Bağımsızlık Yolu Gazimağusa milletvekili adayı ve Parti Meclisi üyesi Umut Ersoy, Bağımsızlık Yolu'nun hükümete karşı değil, iktidara ve mevcut rejimin karakterine karşı muhalefet yaptığını kaydetti.
Bağımsızlık Yolu Basın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, milletvekili adayı ve Parti Meclisi üyesi Umut Ersoy, Kıbrıs Postası TV’de Seçim Masası programına katılarak açıklamalarda bulundu.
“ÜLKEMİZDE HÜKÜMET, İKTİDAR DEĞİLDİR"
Bağımsızlık Yolu'nun uzun zamandır ülkedeki muhalefet boşluğunu dillendirdiğini söyleyen Ersoy, kendilerinin hükümete karşı değil, iktidara ve mevcut rejimin karakterine karşı muhalefet yaptıklarını vurgulayarak hükümetin iktidar olmadığını savundu.
Bağımsızlık Yolu’nun sadece Meclis’te değil, sokakta da emekçiden, kadından, doğadan ve muhalefet programlarında işaret edilen diğer konulardan yana muhalefete talip olduğunu kaydeden Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun yıllardır yürüttüğü mücadeleleri anlattı.
“ÜLKENİN GELECEĞİ GİTTİKÇE YOKSULLAŞIYOR”
Ersoy, "Bu ülkede; bir avuç imtiyaz sahibi ultra zengin, vergi muafiyetlerinden, vergi indirimlerinden ve birçok teşvikten yararlanarak gün geçtikçe daha çok zenginleşirken, geniş halk kesmini oluşturan emekçilerin, kadınların, çocukların, gençlerin, kısaca bu ülkenin geleceğinin gittikçe daha fazla fakirleştiği, yoksulun daha çok yoksul olduğu bir düzenin içerisinde yaşıyoruz" dedi.
Banka ödemelerinin ertelenmesinin, faizlerin işlemeye devam ettiği sürece borcu olan halka değil, banka patronlarına yaradığını savunan Ersoy, kar oranlarının azaltılarak da banka borçlarının ertelenmesinin mümkün olduğunu belirtti.
Ersoy, kar oranının düşürülmesi ile borç yükünün altında daralan ve nefes almaya çalışan kesimlerin biraz olsun rahatlayabileceğini ifade etti.
“İMAR PLANI DEĞİL RANT PLANI”
Gazimağusa, Yeniboğaziçi, İskele İmar Planı’nda halkın ihtiyaçlarına ve toplumsal faydaya göre bir karar üretilmediğini öne süren Ersoy, planın imzalanan halinin belirli inşaat şirketlerinin çıkarlarını koruyacak bir rant planı şekilde oluşturulduğunu ifade etti.
Kamu bütçesinden pek çok teşviğin özel kurumlara ve üniversitelere aktarıldığını iddia eden Ersoy, devlet okullarının ise eksiklikler nedeni ile içler acısı bir durumda olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz hafta tavanı yıkılan Namık Kemal Lisesi'ni anımsatan Ersoy, "Ücretsiz kamusal eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi alanlar terk edildi, sosyo-ekonomik anlamda en kırılgan kesimler savunmasız bırakıldı. Bunu yerine de zaten semirmekte ve zenginleşmekte olan belirli bir kesim korundu, kollandı, semirtildi" şeklinde konuştu.