İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada mahkeme 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına ve siyasi yasak anlamına gelen 53. maddenin uygulanmasına karar vermişti.
ERDOĞAN’IN O SÖZLERİ YENİDEN GÜNDEM OLDU
Kararının ardından İmamoğlu’nun başkanlığının düşüp düşmeyeceği tartışılmaya başlanırken, TC Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın 2019 yılında, Vahdettin Köşkü’nde gerçekleştirilen ortak yayında söylediği sözler yeniden gündem oldu.
Videoda o dönem CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Ekrem İmamoğlu'nun Ordu Havalimanı’nda Ordu Valisi Seddar Yavuz'a hakaret ettiği iddiası hakkında konuşan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“BEN KÜFÜR ETMEDİM ŞİİR OKUDUM”
*Yasalarımızda bir ilin valisine, yöneticisine bu tür küfürlerin karşılığı oralarda belli. Burada ben büyük bir ispat yapacağım. Ben İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanıydım değil mi? Şimdi bu daha belediye başkanı seçilmeden böyle bir şey yaptı.
*Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken okuduğum bir şiir sebebiyle mahkum oldum ve bu mahkumiyetimle benim elimden belediye başkanlığımı aldılar. Bu ise daha belediye başkanı olmadan bir ilin valisine küfür ediyor.
*Ben küfür etmedim. Devletin resmi yayın organlarında yer alan bir şiiri okudum. Bundan dolayı da mahkumiyet aldım 10 ay. 4 ay 10 gün yattım ama elimden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını aldılar.
“ONU YEDİRTMEM”
*”Vali demek ne demek? Cumhurbaşkanının o ildeki vekili demektir. Siz, bir valiye ‘it’ derseniz, kusura bakmayın bunu kimse yemez. Ben de bir Cumhurbaşkanı olarak valime sahip çıkmak durumundayım. Onu yedirtmem.
*Polislerimize aynen orada yanındaki bir başkası ‘şerefsizler’ diye hitap ediyor. Bu polisler kim? Yarın eğer sen buranın başına geçecek olursan bunlar senin koruman olacak. Sen bu korumalarına ‘şerefsiz’ dedirtiyorsun.
“BELLİ BİR SÜREYİ AŞAN BİR CEZAYI ALMASI HALİNDE DÜŞER”
*Bunların en iyi bildiği iki şey var. Algı operasyonu yapmak ve mağduriyet maskesi giymektir. Devletin valisine hakaret edeceksin, polisin üzerine yürüyüp küfür edeceksin. Sonra mağdur edebiyatı yapacaksın, böyle bir şey olmaz.
*Bu, hukuk içinde olacak olan bir şey. Benim orada zaten yapamaz dediğim bir şey yok. Yargı böyle bir şeyi verdiği takdirde, vermesi halinde zaten bu düşer. Hele hele bir konu var ki o da şudur, özellikle bu tür yargı süreci içinde belli bir süreyi aşan bir cezayı alması halinde bu düşecektir. O süreyi aşmazsa zaten görevine devam eder.
“BENİM NASIL DÜŞTÜYSE, ONUN DA BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÜŞER”
Bu sürecin, seçildikten sonra valinin savcılığa müracaatı ile başlayacak olan bir süreç olduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu da görevi ihmal değil, görevi kötüye kullanmaktır. Göreve gelmeden bu işi yapması suretiyle o cezayı aldığı anda bir defa bu benim kanaatimdir, yargı da bu kararı verirse, belediye başkanlığım benim nasıl düştüyse, onun da belediye başkanlığı düşer. Ben yaşadım çünkü. Ben yaşadığımı söylüyorum. Bana bu cezayı verdiler. Şiir okuduğum için verdiler. Belediye başkanlığım 4 yıl 6 ay gibi bir süre geçmişti, düştü. Benden sonra seçim yapıldı mecliste, bir başka arkadaşımız başkan seçildi. Onunla süre tamamlandı.”