Kendisiyle bakanlıkta görüşmek üzere randevu alan ancak görüşmeye bir gün kala randevuyu iptal eden Holguin ile UBP heyetiyle yaptığı görüşmede bir araya geldiklerini kaydeden Ertuğruloğlu, Holguin’in makamına gitmesi halinde makamı tanıdığı algısının oluşacağından çekindiğine işaret ederek, makamda görüşmenin tanınma olmadığını söyledi.
“Egemen eşitliğin, eşit uluslararası statü sağlanmadan bir anlam ifade etmediğini belirtmek isterim” diyen Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınması olduğunu defalarca ifade ettiğini de hatırlattı.
BM parametreleriyle 60 yıl
lık müzakere sürecinde başarıya ulaşılamadığını kaydeden Ertuğruloğlu, “Bize göre, artık federal ortaklık diye bir seçenek söz konusu değil. O defter kapandı” dedi. Ertuğruloğlu, Rum tarafı "devlet", Türk tarafı ise "toplum" görüldüğü sürece çözüm olasılığı olmayacağını vurguladı.
Helsinki zirvesi kararının hatalı olduğu da ifade eden Ertuğruloğlu, Rumların asla AB’ye üye alınmaması gerektiğini söyledi.
Holguin’e net şekilde temel hedeflerinin KKTC’nin tanınması olduğunu söylediklerini aktaran Ertuğruloğlu, şöyle devam etti: “Ama şunu da söyledik, önce KKTC’yi tanıyın sonra görüşelim değildir mesajımız. Kıbrıs Türk halkının egemen eşit bir devlet olduğunu kabul edin. Simdi tanımak zorunda değilsiniz.”
Ertuğruloğlu, bu politikadan geri adım atılmasının söz konusu olmadığını vurgulayarak, “Savunduğumuz politikanın temeli egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüdür. İki taraf masaya oturacaksa iki devlet olarak oturacak demektir. Bunları çok net anlattık. Anlamamış olmasına ihtimal vermem.” dedi.