Erbil Arkın: Halkımızın çoğu istiyorsa bu heykel olacak, çoğunluğu istemezse olmayacak

Erbil Arkın,“Asil Köylü sergi salonuna herkesi davet ediyorum. Lütfen gelin görün, belgeselimizi izleyin, bu deneyimi yaşayın ve düşüncelerinizi bize iletin” diyerek orataya çıkacak eser ile ilgili bilgiler paylaştı

Katıldığı bir televizyon programında, Girne’ye kazandırılması planlanan 174 dönümlük doğal parkın parçası olacak 40 metrelik heykel projesi ‘Asil Köylü’ ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan ARUCAD’ın Kurucusu Erbil Arkın “Her kültür geride bıraktığı sanat eserleri ile hatırlanır” dedi.     

ARUCAD’ın Kurucusu Erbil Arkın,  Girne’ye kazandırılması planlanan 174 dönümlük doğal parkın bir parçası olacak 40 metrelik heykel projesi ‘Asil Köylü’ ile ilgili katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. Erbil Arkın “Projemiz, henüz yolun başında. Şu an bu projeyi halkımıza sunuyoruz, halkımızdan fikir istiyoruz. Halkımızın çoğunluğu istiyorsa bu proje gerçekleşecektir” ifadelerini kullandı.      

“Rio de Jenerio’daki Kurtarıcı İsa Heykeli, 40 metrelik heykel fikrinin oluşmasında etkili oldu” 

 Asil Köylü Heykeli fikrinin ortaya çıkışının hikayesini aktaran Erbil Arkın, “4-5 sene önce Brezilya’ya tatile gittik. Tabii, Brezilya’ya gidip Kurtarıcı İsa Heykeli’ni görmeyen hiç kimse yoktur. Brezilya’ya giderseniz mutlaka Kurtarıcı İsa’nın heykeline gidersiniz. Biz de Corcovado Dağı'nın tepesine çıkıp heykeli gördük, bu beni çok etkiledi. Müthiş bir manzara, müthiş bir heykel. Ve orada bir fikir doğmaya başladı. 1931 yılında yapılan Kurtarıcı İsa Heykeli, dünyaca tanınmış bir heykel. Bizim yapamayacağımız bir şey değil diye düşündüm; bunu Kıbrıs’ta da yapabiliriz dedim. Tohumu benim içinde, oradayken doğdu” dedi.     

“Kendi kökümüzü, toprağımızı ve insanlarımızı yüceltmek istedim”

 Adaya döndükten sonra ekibinden Kıbrıs’ta yapılması planlanan 40 metre yüksekliğinde bir heykel projesi için uluslararası bir yarışma açmalarını isteyen Erbil Arkın, “O zamanlar Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi’ni (ARUCAD) kuruyorduk. Ekibimden Kıbrıs’ta yapılacak bir heykel için uluslararası bir yarışma açalım diye rica ettim, Konuyu da söylemiştim, Brezilya’dan geri dönerken çok düşünmüştüm bu konuyu. Kimi yüceltelim? Genelde ya şahsi yani politik veya dini bir kişiyi veya büyük insanları/liderleri temsil eden heykeller yapılıyor. Ben şunu düşündüm; ırk, din, dil herhangi bir kişiyi temsil etmesin. Tabii doğal olarak aklınıza kim geliyor. Bu toprakların insanları; yüzlerce sene önceki atalarımız da dahil hepimiz bu toprakların insanlarıyız. Kendi kökümüzü, toprağımızı ve insanlarımızı yüceltmek istedim. Çoğumuzun kökü topraktan, köylerden geldiği için  bir köylü heykeli yapalım dedim. Hepimizin kökü Kıbrıs’tır. Gurur duymamız gereken bir kökümüz var. O nedenle Kıbrıs köylüsünü anlatsın diye, bu heykelin ismi Asil Köylü oldu” şeklinde konuştu.   

“Memleketim içindir, memleketimin, halkımın ve soyumun tanıtımı içindir”  

 Projenin tüm finansmanının kendisi ve ARUCAD tarafından karşılanacağını dile getiren Erbil Arkın, kamu kaynağı kullanılmadan yapılması planlanan Asil Köylü Heykelinden, hiçbir gelir beklentisi bulunmadığını belirtti.  Arkın, “Projeden elde edilen gelir, devletimize ve Girne Belediyesine kalacaktır. Benim için önemli olan projenin manevi getirisidir. Bu proje, memleketim içindir, memleketimin, halkımın ve soyumun tanıtımı içindir” ifadelerini kullandı.

Şu anda projeyle ilgili henüz yolun başında olduklarını anlatan Arkın, Girne’nin merkezinde halkın görüşlerini alabilmek için Asil Köylü sergi salonunun açıldığını iletti. Arkın, “Bu projeyi halkımıza sunuyoruz, halkımızdan fikir istiyoruz. Ancak bilinçli fikir istiyoruz” dedi.     

"Her kültür geride bıraktığı sanat eserleri ile hatırlanır” 

 Projeyi destekleyen veya karşı çıkan herkesin Asil Köylü’nün sergi salonunu ziyaret edip yerinde görmesinin önemli olduğunu söyleyen Erbil Arkın, “Herkes gelip baksın, halen karşı çıkarlarsa yazsınlar, ama taraftarlarsa da onu da bildirsinler bize. Halkımız derse ki istemiyoruz olmayacak, devletimiz derse ki istemiyoruz olmayacak. Ancak ben ülkemiz ve halkımız için doğru işi yaptığımıza inanıyorum. Eğer gerçekleşirse, Asil Köylü, kültürümüzün bir parçası olacak. Her kültür geride bıraktığı sanat eserleri ile hatırlanır” şeklinde konuştu. 

“Asil Köylü, diz çökmüş değil dizinin üzerindedir”

 Asil Köylü Heykelinin diz çökmüş olduğunu dile getiren eleştiriler üzerine açıklama yapan Arkın, “Heykel, diz çökmüş değil, bir dizini yere koyuyor, bunun çok sebepleri var. Asil Köylü için yaptığımız belgeselde dünyanın en büyük heykellerini gösterdik ve hepsi de ayak üstünde duruyorlar. Size bu 180, 120, 100 metrelik heykellerin hangi ülkeden ve kimin eseri olduğunu sorsam hatırlayamayacaksınız. Ben Asil Köylü için öyle bir duruş istedim ki; asil ve sakin olsun. Dünyanın en büyük heykellerinden farklı bir duruşu olduğu için Asil Köylü’nün daha akılda kalıcı olacağını ve hatırlanacağını anlayacaksınız. Eğer Asil Köylü hatırlanırsa, ülkemiz de hatırlanacak. Birinci sebebi bu” dedi.    

Erbil Arkın, heykelin duruşu ile ilgili açıklamasının devamında şunları söyledi: “Asil Köylü, bizim soyumuz, topraktan gelen birisidir. Eğer, köylünün bir ibadeti varsa (olduğunu söylemiyorum) o da toprağa olan ibadetidir. Bu duruşa alıştıkça daha fazla seveceksiniz. Sükûnet içinde sakin bir duruştur. Ben şahsen çok beğeniyorum ve umarım herkes beğenir.”   

“Ben Asil Köylü’ye baktığım zaman gurur duyacağım şahsa bakıyorum” 

 Erbil Arkın, “Her sanat eserinde insan kendi ruhundan bir şeyler görür. Kim bakarsa farklı bir yönden bakar bir sanat eserine. Bu nedenle herkes aynı şeyi görüp aynı şeyi hissedemez. Gözümüz, bakışımız ve geçmişlerimiz ayrı çünkü. Peki biz bu heykele nasıl bakacağız? Asil Köylü Heykeli, benim için huzur vericidir. Ben Asil Köylü’ye baktığım zaman gurur duyacağım bir şahsa bakıyorum. Geçmişimi ifade ediyor, hüzünlü bir tarafı var aynı zamanda da sükûnet var. Halkımızda da yok mu o sükûnet? Biz de agresiflik yok” dedi.     

Herkesin bir esere bakarken farklı fikirlerde olabileceğini ifade eden Arkın, “O nedenle bize fikir verin diye ortaya çıkıyoruz. Siz de düşündüğünüzü söyleyin. Bizim verdiğimiz kararların içinden bu heykel ortaya çıktı. Halkımızın çoğu istiyorsa bu heykel olacak, çoğunluğu istemezse olmayacak” şeklinde konuştu.     

“Benim arzum, bu heykel de bizim ülkemizin bir parçası olarak görülsün ve dünyaca tanınsın”

Asil Köylü Heykeline asırlık olarak baktığının altını çizen Arkın, heykelin gelecek nesillere değer katacak bir proje olduğuna inandığını belirtti. Erbil Arkın, “Eminim ki bir Parisli Eyfel Kulesine bakıp bu benim ülkemin eseridir, ya da bir Brezilyalı Kurtarıcı İsa’ya bakıp bu benim ülkemin simgesidir diye gurur duyuyorsa ben inanıyorum ki Asil Köylü de ülkemize, devletimize ve adamıza gurur duyulacak asırlık bir katkıda bulunacak. Bu heykel hayata geçerse tüm Ada, bu heykelsiz bir broşür kullanamayacak. Amerika’yı Özgürlük Anıtı ile, Brezilya’yı Kurtarıcı İsa ile, İngiltere’yi Houses of Parliment ile, Mısır’ı Piramitler ile düşünürsünüz. Benim arzum, bu heykel de bizim ülkemizin bir parçası olarak görülsün ve dünyaca tanınsın. Gerçekleşirse eminim öyle de olacaktır” ifadelerini kullandı.      

“Heykelin dizinde bir müzenin yer almasını planlıyoruz. Kuşağında ve yemenisinde gözlem noktaları olacak”  

Brezilya’daki Kurtarıcı İsa heykelinin 38 metre olduğunu ve dünyada da ses getirmesi amacıyla Asil Köylü’nün Kurtarıcı İsa’dan 2 metre daha yüksek olmasını istediğini belirten Arkın, “Kurtarıcı İsa’dan 10 metre küçük olsaydı bu kadar yankı getirmeyecekti. Öyle bir heykel yaratmak istedik ki herkesin aklında kalsın” dedi.

Dünyadaki anıt heykellerle ilgili de örnekler aktaran Arkın şu şekilde konuştu: “Şu anda dünyanın en yüksek heykeli 180 metrelik boyu ile Hindistan’da, Çin’deki 120 metre, Japonya’daki ise 100 metredir. Size sorsam nasıl heykellerdir diye hatırlamayacaksınız. Ben öyle bir şey yaratmak istedim ki her yönüyle akılda kalsın. Ayrıca, heykelin dizinde bir müzenin yer almasını planlıyoruz. Kuşağında ve yemenisinde ise gözlem noktaları olacak.”   

“Asil Köylü sergi salonuna herkesi davet ediyorum. Lütfen gelin görün, belgeselimizi izleyin, bu deneyimi yaşayın ve düşüncelerinizi bize iletin”    

Asil Köylü ile ilgili halkın fikirlerini alabilmek için bir sergi salonu açtıklarını ifade eden Arkın, “Asil Köylü’nün  sergi salonunda halkımız, uluslararası yapılan yarışmanın sonunda ilk 6’ya kalan eserleri görecekler, 15 dakikalık belgeselimizi seyredebilecekler, ayrıca sanal gerçeklik (virtual reality) turu yapabilecekler. Panoramik odamızda  heykelin maketinin pozisyonunu gösteriyoruz, etrafında heykelin bulunduğu konumun manzarası var. Asil Köylü sergi salonuna herkesi davet ediyorum. Lütfen gelin görün, belgeselimizi izleyin, bu deneyimi yaşayın ve düşüncelerinizi bize iletin” şeklinde konuştu.     

 “Asil Köylü, doğayı bekleyecek ve koruyacak”   

 Heykelin, Girne Belediyesi’ne tahsis edilen 174 dönümlük doğal parkın içerisine 40x40 metrelik bir platform üzerinde olacağını aktaran Arkın, “Bizim niyetimiz, tüm çevreyi korumak, heykelin geliri de çevreyi koruma ve sanat-kültür projelerine destek verme amaçlı kullanılacak. Yalnızca 5 sene değil, 50 sene 100 sene sonrasında da korumak için planlamalar yapıldı. Biz 15 senede Girne’ye neler yaptık, düşünebilir misiniz bir 20 sene sonra neler olacak? O dağın tepesine kadar bina dolacak. Ama, heykelin bulunduğu alan yeşil kalacak, park olarak kalacak. Asil Köylü, doğayı bekleyecek ve koruyacak. Ayrıca geliriyle birçok parkı daha koruyacak. Halkımızdan bunu düşünmelerini rica ediyorum. Heykelin geliri, çevre koruma projelerine ve sanat, kültür etkinliklerinin sponsorluklarına gidecek. Niyetimiz budur” dedi.

“Girnemize, heykel ile birlikte senede 5-10 milyon Euro ekstra gelir gelecek”

 Heykelin getireceği soyut gelirin yanında maddi getirisinin de yüksek olacağını belirten Arkın, Girne’ye heykel ile birlikte senede 5-10 milyon Euro ekstra gelir geleceğini aktardı. Arkın, “Hiçbir kuruş benim aileme gelmeyecek. Ben sadece ceplerimi boşaltıyorum. 40 senelik kazancımın önemli bir kısmını bu projeye yatırıyorum. Çünkü memleketime inanıyorum, memleketim için yapıyorum” şeklinde konuştu.       

“Bu işin mutfağında çoğunluğu Kıbrıslı, genç bir ekip var”

Ekibi kurarken özellikle Kıbrıslı mimar ve mühendislerle yola çıkma amacında olduğunu aktaran Erbil Arkın, bu heykelin yapımı için Haspolat Sanayi Bölgesi’nde bir fabrika kuracaklarını söyledi. Arkın, “Heykel, bu fabrikada dökülecek ve parçalar halinde monte edilecek. Belgeselimizde gördüğünüz çelik konstrüksiyonlar tamamen Kıbrıs projesi, ne Japonya, ne Çin, ne Amerika’dan kimseyi çağırmadık. Bu heykelin var olması için bu ülkenin genç mimar ve mühendisleri çalışıyor. Eğer gerçekleşirse, isimleri ölümsüz olacak. Bu heykelde emeği geçen herkesin ismi projeye yazılacak” dedi.

"The Arkın Rodin Collection Gallery çok ilgi görüyor”

 Modern heykel sanatının ustası olarak bilinen dünyaca ünlü Fransız Heykeltıraş Auguste Rodin’in (1840-1917) orijinal eserlerinin bulunduğu bir koleksiyona sahip olan Erbil Arkın, bu önemli eserleri The Arkın Rodin Collection Gallery’de ziyarete açarak yeniden Kıbrıs izleyicisiyle buluşturmuştu. Erbil Arkın, Rodin koleksiyonu hakkında şunları söyledi: “Biliyorsunuz Rodin benim özel koleksiyonum, senelerdir kendime özel olarak saklıyordum. Reklamını da yapmak istemezdim. Ancak ARUCAD’ı kurduğumuz zaman, uluslararası bir etki uyandırması için bu heykelleri sergilemeye karar verdim. Yankıları çok güzel oldu. Pandemiden dolayı The Arkın Rodin Collection Gallery için büyük bir açılış yapamadık, sakin bir şekilde açtık. Herkes randevu ile gelsin dedik. Ülkemiz için önemli bir değerdir, 27 parça Rodin’in orijinal eserlerinden oluşan bir galeri var. Bunu her yerde bulamazsınız. Galeri çok ilgi görüyor. Rodin’in eserlerinin Girne’de olduğu zamanla tüm dünyaya yayılacak. Bu eserler de ülkem için buradadır.”    

“ Lefkoşa Surlariçi’nde, ARUCAD’ın Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesini kuruyoruz”

 Geçtiğimiz hafta Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ile ARUCAD arasında imzalanan ‘Uray Sokak Toptancılar Hali Dönüşüm Projesi’ ile ilgili de konuşan Arkın, bu proje ile amaçlarının ARUCAD’ı kısmen de olsa Lefkoşa’ya taşımak olduğunu vurguladı. ARUCAD’ın Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesinin Surlariçi Uray Sokak’a açılacağını anlatan Arkın, Fakülte’de müzik, modern dans ve oyunculuk bölümlerinin olacağını söyledi. Arkın sözlerini şöyle sürdürdü: “Tahmin ediyorum ki o bölgeye bir canlılık getireceğiz. İngiltere’nin Covent Garden’ı gibi hafif bohem bir bölge olacak. ARUCAD ile birlikte bölge kalkınacak, mülklerin değeri artacak, oraya gençlik ve beraberinde bir kültür gelecek. Başkaları da bir şeyler yapsın, Surlariçi gitgide güzelleşsin ve insanların yaşadığı bir bölge olsun.”     

Programın sonunda Asil Köylü Heykel projesi ile ilgili her şeyin başında olduklarını bir kez daha vurgulayan Erbil Arkın, şu an halkın fikirlerini alma aşamasında olduklarının altını çizdi. ÇED Raporu, Bakanlar Kurulu, Eski Eserler, Girne Belediyesi ve Orman Dairesi’nden alınacak izinler dahil tüm yasal prosedürlerin tamamlanmasının ardından projenin yapım aşamasına geçileceğini aktaran Erbil Arkın, proje gerçekleşirse bu sürecin toplam 3,5 sene zaman alacağını iletti.    

Asil Köylü Heykelinin sergi salonu, Girne’deki Arkın Group’un merkez ofisi olan The Clock Tower’ın yanında yer almaktadır. Heykel projesi ile ilgili görüşünü bildirmek isteyen herkes sergi salonunu ziyaret edebilir.