"Enkaz kaldırma işlemi iddia edildiği gibi kural ve kanunlara uygun yapılmıyor. Samandağ'daki çadırkentin yanına yapılan bir döküm alanı var. Çadırkentteki çocuklar bu döküm alanını oyun sahası yapmış. Üzerinde oyun oynuyorlar."
DW Türkçe'ye konuşan Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Ecevit Alkan, bu nedenle çevre ve sağlık örgütleriyle birlikte dün kentte enkaz dökümüne dair yürütmeyi durdurma davası açtıklarını söylüyor ve ekliyor:
"Davayı açanlar olarak hepimiz depremzedeyiz."
Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki buçuk ay zaman geçmesine rağmen depremde ağır hasar alan Hatay'da enkaz kaldırma çalışmalarının sadece yüzde 9'u tamamlandı.
Depremin enkazı hiçbir önlem alınmadan belirlenen alanlara taşınıp üst üste yığılmaya devam ediyor.
"Kural ve kanunlara uygun yapılmıyor"
Hafriyat işini yapan Valilik
Enkaz kaldırma işlemleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı'nın (AFAD) koordinasyonunda ilgili valilikler tarafından gerçekleştiriliyor.
Hatay Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne açılan davada davacılar Hatay Barosu, Çevre Mühendisleri Odası, Türk Tabipleri Birliği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği, Antakya Çevre Koruma Derneği, Hatay İli Antakya, Samandağ, İskenderun İlçeleri Kültür, Yardımlaşma, Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği'nden oluştu.
Hakkında dava açılan kurumlar ise Hatay Valiliği ve Hatay Büyükşehir Belediyesi.
Avukat Alkan, yıkım ruhsatı için normal şartlarda yetkinin büyükşehir belediyesinde olduğunu, olağanüstü hal ile bu yetkinin belediyeden alınarak valiliklere verildiğini ifade ederek "Biz bunu belgelemek için büyükşehir belediyesini de davalı olarak gösterdik. Aslında hafriyat işini yapan valilik ama döküm alanlarını izlemesi ve bu alanların kontrolünü sağlaması gereken büyükşehir belediyesi" diye konuşuyor.
Hazırlanan dava dilekçesinde Hatay'ı ağır bir biçimde etkileyen 6 Şubat depremleri sonrasında Hatay ili bazında zeytinlik bölgelerinin ve yerleşim alanlarının, hastanelerin, çadırkentlerin, konteynırların, yaşam alanlarının, ibadet yerlerinin ve sulak alanların, ayrıştırılmamış doğal afet yıkıntı atıklarının döküm alanı olarak belirlenmesine ilişkin idari işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulması, ardından duruşmalı yargılama neticesinde iptali talep edildi.