Eroğlu: Samimiyetle anlaşma istiyorum

Cumhurbaşkanı ve bağımız cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu,  samimiyetle antlaşma istediğini kaydetti ve “Halkımızın  bu kadar bekletilmesi yeter. Ben şu an masadayım ve önümüzdeki iki sene içerisinde bu müzakereleri tamamlayacağım. Samimi dileğimiz anlaşmaktır. Anlaşabilir miyiz, anlaşamaz mıyız göreceğiz. Bunu dünyanın görmesini de sağlayacağız ve mutlaka bir sonuca ulaşacağız” dedi.

Seçim Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Eroğlu, önümüzdeki 2 yıl içerisinde müzakereleri tamamlayacağını belirtti ve  “Halkımızın ne istediğini ve benden ne beklediğinin farkındayım” dedi.

Eroğlu dün akşam sırasıyla Cihangir, Çukurova ve Kalavaç’ı ziyaret etti. Eroğlu’na ziyaretleri esnasında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, DP-UG Genel Sekreteri ve Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy, UBP Lefkoşa İlçe Başkanı ve Milletvekili Faiz Sucuoğlu, UBP Lefkoşa Milletvekilleri Ersin Tatar ve Zorlu Töre ile DP-UG Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu eşlik etti.

“KKTC HALKI ANLAŞMADAN YANADIR”

“Biz yıllardan beri müzakere masasını seyretmekten ve masadaki görüşmelerin tutanaklarını okumaktan yorulduk” diyen Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının da anlaşma oldu olacak diye beklemekten yorulduğunu belirtti.

Müzakerelere bir nokta konulması gerektiğine işaret eden Derviş Eroğlu, KKTC halkının tümünün bir anlaşmadan yana olduğunu söyledi.

Ancak hiç kimsenin yeniden göç etmek istemediğini vurgulayan Eroğlu,  “40 yıl sonra bir anlaşma olacak diye insanları yerinden ederseniz, bu anlaşma olmaz” diye konuştu.

Rum tarafının  1974’te göç eden 160 bin kişi için yer istediğini de belirten Eroğlu, “ilk etapta da 100 bin kişiyi yerleştirecek toprak istiyorlar” dedi. Derviş Eroğlu şöyle  devam etti:

“100 bin kişiyi yerleştirecek. Geriye kalan 60 bin kişiyi de, kuzeyde kalacak devlette malları varsa, birinci tercih hakkına sahip olmasını istiyor. İçindeki ya çıkacak ya kiracısı olacak. Bunlar, masaya koydukları kâğıtlarda var. Ben BM Genel Sekreteri’ne, Kıbrıs sorununu zirve toplantılarında çözebiliriz demiştim. Görüşümü kabul ettirdim. 5 kez Kıbrıs zirvesi yaptık.  Cenevre’deki zirvede toprak konusu gündeme geldi. Biz bu konuyla ilgili kriterlerimizi ortaya koyduk. Kriterlerimize göre  çok az sayıda insanımız yerinden olacak ve deniz sahillerini bizim elimizde kalacak. Rum tarafı haritayı görüşmek istedi. Diğer başlıkları görüşmeden haritayı masaya koyarsak yer yerinden oynar, kuzeydeki bütün ekonomik faaliyetler durur dedik. Ben bunu Genel Sekreter’e kabul ettirdim. Greentree’de iki kez zirve yaptık. Genel Sekreter orada, ‘bu son oyundur’ dedi. Ancak dönemin Rum lideri Hristofyas Ulusal Konseylerinden 5 hayırla gelerek bir sonuç alınmasına engel oldu.”

“BUNUN ADI ANLAŞMA OLAMAZ”

Toprak konusunda haritayı kabul etmediklerini ancak bunun üzerine Rum liderli Anastasiades’in  masaya köy isimlerinin yazılı bir kağıt getirdiğini kaydeden Eroğlu, toprak konusu en son ele alınır dediklerini ve  bunu kabul etmediklerini anlattı.

Harita sunulmadığını ama istenen yerlerin isimlerine bakınca ortaya bir harita çıktığını ifade eden Eroğlu, Mağusa Belediye sınırlarından itibaren Haspolat’a kadar Güney Mesarya’yı istediklerini dile getirdi. Eroğlu, “Bu harita değil mi? Alayköy’den sonra Güzelyurt’a kadar uzanıyorlar. Güzelyurt ve bazı köylerle sahili istiyorlar. Kumyalı’dan  itibaren bütün Karpaz’ı istiyor. Salamis Harabelerini, Aziz Barnabas Kilisesi’ni, Yeni Boğaziçi, Tuzla, Mormenekşe , Mutluyaka’yı, Değirmenlik, Minareliköy, Demirhan ve Gökhan’ı da istiyor. Ben bunları halkıma söylemeyim mi?” dedi.

Eroğlu, Rum tarafının verilecek toprak tavizlerine ilave olarak  kuzey devletine kalacak topraklara da Rumların yerleştirilmesini istediğini  kaydetti ve bunun adının anlaşma olamayacağını belirtti.

“SAVAŞIN YARATTIĞI ACILARI YAŞAYARAK ÖĞRENDİM”

Eroğlu, şöyle konuştu: “41 yıl sonra insanların yeniden göçmen olmasının adı anlaşma olamaz. Bizim önerimiz kesinlikle ve kesinlikle halkımızın göçmen olmamasıdır. Ben niye aday oldum ? Başlattığımız işi bitirmek mecburiyetindeyiz. Müzakere masasında bir 50 yıl daha oturmamak için aday oldum ve birkaç yıl içerisinde anlaşıp anlaşamayacağımızı dünyanın gözüne sokmak için aday oldum. KKTC insanının dışa açılmasını sağlamak, KKTC gerçeğini de dünyaya göstermek için adayım. Ben KKTC’nin seçilmiş cumhurbaşkanıyım. Müzakere masasına oturacağımda da KKTC’nin seçilmiş cumhurbaşkanı olarak oturduğumu dünya da biliyor. Sizler bu seçimde bir lider seçeceksiniz. Kıbrıs sorununu yaşayarak bilen, tecrübeli birisini seçeceksiniz. Bu vasıflara sahip birinin o masada olması gerekmektedir. Ben savaşın ne olduğunu, acılarını yaşayarak öğrendim. Benim kayınbiraderim Rumlar tarafından yoldan alınıp öldürüldü. Bunları bilen birisiyim. Bu yüzden yaşayabilecek bir anlaşmadan yanayız. O kadar bir barış kelimesi kullanırlar ki; şimdi barış yok mu? Sadece bizde değil, güneyde de barış var.”

Anastasiadis’in masadan kaçtığını belirten Eroğlu, “Suçlanan kim? Talat Bey sağ olsun Eroğlu anlaşma istemez diyor. Sanki kendisi 5 yıl cumhurbaşkanlığı yapmadı. Hem de yoldaşım dediği Hritofyas ile. İkisi de komünist, ateist geçinirlerdi. Ne anlaşmadı? 5 yıl oturdu. Hem de çok şanslıydı çünkü yoldaşım dediği adam masadaydı. Demek ki anlaşmaz olan Kıbrıs Türk tarafı değildir” dedi.