Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Kıbrıs Rum ve Yunanistan resmi çevreleri ve Rum basınının BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Rum Haber Ajansı’na verdiği mülakatta söylediklerini konu ederek saldırı ve eleştirilerde bulunduğuna dikkat çekerek, “Bu konuda yapılan saldırı ve eleştirileri görüşmeler sürecini bırakıldığı yerden yeniden başlatma çabalarına ve nihai tahlilde sürecin kendisine karşı yapılmış saldırılar olarak kabul ediyor ve kınıyoruz” dedi.
Ertuğ yazılı açıklamasında, “Kıbrıs Rum tarafının masadan çekilmesiyle 6 ayı aşkın bir süredir durmuş bulunan görüşmeler sürecini yeniden başlatma çabalarının olumlu bir aşamaya ulaştığı şu dönemde, Kıbrıs Rum ve Yunanistan resmi çevreleri ve Rum basınının BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Kıbrıs Rum Haber Ajansı’na verdiği mülakatta söylediklerini konu ederek büyük bir gürültü kopardığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
Ertuğ, Kıbrıs’ta bir iyi niyet görevi üstlenmiş bulunan BM yetkililerinin bu tür saldırılara hedef olmasının yeni olmadığını ve yakın tarihin bunun örnekleriyle dolu olduğu kaydetti.
“Bir önceki Özel Danışman Downer’in de Kıbrıs Rum resmi yetkilileri ve basını tarafından benzer bir muameleye tabi tutulduğu hafızalardadır” diyen Ertuğ, “Bütün bu hareketleri Kıbrıs Rum tarafının iyi niyet görevlilerini baskı altına alma stratejisinin bir parçası olduğu açıktır ve kabul edilmezdir. BM yetkililerinin bu tür baskı altına alma ve sindirme taktikleri karşısında dirayetli davranıp geri adım atmamaları gerekir” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk tarafının da eski ve mevcut BM yetkililerinin Kıbrıs konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili ciddi çekinceleri bulunduğunu ve bunun doğal olduğunu kaydeden Ertuğ, şöyle devam etti:
“Ancak biz bunları kamuoyu önünde onlara karşı bir saldırı vesilesi yapmadık. Çünkü biz bunu gerek onların temsil ettiği makam olan BM Genel Sekreteri gerekse onun Kıbrıs konusunda üstlenmiş olduğu iyi niyet misyonuna saygı ve desteğimizin bir gereği saydık ve anlaşmazlık noktalarını onlarla diplomatik diyalog yoluyla ele almayı tercih ettik. Bu konudaki soğukkanlı ve sabırlı tutumuzun yanlış algılanmayacağını umuyoruz.
Belirleyici bir döneme girmekte olan Kıbrıs görüşmeler sürecinin bu tür eskimiş taktikler, çığırtkanlıklar ve bunun yaratacağı baskı ve tehditlerle olumlu bir sonuca götürülemeyeceği açıktır. Taraflardan beklenen, görüşmelerin atmosferini bozacak söz ve davranışlardan kaçınmaları ve çabalarını görüşmelerin olumlu bir ortamda başlatılıp süratle bir sonuca götürülmesi üzerine yoğunlaştırmalarıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın yapıcı ve dirayetli tutumu sayesinde olumlu bir noktaya ulaşmış bulunan süreci yeniden başlatma çabalarına, bu tür güven sarsıcı yöntem ve oyunbozanlıklarla gölge düşürülmesine müsaade edilmemelidir.”