İSTANBULSuriye'de, Esed'e bağlı güçler tarafından abluka altında tutulan Şam'ın Doğu Guta ve Muaddamiye semtleri ile Humus kent merkezinde yaşanan gıda sıkıntısının "ölümcül noktaya" ulaştığı bildirildi. Suriyeli aktivist Uveys eş-Şami AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede yaşanan sıkıntıları anlattı. "Esed rejimi elinden gelse Doğu Guta'daki havayı bile kesecek" diyen Şami, Suriye rejiminin Kızılhaç Örgütü dahil hiçbir uluslararası yardım kuruluşunun bölgeye girmesine izin vermediğini söyledi. Bölgedeki insanların en büyük ihtiyacının ekmek olduğunu vurgulayan Şami, "Kurban Bayramı vesilesiyle yapılan bağışların da şimdiden yüzde 70'i tükendi" diye konuştu. "Kedi, köpek yenilebilir" fetvası Doğu Guta nüfusunun yaklaşık 1,5 milyon olduğunu, ancak bu sayıda göçler nedeniyle biraz azalma olduğunu aktaran Şami, bölgenin kontrolünün muhaliflerin eline geçmesinin ardından, halkın, rejim tarafından uygulanan abluka altında kaldığını ve 21 Ağustos'taki kimyasal saldırıda yaklaşık bin 600 kişinin öldüğünü ifade etti. Suriye'de din adamlarının, rejimin ablukası dolayısıyla yiyecek bulamayan halka "eşek, köpek ve kedi eti yeme" fetvası verdiğini hatırlatan Şami, bu fetvanın halkın yaşadığı sıkıntının dünyaya duyurulmasına katkıda bulunduğunu, şuan için bu hayvanları yemek gibi bir durum olmasa bile gereken insani yardımların ulaşmaması halinde bu durumun yaşanabileceğini vurguladı. Halk yapraklarla besleniyor Muaddamiye Yerel Koordinasyon Komitesi Basın Sözcüsü Kasi Zekeriya, Esed rejiminin kasıtlı olarak bölgenin altyapısını hedef aldığını, "Şebbihalar"ın fırınları, hastane ve okullar ile elektrik ve telefon hatlarını yıktığını belirtti. Bölgedeki kuşatma ve sonrasında meydana gelen açlık nedeniyle insanların dut yaprakları yemek durumunda kaldığını ifade eden Zekeriyya, şu an 9 bin kişinin tek bir su hattından içme suyu ihtiyacını karşıladığını ve yer yer içme suyuyla kanalizasyonun karışmasının hastalıklara davetiye çıkardığını kaydetti. Bölgede tek bir sahra hastanesi olduğunu bildiren Zekeriya, tıbbi malzeme eksikliğinin de altını çizdi. Zekeriya, bölgede yaralıların tedavisi için şuan yapılabilen tek şeyin "kesilen çarşaf parçalarıyla pansuman"dan ibaret olduğunu dile getirdi. Yaralılar tedavi edilemiyor Humus'taki aktivistlerden Muhammed Ez-Zuhuri ise kentin merkez bölgelerinde abluka altında yaşayan ailelerin açlıkla yüzyüze geldiğini, bu şartların neslin devam etmesine engel olabileceğini ifade etti. Humus'ta özellikle tedavi imkanı bulamayan ve bunun için şehri terk edemeyen yaralıların, uzuvlarının kesilmek zorunda kaldığını belirten Zuhuri, "Mezarlıklara ulaşamayan halk, ölülerini okul bahçelerine ve parklara gömüyor" dedi. Öte yandan abluka altındaki Humus'ta top ve havan mermileriyle devam eden bombardıman altında, yaşayan yaklaşık 8 bin 500 kişinin bulunduğunu belirtiliyor. 10 çocuk açlıktan öldü Bu arada Suriye Ulusal Koalisyonu tarafından yayımlanan "Muaddamiye halkından dünyaya açık mektup" adlı bildiride, yaklaşık bir yıldır muhasara altında yaşayan halkın sıkıntıları dile getirilmişti. Mektupta Esed güçlerinin hergün baskınlar düzenlediği, yiyecek, ilaç, elektrik, iletişim, yakıt hiçbirinin bölgede bulunmadığı ve Muaddamiye halkının açlık ve sıkıntı nedeniyle yavaş yavaş ölüme terkedildiği belirtilmişti. Hergün havadan bombalandıklarının altı çizilen mektupta kimyasal silahların yanı sıra "Napalm ve fosfor" bombalarının kullanıldığı kaydedilmişti. Söz konusu mektupta ayrıca şu ifadelere yer verilmişti: "Muaddamiyye'deki konutların ve mahallelerin yüzde 90'ı yıkılmış durumda. Çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan en az 12 bin kişi muhasara altında yaşıyor. Bu insanlar, ağaç yaprakları ve çeşitli yabani otları yiyerek yaşıyor. Bölgedeki sahra hastanesinde sadece 3 doktor var. Bin 800 yaralının bulunduğu hastane gerekli bütün tıbbi ekipman ve ilaçlardan yoksun. 20 hastanın kan nakline ihtiyacı var ancak bu işlemi yapmak için gerekli alet bulunmuyor." Suriye İnsan Hakları Örgütü'nün geçen günlerde yayınladığı rapora göre ise Muaddamiye bölgesinde bu ay içerisinde 10'u çocuk, 11 kişinin açlık nedeniyle öldüğü bildirilmişti.