su sisteminde dönen yüksek miktardaki mali kaynağın yurt dışına çıkışını ve ülkesel fakirleşmeyi önlemek
6.Yerel yönetimlerin diğer sorumluluk alanları ve yerinden yönetimlerin devralması gereken yeni çağdaş sorumluluklara stratejik ortaklık temelinde ülke ölçeğinde yeni çalışma alanlarına yönelik deneyim kazanmak.
7.Hali hazırda belediyelerimizin atık su ve içme kullanma suyu sistemlerine yönlendirdikleri mali kaynakların ( söz konusu alanlara yapılan yatırımlar oluşacak su yönetimi tarafından sağlanacağından ) kentlerimizin ve insanımızın daha ileri ihtiyaçlarına kazandırılması.
8.Halkın kendine olan öz güven duygusunu yükseltmek.