En çok da onlar sevdi statükoyu!

Derviş DOĞAN

Değiştirmek için gelmişlerdi oysa. Dillerine dolamışlardı o meşhur kelimeyi. Her cümlelerinde onu kullanıyorlar, her nutuklarında onu söylüyorlardı. Ağızlarını doldura doldura. Kıbrıs’ı yeniden keşfediyorlardı adeta. “STATÜKO” diyorlardı. Bağıra çağıra. Değiştireceğiz diyorlardı iddialı iddialı. Yıkacağız , yerle bir edeceğiz nağraları atıyorlardı. Peki ne oldu? Statüko yıkılmadı. Daha da güçlendi. Onu sahiplenen başkaları da çıktı. Yıkacayık, bitireceyik diyenleri de etrafına topladı. Hatta o yıkmak, statükoyu bitirmek için yola çıkanlar var ya. En çok da onlar sevdi mevcut düzenin devamını. En çok da onlar yararlandı yıkacayık, bitireceyik dedikleri statükodan. Statükoyu saadet zincirine çevirdiler zamanla. Devamı onlara mutluluk verdi. Yalnız mutluluk mu? Değil tabi. Güç kattı. Servet kattı. İtibar bahşetti. Ağızlarından hışımla çıkan statüko, kalplerinin en müstesna köşesine yerleşti. Vazgeçilmez oldu onlar için. Statüko ile bir yerlere geldiler. Makam sahibi olmalarını sağlayan o statüko oldu. Ceplerine giren paraların ana kaynağı da o statüko oldu. Bindikleri lüks otomobillerin anahtarlarını da o statüko verdi. Kaldırdıkları konutların, inşaatların heybetini de o statükodan aldılar. O beğenmedikleri, değiştirmek için yanıp tutuştukları statüko sayesinde bugünleri gördüler. İhtişamı tattılar, ayrıcalıklarının farkına vardılar.. Hakkı, hukuku sembol yaptılar. Adaleti biblo! İdeolojilerini unuttular. Ve hepsi şimdi statükonun bir parçası oldular. Artık değiştireceğiz diyen de kalmadı zaten. Böyle bir hevesi olan da yok. Rüyalarında görmedikleri olanakları verdi onlara statüko. Kırk yıl çalışsalar ulaşamayacakları lüks hayatları serdi önlerine. Şan, şöhret de cabası. Şimdi niye değiştirsinler? Böylesi tatlı hayatları bulmuşken.. İdeoloji için mi dediniz? Onurlu yaşam için mi dediniz? Halk için mi dediniz? Kusura bakmayın ama sizi duyamıyorum..