Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının iradesine
sahip çıkacağının altını çizdi. Olan bitene karşı hep birlikte mücadele etme zorunluluğuna
işaret eden Erhürman, “Şimdi hep birlikte mücadele etme zamanıdır” dedi. CTP olarak
toplumun tüm paydaşlarıyla istişare trafiği başlattıklarını söyleyen CTP Genel Başkanı Tufan
Erhürman, protokol düzeninin sürdürülebilir olmadığını kaydetti. Yeni Bakış Web TV’de
Meltem Sakin’in sorularını yanıtlayan Tufan Erhürman, protokolle ilgili soruları yanıtladı.
ERHÜRMAN: PROTOKOL, KALKINMA KONUSUNDA ÖNGÖRDÜĞÜMÜZ İLKELER
ÇERÇEVESİNDE İMZALANMALIDIR
Başbakanlık yaptığı dönemde protokol görüşmelerini kendilerinin de yaptığını söyleyen
Erhürman, söz konusu dönemde protokolü imzalamadıklarını kaydetti. Yapılan önerilerin
memlekete uygun olmadığı için en üst düzeyde görüşülmesi gereken konuların olduğundan
dolayı protokolü imzalamadıklarını ifade eden Erhürman, “Bu haliyle imzalayamayız dedik”
diye konuştu. İmzalanacak protokolün, sosyal ve ekonomik kalkınma temelinde bir protokol
olması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, “Biz, 5 yıllık ekonomik, sosyal ve kültürel
kalkınma planımızı yapmalıyız, Meclis’ten geçirmeliyiz. Ondan sonra protokol imzalamalıyız.
Çünkü doğru olan, protokolün bizim kalkınma konusunda öngördüğümüz ilkeler
çerçevesinde imzalanmasıdır” dedi.
“PROTOKOLLER AÇIK OLMALIDIR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin (TC) elbette her öngörüyü desteklemek zorunda olmadığını dile
getiren Erhürman, “Bizim öngörülerimizden hangilerini destekleyecekse, protokolde bunlar
yer almalıdır” diye konuştu. Protokollerin açık olması gerektiğine vurgu yapan Erhürman, ne
taahhüt edildiğinin de anlaşılması gerektiğini belirtti. Erhürman, yuvarlak laflarla protokol
olamayacağını kaydetti. Erhürman, “Ekonomik ve Mali İş Birliği Protokolü’nün içerisinde, o
ülkedeki din işlerinin idari yapı içerisinde nerede olacağı nasıl düzenlenebilir? Ne ilgisi var
dinişlerinin ekonomik ve mali iş birliğiyle? Sendikalara siyaset yasağı getirilip
getirilmemesinin nasıl ilgisi vardır? Sendikalar siyaset yaptığı zaman ülke kalkınamıyor mu?
Bunların neresi reformdur?” diye sordu.
“BU, İDARİ YAPININ YENİDEN TANZİM EDİLMESİDİR”
Protokolde yer alan söz konusu maddelerin ekonomik kalkınmayla hiçbir ilgisinin olmadığını
vurgulayan Erhürman, bu protokolün çok büyük bir bölümünün ‘ekonomik ve mali iş birliği
anlaşması’ olmadığını belirtti. Erhürman, “Bu, KKTC’nin idari yapısının yeniden tanzim
edilmesiyle, KKTC Anayasası’nda var olan temel hak ve özgürlüklerin, kimilerinin kullanılamaz
hale getirilmesi, kimilerinin daraltılmasıyla ilgili olan bir protokol” diye konuştu. Söz konusu
protokolün ekonomik ve mali iş birliği anlaşması olmadığının altını çizen Erhürman,
“Anayasal yapısı yeniden tanzim edilecekse bunu bize söyleyecek olan Türkiye Cumhuriyeti
mi? Bu kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil. Kıbrıs Türk halkı vesayet altında bir halk
değildir” dedi.
“PROTOKOLLER DÜZENİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİLDİR”
Bu protokoller düzeninin sürdürülebilir olmadığına da dikkat çeken Erhürman, protokollerin
de TC-KKTC ilişkilerini doğru zeminden kaydıran bir şey olduğunu kaydetti. ‘Yerel yönetimler
reformu’ bağlamında geri alınan toplu iş sözleşmesi maddesinin protokol aracılığıyla geri
getirilmesini eleştiren Erhürman, “Yıl bittiyse, toplu iş sözleşmesi ortadan kalkacakmış.
Devlet istemezse, işçiler toplu iş sözleşmesiz mi çalışacak? Bu Meclis’ten geçmez. Gene
geçmeyecek. Protokollere istediğiniz kadar yazın, insan haklarına aykırıdır” dedi. Protokolün
‘yerine getirmemek üzere’ imzalandığına dikkat çeken Erhürman, protokolde yazan
maddeleri eleştirdi.
“BU MEMLEKETİN ALTI ÜSTÜNE GELİR”
Protokolde yer alan ‘Tüm maaş ödemelerinden vergi ve primlerin tahsil edilmesi
sağlanacaktır’ maddesi hakkında da konuşan Erhürman, “Kamuda maaş alanlarından zaten
vergi tahsil ediliyor. Hangi maaş ödemeleridir bunlar? Bu madde Maliye’nin altında yazıyorsa
ne demek istiyorsunuz? Emeklilerin ve asgari ücretliden mi vergi alacaksınız? Ne demektir
bu? Dert emekliden de vergi almaksa, bu bir reform değildir. Bu, insanların alım gücünü dibe
vurdurmaktır, insanları açlığa mahkum etmektir. Kalkınma insanların alım gücünü korumakla
olur. Vergilerle insanların alım gücünü daha da aşağıya çekecekseniz, bu memleketin altı
üstüne gelir. İnsanlar zaten aldığı üç maddeden birini kasada bırakmak zorunda kalıyor” dedi.
“KIBRIS TÜRK HALKININ KALKINMASINI SAĞLAYACAK BİR ŞEY YOK”
Protokolde yer alan ‘Yatırımların teşviki ve yatırım ortamı iyileştirilmesi çerçevesinde Türkiye
vatandaşları için öngörülen asgari şirket sermayesi ve ortaklık payı gibi kısıtlar kaldırılacaktır’
maddesi hakkında da konuşan Erhürman, “Var olan berberi de müteahhidi de batıracaksınız.
Türkiye’den gelen yatırımcıyla rekabet edebilir mi buradaki küçük yatırımcı? Bu esnaf için de
geçerlidir. Bunları buraya koyarak, kalkınma sağlayacağınızı iddia ediyorsunuz” diye konuştu.
Söz konusu protokolün kabul edilebilir olmadığının altını çizen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının
kalkınmasını sağlayacak bir şey de olmadığını kaydetti. “Büyük bölümü itibariyle, ekonomi ve
mali iş birliği anlaşması değildir. Bu KKTC’nin Anayasal düzenini yeniden tanzim etme
anlaşmasıdır. Bu da TC-KKTC ilişkilerini doğru zeminden kaydırır” diyen Erhürman,
protokoller düzeninin sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
“ARTIK HERKES SİLKİNİP KENDİNE GELSİN”
Protokoller düzeninin sürdürülebilir olmadığının bu protokolle tescil edildiğine dikkat çeken
Erhürman, “Bu, doğrudan doğruya bizim ekonomimizde, bizim ekonomik varoluş
koşullarımızı ortadan kaldıran bir metindir. İnsanlarımızın alım gücünün düşmesine yol
açacak bir metindir” dedi. Erhürman, “Bu ülkeyi yönetebileceğin koşulları sen bilirsin.
Meclis’in çalışmalarına kadar, karar alma ve toplantısına kadar ekonomik protokolde hüküm
var. TC ile imzalanan protokolde hüküm var. Benim Meclisimin nasıl çalışacağı meselesinin
TC ile imzalanan mali ve ekonomik protokolünde düzenlenemeyeceğini söylüyorum. Artık
herkes silkinip kendine gelsin” dedi.
“TC-KKTC İLİŞKİSİNİ BİR VESAYET İLİŞKİSİNE İNDİRİYORSUNUZ”
Erhürman, “Kıbrıs Türk halkının var olan olanaklarını da kısıtlayacak ekonomik olarak daha
kötü noktaya taşıma riski var bu metinde. Kıbrıs Türk halkı rahatsızlık duyacaksa yapar
düzenlemeyi. Bu protokol konusu değildir. TC-KKTC ilişkilerinin doğru zeminde iyi ilişkiler
zemininden vazgeçtiniz. TC-KKTC ilişkisini bir vesayet ilişkisine indiriyorsunuz” diye konuştu.
Protokolde var olan bazı maddeler aracılığıyla otoriter bir rejim kurmaya mı kalkışıldığını
soran Erhürman, “Bütün dünyada suç ve cezayla itibar sağlanmaya çalıştığı yerde, itibar yerle
bir olur” dedi. Erhürman, “İnsanları susturamazsınız. Çoğunluğunuz var diye akla ziyan bir
şeyi, bütün Meclis sizin olsa da yapamazsınız. Mesele bunların düşünülmüş olması. Bunların
metin olarak önümüze sunulmasıdır. Belli ki çok daha yoğun mücadele etmemiz gerekecek.
Sokak daha çok Meclis’te, Meclis daha çok sokakta olacak” ifadelerini kullandı.
“BU BİR VAR OLUŞ MÜCADELESİDİR”
CTP olarak bütün toplumun paydaşlarıyla temas trafiği başlattıklarını ifade eden Erhürman,
“Herkesle tek tek yüz yüze konuşacağız. Bu bir var oluş meselesidir. Kıbrıs Türk halkı
iradesine sahip çıkacak. Meclis’te birileri hasbelkader çoğunluğa sahip oldu diye, tüm bunları
‘reform’ olarak yutturma hakkına sahip değildir” dedi. Her durumda erken seçimin olacağını
ifade eden Erhürman, “Memlekette istikrarı darmadağın edenler, istikrar kelimesini
kullananlar oldu. Önümüzdeki seçimde hedefimiz tek başına iktidardır” dedi. “Toplum olarak
tehlikenin farkındayız diye düşünüyorum. Dolayısıyla daha çok konuşmak zorundayız. Bu
olan bitene karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız” diyen Erhürman, şimdi hep
birlikte mücadele etme zamanı olduğunu vurguladı.