Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, beceriksiz, basiretsiz bir zihniyetle karşı karşıya olunduğunu vurguladı ve bu zihniyetin memleketle ilgili gailesinin de olmadığına dikkat çekti. Memleketin uçurumun kenarında olduğuna dikkat çeken Erhürman, maaşların ödenmesinin bile artık haber haline geldiğini kaydetti. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Postası’nda Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu Sabah Postası’na konuk oldu.
ERHÜRMAN: 2018’DE NELER YAPILDIĞINA BAKIN
Yaşananlar karşısında Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetlerinin ‘elimizden bir şey gelmiyor’ şeklinde hareket ettiğini vurgulayan Tufan Erhürman, “İnsanlar da doğal olarak niye varsınız sorusunu sorar” dedi. Erhürman, dövize müdahale edilemediğini kendilerinin de bildiğini belirterek, “TL’nin değerini yükseltme olasılığınız da yok. 2018’de neler yaptığımıza bakın. 2018’de kükreyenler, o gün bilmiyorlar mıydı KKTC hükümetinin dövize müdahale edemeyeceğini?” diye sordu.
“HALKIN ALIM GÜCÜNÜN KORUNMASI ASIL HEDEF”
Hiçbir şey yapılamaz diyenlerin, 2018’de yapılanları hatırlaması gerektiğine vurgu yapan Erhürman, halkın alım gücünün yükseltilebileceğini ifade etti. Tufan Erhürman, piyasanın mümkün olduğunca ucuzlatılabileceğini dile getirerek, “Enflasyon yüzde 29, bizim halka verdiğimiz en düşük haya pahalılığı yüzde 34’tü. Göç yasasıyla işe girenlere yüzde 37 hayat pahalılığı verildi” dedi. Söz konusu dönemde maliyenin 334 milyon GKK maaşlarını da ödemesine rağmen, 54 milyon TL artıyla senenin kapandığına dikkat çeken Erhürman, halkın alım gücünü koruduklarını ve bunun asıl hedef olması gerektiğini kaydetti.
“MAAŞLARIN ÖDENMESİ HABER HALİNE GELDİ”
CTP Lideri Erhürman, UBP hükümetleri döneminde maaşların ödenmesinin dahi haber haline geldiğini hatırlatırken, şöyle devam etti:
“Hayat pahalılığını da dondurmaya kalktı bu arkadaşlar. Vergilerde muafiyet falan da sağlamadılar. Piyasa yükselmeye de devam etti. Halkın alım gücü de erimeye devam etti.”
Erhürman, “Meseleye ekonomi tarafından mı bakacaksın, maliye tarafından mı bakacaksın, asıl mesele budur. Halk çöktükten sonra, maliyenin gelirleri düşer. Bu fark aynı zamanda sol bakış açısının farkıdır. Evine süt götüremeyenin derdi beni gerer, seni germezse, kurultaydan başka bir şey düşünmezsen, halkı bu noktaya getirirsin” diye konuştu.
“İLAÇ SIKINTISINI BİLE TÜRKİYE İLE KONUŞAMIYORLAR”
3 milyar 250 milyonluk mali protokolün sadece yüzde 29’unun gerçekleştiğini kaydeden Erhürman, Türkiye’nin koyduğu ihracat yasağından dolayı memlekette ilaç sıkıntısının yaşandığını belirti. Söz konusu durumu bile Türkiye ile konuşamayan bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Erhürman, “Türkiye’nin koyduğu ihracat yasağı nedeniyle ilaç yoksa, o zaman sen zaten hiçbir şey yapmıyorsun demektir. İçeride alım gücünü korumak için hiçbir şey yapmıyorsun demektir” ifadelerini kullandı.
“BU ZİHNİYET HALKI PERİŞAN ETTİ”
UBP zihniyetinin halkı perişan ettiğine işaret eden Erhürman, “Piyasa dönmezse maliyeyi falan koruyamazsınız. Hala bunun üzerinden hiçbir anlamı olmayan laflar devam ediyor. Türkiye’nin yeni ekonomik model anlayışı bizi çökertir. Biz küçük ada ülkesiyiz. Yaşananlar bizi doğruluyor. Euro’ya geçmezsek halkımızın alım gücünü koruyamayız dedik” diye konuştu. TÜRK-SEN’in 8 bin Kıbrıslı Türk’e Kıbrıs’ın güneyinde iş bulmasıyla ilgili de yorum yapan Erhürman, şunları söyledi:
“TÜRKSEN önünde kuyruklar oluştu. Kıbrıslı Türkler akın akın güneye doğru, kimileri daha da uzağa gidiyor. Bizim emek piyasamızda boşalma oluyor. Emek piyasası çökecek. Üretim duracak demektir. Euro’ya nasıl geçeceksiniz diyenler, emek piyasasını nasıl ayakta tutacaklar?”
“BÜTÜN GİDERLERİMİZDE ZATEN DÖVİZE GEÇTİK”
Tufan Erhürman, her şeyin döviz üzerinden olduğuna dikkat çekerken, bütün giderlerimizde farkında olmadan dövize geçtiğimizi anlattı.
Erhürman, “Etikette TL yazmasına rağmen maliyet döviz. Madem ki bu giderler hepsi döviz üzerinden belirleniyor, o zaman gelirler de aynı şekilde böyle belirlenmeli” dedi.
Memlekette vergi sisteminin işlemez bir sistem haline geldiğine vurgu yapan Erhürman, birçok kayıt dışılığın olduğunu söyledi. Vergileri düşüreceklerinin altını çizen Erhürman, “Düşürdüğümüz gün itibarıyla vergi cezalarını yükselteceğiz. Denetim sistemi getireceğiz. Kayıt dışındakileri vergilendireceğiz. Bu yüzdendir ki çok sayıda ekonomi alanında adayımız var” diye konuştu.
SÖYLEDİKLERİMİZİ ÇARPITIYORLAR, ORTAYA ALTERNATİF DE KOYMUYORLAR”
Ülkede tansiyon ilaçlarında bile sıkıntı yaşandığına işaret eden Erhürman, bu sorunların dahi Türkiye ile konuşulamadığını hatırlattı. Söz konusu zihniyetin, sadece söylediklerini çarpıtmaya çalıştığını ifade eden Erhürman, alternatiflerin ortaya koyulmadığını söyledi. Erhürman, “Bu memlekette emek piyasası çöktü. Siz burada ne sanayi ne tarım hiçbir şey yapamayacaksınız” dedi.
Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler arasındaki alım gücünün her geçen güç daha da açıldığına dikkat çeken Erhürman, “Alım gücü arasındaki uçurum açıldıkça açılıyor, hala eşit, egemen devlet diyorlar. Önce ekonomik olarak eşit olacaksın” gerçeğine parmak bastı.
“AŞI KUYRUKLARI DA MI DÖVİZ YÜZÜNDEN?”
CTP Genel Başkanı Erhürman, 2018’de reel sektör için Türkiye’den gelen paranın 108 milyon TL olduğunu belirtirken, Ersin Tatar’ın başbakan olduğu dönemde ise sadece 17 milyon TL geldiğini vurgu yaptı.
Bu zihniyetin her şeyi dövize ve pandemiye bağladığını söyleyen Tufan Erhürman, “Aşı kuyrukları da mı dövizden kaynaklanıyor? Benzin olmaması, akaryakıt kuyrukları da mı bundan dolayı kaynaklanıyor? Harnup ağaçlarının yüzde 30’una yakınını kurutmanız da mı pandemiden kaynaklanıyor?” dedi. UBP hükümetinin hiçbir konuda hiçbir çalışma yapmadığını vurgulayan Erhürman, aylarca kurultay konuştuklarını hatırlattı.
“ESNAFI GEZSİNLER VE GÖRSÜNLER BAKALIM TEK BAŞINA İKTİDAR VAR MI”
Söz konusu zihniyette beceriksizlik, basiretsizlik olduğunu vurgulayan Erhürman, memleketle ilgili gailelerinin de olmadığını söyledi. “Bu şekilde yönetmeme tavrıyla olmaz. Uçurumun kenarındayız. Gezsinler Lefke çarşısını, Mağusa’yı, esnafa gitsinler. Görsünler bakalım tek başına iktidar var mı?” diye sordu.
Erhürman programdaki sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“İnsanlar biliyorlar, görüyorlar. Yapılması gerekenlerin yapılmadığını görüyorlar. Bu insanların ne hale geldiğini görmezsen, bu film dönmez. Kıbrıs Türk halkı bu seçimde bunun kararını verecek. Daha yapacak çok işimiz var.”