Erhürman ayrıca, asgari ücretten hiçbir şekilde vergi alınmamasına ilişkin düzenlemeyi de hayata geçireceklerini vurguladı. Tufan Erhürman, dün BRT’de Pembe Paşaoğulları’nın hazırlayıp sunduğu 18. Saat programına katılarak gündemdeki konulara yönelik açıklamalarda bulundu ve seçimden sonra CTP’nin ülkede hayata geçireceği uygulamalardan bahsetti. Pandemi ve TL’deki değer kaybının halkı olumsuz etkilediğini ifade eden Erhürman, buna bir de gailesizliğin eklendiğini, buradan da krizi yönetmeme sonucu çıktığını söyledi. Göreve geldikten sonra yapacakları icraatları topluma anlattıklarını kaydeden Erhürman, bunları geçmişte yaptıklarıyla ilişkilendirerek anlattıklarını, bu yüzden de “Yaptık, Yine Yaparız” iddiasıyla yola çıktıklarını belirtti.
“TC- KKTC İlişkileri üzerinden tepişmek, bu ülke siyasetinden çıkarılmalı..."
CTP olarak TC ile KKTC arasındaki ilişkiler üzerinden tepişmeyi ülke siyasetinden çıkarma görüşünde olduklarını ifade eden CTP lideri Tufan Erhürman, “Seçimlere müdahaleyi de TC KKTC ilişkileri üzerinden tepişmeyi de doğru bulmuyoruz” dedi. Erhürman, TC ile ilişkilerinin çok iyi olduğunu iddia edenlerin 3 milyar 250 milyon liralık protokolden ne kadarını alabildiğini halka açıklaması gerektiğine işaret ederken, ilaç konusunda Türkiye’nin ihracat yasağı getirdiğini ve Kıbrıs’ın kuzeyini bu yasaktan çıkarmak için herhangi bir uğraş göstermeyenler sayesinde grip ilacının bile ülkede bulunamadığını açıkladı. Erhürman, TC ile imzalanacak olan prokollerde sadece yapılabilecek şeylerin protokolde yer alması gerektiğini ancak, UBP’nin tam tersi davranarak protokolde hangi madde varsa imzaladığını ve daha sonra bu imzanın gerekliliklerini yerine getirmediklerini belirtti.
“İki zihniyet arasındaki farkı yurttaşlarımız ödüyor"
Hükümetteki mevcut zihniyetin Meclis’e bir yasa tasarısı gönderdiğini, bunun, kamu ve özel sektör çalışanlarından alınan vergi oranını yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarmayı öneren bir tasarı olduğunu kaydeden Erhürman, kendileri ve bu zihniyet arasındaki temel farkların herkes tarafından görülebildiğini söyledi. 2018’de CTP’nin hükümette olduğu dönemde de döviz krizinin yaşandığını ancak kriz var diye insanlara ek vergi yüklemediklerini, hayat pahalılığını ödemekden kaçmadıklarını aktaran Erhürman, insanları daha pahalı alışveriş yapmak zorunda bırakmadıklarını vurguladı. O dönem enflasyonun yüzde 29 çıktığını, Sterlin’in ise TL karşısında yüzde 32 değer kazandığını hatırlatan Erhürman, “Biz hayat pahalılığını yüzde 34 verdik. Göç yasası denilen yasadan sonra giren gençlerimize yüzde 37, asgari ücrete de yüzde 45 verdik. KDV’yi, gümrük vergilerini fonları aşağıya çektik. KIB-TEK zam yapmak zorundaydı ama o zammı yaparsa halkın alım gücü düşecek diye o yükü Maliyeye aktardık” şeklinde konuştu.