Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hedeflerinin Kıbrıs Türk halkına hak ettiği insan onuruna yaraşır, Avrupa standartlarında bir yaşam sağlamak olduğunu kaydederek, “Bunun için de Avrupa standartlarında bir kamu hizmetine sahip olmamız gerekir. Doğrusu budur” dedi.
Kıbrıs sorununun bir an önce çözüme ulaşmasını istediklerini de belirten Erhürman, “Sırf müzakere etmek için değil, çözüm için müzakere istiyoruz. 5’li konferansta müzakere süreci başlayacaksa muhakkak çözüm odaklı olmalıdır” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk halkının diyalogdan korkmadığını, çekinmediğini, diyaloğun da Cumhurbaşkanlığı makamının tüm halkı kucaklamasıyla gerçekleşebileceğini söyleyen Tufan Erhürman, “İnsanımız artık sorun ve huzursuzluk istemiyor, çözüm istiyor. Huzursuzluk yerine, barışçı, uzlaşmacı bir ortamda sorunların çözülmesini talep ediyor” dedi.
CTP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Kanal Sim’de yayımlanan “Seçime Doğru” programına katılarak soruları yanıtladı.
“VATANDAŞLAR ARTIK HUZURSUZLUK İSTEMİYOR"
Seçimi değil, seçimin ertesi gününü düşündüğünü söyleyen Erhürman, 19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanlığı makamında yapılması gereken çok iş olduğunu vurguladı, şöyle dedi:
“Kıbrıs Türk halkı diyalogdan ne korkar ne de çekinir. Diyalog da Cumhurbaşkanlığı makamının tüm halkı kucaklamasıyla gerçekleşebilir. Aksi halde biz diyalog kurmaya çalışırken, içeride kavga patırtı kopacak ve bu bizi çok fazla zayıflatacak. İnsanımız artık sorun ve huzursuzluk istemiyor, çözüm istiyor. Huzursuzluk yerine, barışçı, uzlaşmacı bir ortamda sorunların çözülmesini talep ediyor.”
“GÜÇLÜ ÜLKELER BÖLGEDE”
Programda Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlikle ilgili sorulara da yanıt veren Erhürman, güçlü ülkelerin bölgeye ilgisinin arttığını belirtti.
“Doğu Akdeniz sadece bizim denizimiz değil, ancak bizim de denizimiz. Kıbrıs adası sadece bizim adamız değil, ama bizim de adamızdır” diyen Erhürman şunları kaydetti:
“Biz Doğu Akdeniz’de de varız, Kıbrıs’ta da varız. Var olmakla da kalmıyoruz, hak sahibiyiz. Üstüne üstlük haklarımız sadece yararlanma hakkı değil, aynı zamanda söz hakkıdır. Ancak son zamanlarda görüyoruz ki, sanki yokmuşuz gibi bir hava esmeye başladı. Sanki biz burada yokmuşuz gibi davranılmaya başlandı.”
“DOĞU AKDENİZ’DEKİ GERGİNLİK DE MASADA OLACAK”
Müzakere sürecinin Doğu Akdeniz’deki gelişmelerden ve hidrokarbon kaynaklarından çok ciddi şekilde etkileneceğini söyleyen Erhürman, 5’li konferansa bu konularda gerekli diplomatik ilişkiyi kurduktan sonra gidilmesini istedi.
Müzakerelerle eş zamanlı olarak halkı dünyaya açma, uluslararası hukuka entegre olma çabalarını da sürdüreceklerini anlatan Tufan Erhürman, “Maraş’ın uluslararası hukuka uygun olarak açılması, bunun yanında Doğrudan Ticaret Tüzüğü, Yeşil Hat Tüzüğü’nün kapsamının geliştirilmesi, sporcularımızın, sanatçılarımızın, bilim insanlarımızın da dünyaya açılabilmesini de eş zamanlı birlikte yürüteceğiz. Cumhurbaşkanı içeride de liderlik yapacak” dedi.
“DÜNYA İLE İLETİŞİM SAĞLAYACAK ORTAMI YAKALAYAMADIK”
Crans Montana süreci sonrasında yaşananları değerlendirirken “dünya ile yeterli iletişim sağlanamadığını” kaydeden Erhürman, önümüzdeki beş yılda Cumhurbaşkanlığı makamının eskisi gibi olmaması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı’nın çok daha aktif olması ve bütün fonksiyonları ile yetkilerini kullanması gerektiğini kaydeden Erhürman şunları söyledi:
“Kıbrıs sorununun bir an önce çözüme ulaşmasını istiyoruz. Biz sırf müzakere etmek için değil, çözüm için müzakere istiyoruz. 5’li konferansta müzakere süreci başlayacaksa muhakkak çözüm odaklı olmalıdır.”