Türkiye ile Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında 27 Kasım 2019'da "Güvenlik ve İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalanmış, sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Libya'ya asker gönderelebileceğini açıklamıştı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Libya da dahil olmak üzere yabancı ülkelere asker göndermesine izin veren tezkereyi geçen hafta kabul etmişti.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam CNN Türk televizyonunda yayınlanan söyleşisinde Türk askerinin Libya'daki misyonu ile ilgili olarak, "Orada bir harekat merkezi, bu harekat merkezinde de bizim bir korgeneralimiz bulunacak. Oradaki bu süreci onlar yönetecekler. Şu anda zaten peyderpey gidiyorlar" dedi.
Erdoğan, "TSK unsurlarının Libya'daki olası mevcudiyetinin amacı, savaşmak veya savaştırmak değil. Bir taraftan da meşru hükümete destek sağlayarak bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecek insani trajedilere yol açacak gelişmeleri önlemektir. Hatta bir an önce de anayasayı hazırlamaktır" ifadelerini kullandı.
Libya'da Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilip öldürülmesinden sonra ülkede iki ayrı yönetim baş gösterdi. Türkiye, Libya'nın batısında yer alan ve Birleşmiş Milletler dâhil uluslararası toplumun büyük bölümü tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekliyor.
Libya'nın doğusu başta olmak üzere büyük bölümü ise General Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu'nun kontrolünde. General Hafter, Rusya, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa tarafından destekleniyor. Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Türkiye dışındaki destekçileri Katar ve İtalya.
Hafter güçlerinin Trablus'u ele geçirmek için geçen Nisan ayında başlattığı operasyonlar nedeniyle zor durumda olan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Türkiye'den asker talebinde bulunmuştu.
İtidal çağrısı
Erdoğan İran ve ABD arasında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ABD'nin Bağdat'a yönelik hava operasyonunda öldürülmesinin ardından başlayan gerginlikle ilgili olarak da itidal çağrısında bulundu.
Erdoğan "Kasım Süleymani'nin Bağdat'ta öldürülmesinin Irak başta olmak üzere, bölgemizin huzur ve istikrarı açısından yarattığı yakın riskleri de kaygıyla takip ediyoruz çünkü bu iş burada bitmeyecek. Bunun muhakkak bir takip eden süreci de olacak...Tüm tarafların zarar göreceği bir noktaya gelmeden bu gerilimin kontrol altına alınması lazım. Orta Doğu çok yoruldu" ifadelerini kullandı.