Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ercan Havalimanı konusunun ilk günden itibaren incelenmesi gerektiğini belirterek, Araştırma Komitesi kurulması talebini ileriye taşıyacağını söyledi.
Konunun kişisel bir yapıda yürütüldüğünü ve Ombudsman’ın kendisine saldırı başlattığına işaret eden Ertuğruloğlu, Ombudsman’ın son yaşanan bu konuyu değil, Ercan ile ilgili genel bir araştırma yapması gerektiğini kaydetti.
Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Dilekçe ve Ombudsman Komitesi’nin; “Bakanlar Kurulu’nun 14 Ekim 2015 tarihinde ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinin yeniden yapılandırılması çerçevesinde KKTC’den ve/veya Türkiye Cumhuriyeti’nden teknik ve hukuki konularda hizmet alımına ilişkin Ombudsman raporuna ilişkin raporun” görüşülmesi sırasında söz alarak konuştu.
Ertuğruloğlu, Ercan Havalimanı konusunda dikkatlerin hep başka tarafa çekilmek istenen bu konunun ilk olarak Ombudsman tarafından Türk Ajansı Kıbrıs’a yapılan açıklama ile gündeme geldiğini söyledi.
İşlerin hiçbir zaman gizli olarak yapılmadığını, kontrolörlük hizmetlerinde devlete mali külfet yaratmamak amacıyla dönemin Ulaştırma Bakanı olarak kendisine Bakanlar Kurulu tarafından yetki verildiğini kaydeden Ertuğruloğlu, kendisinin de aldığı bu yetkiyle çalışmalar yaptığını ifade etti.
Ertuğruloğlu, Ombudsman’ın, basın üzerinden bakana soru sorduğuna işaret ederek, bunun doğru olmadığını söyledi. Ombudsman makamına saygı duyduklarını ancak onun da yasasına saygı duyması gerektiğini vurgulayan Ertuğruloğlu, böyle bir Ombudsmanın takdir görmesine katılmadığını ifade etti.
“OMBUDSMAN SALDIRI BAŞLATTI”
Konunun kişisel bir yapıda yürütüldüğünü ve Ombudsman’ın kendisine saldırı başlattığına işaret ederek, bu konuda kendisine yönelik eleştiriler ve suçlamalardan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Ertuğruloğlu, bu konuda Araştırma Komitesi kurulması için kendisinin de talebi olduğunu söyledi ve yaşanan süreci anlattı.
Ek sözleşmenin özel şirketin ödemeyi yapmaması için hazırlandığını ancak bu yükümlülüğün kalkmadığını ifade eden Ertuğruloğlu, bunun ardından konunun gündeme taşındığını söyledi.
Göreve geldiğinde Ercan’daki ilerlemelerin sağlanması ve ülke ile halkın kazanması için çalıştığını ifade eden Ertuğruloğlu, Ombudsman’ın son yaşanan bu konuyu değil, Ercan ile ilgili genel bir araştırma yapması gerektiğini kaydetti.
Ertuğruloğlu, kontrolörlük anlaşmasında ödemenin özel tarafından yapılacağının açık olduğunu, ancak ödeme yapılmaması için Meclis’teki milletvekillerinden bazılarının T&T Direktörü Emrullah Turanlı’yı aradığını söyledi.
“ARAŞTIRMA TALEBİMİ İLERİ TAŞIYACAĞIM”
Ercan ile ilgili Araştırma Komitesi kurulması için talebini ileriye taşıyacağını ifade eden Tahsin Ertuğruloğlu, Turanlı’nın Ercan’da ciro paylaşımına da gitmeyeceği kaydetti.
Turanlı’nın devlet ile işbirliğinde çalışmak yerine, dava yolunu seçtiğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Yakında ciro paylaşımı gündeme gelecek, ama ciro paylaşımına gitmeyecek ve dava yolunu seçecek. Bu konularda birileri onu cesaretlendiriyor ve KKTC’ye dava açıyor” dedi.
Ertuğruloğlu, bütün açık yürekliliğiyle yaptığı işlem, çalışma ve uygulamaları anlattığını ifade ederek, firma olayını kendisinin yaratmadığını, bunun sözleşmede yer aldığını işaret etti.
Görevi aldığında sözleşmenin bulunduğunu ancak daha sonra ek sözleşmenin gündeme geldiğini ifade eden Ertuğruloğlu, ek sözleşmenin ana maddedeki ödeme yükümlülüğünü kaldırmadığını vurguladı.
Başsavcı Yardımcısının istediği kadar iddia etse de ek sözleşme ile yükümlülüğünün ortadan kalkmadığını, devletin kendi yükümlülüklerini ödemesinin yerinde olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, ihaleyi yürüten şirketin kendisini denetleyecek şirketi belirleyemeyeceğini ancak sözleşmeye göre kendisinin ödeyeceğini kaydetti.
Ertuğruloğlu, “ihale yasasına uyulmadı” iddiasının doğru olmadığını, gerekli tüm istişareleri yaptığını anlattı.
Terminal Yapı ile Taşyapı arasındaki kavganın kendilerini ilgilendirmediğini kaydeden Ertuğruloğlu, kendilerini ilgilendirenin T and T olduğunu ve bunun da kararını hukukun vereceğini belirtti.
Ertuğruloğlu, arazinin ne zaman şirkete tam devredildiği konusunda da tartışmalar yaşandığını söyledi.
T and T’nin bilgisine gelmeden müşavir firma ile anlaşmaya çalıştığını belirten Ertuğruloğlu, bu arayışı yazışmalar aracılığıyla yapmadığını, gizli olarak yapılan yazışmaların dahi gizli kalmadığını kaydetti.
Ertuğruloğlu, hukukçusunun müşavir firma ile ortaklığını sonradan öğrendiğini, ancak bunun sorun yaratmayacağını düşündüğünü söyledi.
Ercan konusunun ilk günden itibaren incelenmesi gerektiğini belirtti. Araştırma komitesine yönelik talebini de aktaracağını ifade etti.
ÖZDENEFE: “KONUNUN BİR ARAŞTIRMA KOMİTESİ NEZDİNDE İNCELENMESİ GEREKİR”
Dilekçe ve Ombudsman Komitesi Başkanı, CTP milletvekili Fazilet Özdenefe, komitenin raporla ilgili 8 kez toplantı yaptığını belirterek, geniş çaplı araştırma yaptıklarını dile getirdi.
Çerçevelerinin Ombudsman raporu olduğunu söyleyen Özdenefe, raporun içeriğinin incelendiğini belirtti.
Konunun geldiği noktada daha çok araştırma ve inceleme yapılması gerektiği konusunda fikir birliği olduğunu söyleyen Özdenefe, bunun hangi platformda yapılması gerektiği konusunda ise görüş birliği olmadığını kaydetti.
Özdenefe, raporu inceledikten sonra içerikten “büyük üzüntü” duyduğunu söyleyerek, toplumun sahip olduğu kazanımların “acele ile detaylı araştırılmadan” elden kayıp gitmesinin üzücü olduğunu söyledi.
Toplumsal birikim ve kazanımlardan birinin uçup gittiğini ve bunun aceleye geldiğini belirten Özdenefe, “Bu acelenin hesabının verilmesini istiyorum” dedi.
Denetim ve müşavirlik firması seçimi konusunun aceleye geldiğini söyleyen Özdenefe, Ombudsman raporu dışında da konuyla ilgili bazı iddiaların bulunduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla ombudsman raporunun da aceleye geldiğini kaydetti.
Özdenefe, konunun bir araştırma komitesi nezdinde incelenmesi gerektiğini, burada kalmasını “kabul edemeyeceğini” söyledi.
Meselenin ihalenin ilk gününden bugüne hesap sorulacak şekilde araştırılması gerektiğini ifade eden Özdenefe, acele ile yapılan işlerin toplumun her bireyinden bir şeyler alıp götürdüğünü, telafisinin de çok zor olduğunu kaydetti.
Ödenefe, raporda önemli bulgular olduğunu, bu bulguların medya üzerinden ve gayri ciddi şekilde tartışılmasından da üzüntü duyduğunu ifade etti.
ÇAKICI: “ANA NOKTADAN KAYMAMALIYIZ”
TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı, durumun üzüntü verici olduğunu ve bakanın tarihi bir konuşma yaptığını ancak bunu dinleyen milletvekili sayısının az olmasının üzüntü verici olduğunu ifade etti.
Çakıcı, işlerin aceleyle yapıldığını söyleyerek, ombudsmana kızmanın doğru olmadığını ve bu rapor üzerine konunun gündeme geldiğini belirtti.
Mehmet Çakıcı, “Bu kadar önemli bir konu ortada iken, trilyonlarla ilgili bir ihale varken, ombudsmanı tartışmak doğru değil. Ana noktadan kaymamalıyız” dedi.
Araştırma komitelerinden sonuç alınamadığını ve bundan üzüntü duyduklarını belirten Çakıcı, konuların araştırılmasını talep edeceklerini ve ciddi yanlışlar yapıldığını kaydetti.
KALYONCU: “OLAYI, OMBUDSMAN RAPORUNUN GAZETELERE YANSIMASIYLA ÖĞRENDİK”
CTP Milletvekili Ömer Kalyoncu, havaalanı ihalesinin acele ile yapıldığını, 100 milyonluk çek yaprağıyla fotoğraf çekilip, 13. Maaşların ödendiğini, daha sonra her konunun davalık hale geldiğini belirtti.
Kalyoncu, ihaleye yönelik yetkinin Ulaştırma Bakanı’na verildiğini söyleyerek, o dönemde Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun olayı, ombudsman raporunun gazetelere yansımasıyla öğrendiğini kaydetti.
Olayın ortaya çıkmasının ardından ilgili taraflarla toplantılar yapıldığını, toplantı sonucunda şartname ile sözleşmenin farklı olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Kalyoncu, bunun ihaleye fesat karıştırma anlamı taşıdığını belirtti. Kalyoncu, “Bu safça yapılmış bir iş ise bunda da dikkat etme gerekir” dedi.
Bu konuların da üzerine gidilmesi gerektiğini söyleyen Kalyoncu, bundan sonraki ihale ve özelleştirmelerin acele ile yapılması halinde olumsuz sonuçları olacağını ifade etti.
TATAR: “ALNIMIZ AÇIKTIR, VEREMEYECEK BİR HESABIMIZ YOKTUR”
UBP Milletvekili Ersin Tatar, konunun önemli olduğunu ve aceleye geldi olarak tanımlanan olayın 3 yılda gerçekleştiğini söyledi.
O dönemin Maliye Bakanı olarak, bilerek hata yapma veya fesat karıştırma gibi bir durumun söz konusu olmadığını açıklamak istediğini söyleyen Tatar, “Alnımız açıktır, veremeyecek bir hesabımız yoktur” dedi.
“Birbirimizi suçlayarak bir yere gelemeyiz. Suçu olan kimse hukuk devleti içinde hesabını versin” diye konuşan Tatar, doğruları söylemeye devam edeceklerini ifade etti.
Tatar, sözleşmenin devam edip, etmediğini belirterek, hizmetin verilip verilmediğini sordu.
Havaalanı çevresinde yer alan çok sayıdaki kumarhane reklamlarını da eleştiren Tatar, tabelaların ülkeye yönelik algıyı olumsuz etkilediğini söyledi.
ATUN: “GEREKEN PROSEDÜR YERİNE GETİRİLDİ”
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, özelleştirmenin bazı durumlarda gerekli olduğunu kaydetti.
Özelleştirme süreci, sözleşme aşamaları ve ek sözleşme ile ilgili bilgi veren Atun, ek sözleşme sürecinde Başsavcı Yardımcısının da konuya dahil olduğunu söyledi. Bakanlar Kurulu’nun da onayladığını ve konunun aceleye getirilmediğini kaydeden Atun, gereken prosedürün yerine getirildiğini ifade etti.
Ek sözleşme sürecinde bir pazarlığın söz konusu olmadığını ve özelleştirme idaresinin özelleştirme ortamı koşullarını hazırladığını teknik yürütmenin bakanlık tarafından yapıldığını söyleyen Atun, “Ek sözleşme geldiğinde ben başsavcılığın incelemesini talep ettim. Başsavcı yardımcısı yardımcı olmuştur. O güveni Bakanlar Kurulu duydu ve bu belge imzalandı” dedi.
SOYER’DEN ELEŞTİRİ
CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Ekonomi ve Enerji Bakanı Atun’un özelleştirme konusundaki sözlerini eleştirdi.
Özelleştirme Yasası ile Ercan İhalesi arasındaki zamanın az olduğunu kaydeden Soyer, yasanın yanlış olduğunu söyledi.
Soyer, “Şartları hazırlayan ile yürütmenin farkı problem yaratır. Yasanın işleyişi yanlıştır. Yasanın uygulandığı ülkelerde müthiş bir know-how vardır” dedi.
“Bu iş aceleye gelmiştir” diyen Soyer, Ercan Projesi’nin birçok kez değiştirildiğini belirterek, daha mütevazi bir proje yapılabileceğini belirtti. Soyer, “Neden bu kadar geniş çerçeveli bir proje? Daha mütevazı yapılamaz mıydı?” diye sordu.
Tüm olguların ele alınacağı bir şekilde tartışma yapılması, konunun soruşturulması gerektiğini söyleyen Soyer, eksiklik ve hatanın ortaya çıkması gerektiğini, bu yapılmazsa gelecekte daha büyük sorunlara yol açabileceğini ifade etti.
Soyer, ihaleyi kaybeden bir şirketin devleti dava edebilme şansının doğduğunu, ihale şartının sözleşmede farklılaştığını söyledi.
TAÇOY: “ŞİRKETİN MALİ SORUMLULUĞU BAŞLADI”
Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy, 2012 yılı sonu itibariyle atılan imza ile şirketin mali sorumluluğunun başladığını söyledi.
Taçoy, askeri tesislerin T and T’ye teslim edildiğini, hangar binasının da ortadan kalktığını söyleyerek, yapılan diğer işlerle ilgili de bilgi verdi.
Şubat 2015 itibariyle T and T’nin inşaat sorumluluğunun başladığını söyleyen Taçoy, yapılan tüm işlemlerin T.C. Devlet Hava Meydanları İşletmeleri tarafından denetlendiğini ve onaylandığını, adadaki mühendis ve mimarların da denetim yaptıklarını belirtti.
Taçoy, daha sonra terminal binası inşaatına ilişkin de bilgi verdi.
Taçoy, T and T’nin her şeyi mahkemeye götürebileceğini, ancak şirketin sorumluluklarının başladığını, ciro paylaşımının yapılması gerektiğini, bunun bir kural olduğunu, değiştirilemeyeceğini, gerekirse hükümetin dava açarak hakkını araması gerektiğini ifade etti.
YORGANCIOĞLU
CTP Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu, ihaleyi kazanan firmanın sorumluluğundan kaçmak için her konuda dava açtığını söyledi.
Yorgancıoğlu, hiçbir şey yapılmadığına ilişkin söylemlerin doğru olmadığını söyleyerek, Başbakanlık döneminde incelediği tünelin bitmek üzere olduğunu, projenin önünü açmak için gerekenlerin yapıldığını belirtti.
O dönemde devletin kaybını önleme adına cesurca girişimler yapıldığını dile getiren Yorgancıoğlu, şirketin sorumluluklarından kaçmasıyla ilgili sorunun TC hükümet gündemine de getirildiğini kaydetti.
Konuşmaların ardından rapor üzerindeki görüşmeler sona erdi ve Cumhuriyet Meclisi’nin bugünkü oturumu tamamlandı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu pazartesi günü saat 10.00’da toplanacak.