Eşek olduğunu kabul edene semer vuran çok olur…

Ayşegül Garabli

Hani bizimkiler ,çalgıyı, çengiyi de alıp cümbür cemaat, gelin hamamına gider gibi, Ankara’ya gittiler ya. İşte orada, gelini beğendiremeyip, azar işitmişler. Damat tarafı, “Biz sülalecek size yerleştik; neden evi bizimkilere terk etmiyorsunuz?” demiş. İşin şakası bir yana, bizim heyet de, görüştükleri merciiler de, bizi hiç şaşırtmadı doğrusu. Yine rutin azarlama ve talimatlar. Teşbihte hata olmazmış, rahmetli anneannem hep derdi ki; “Sen eşek olmayı kabul edersen, semer vuran çok olur” Haksız da değildi hani. Boyun eğmeye gör, boynuna binenin, haddi hesabı olmaz. Sen, KKTC heyeti olarak, “Suyu biz yöneteceğiz, sorunu çözmeye gidiyoruz” diye Ankara’ya gidip; “Bize, elektrik de verin” dersen, karşı taraf da sana; “kimi gönderirsem vatandaş yap” der tabi ki! Hayır, TC Cumhurbaşkanının söylemlerinde, doğrular da var ama niyet, söylenenler mi acaba? Gerçekten de, 15-20 yıldır KKTC’de yaşayan ve her tür sorumluluğunu yerine getirdiği halde, vatandaş olamayan var. Hatta 1 yaşında KKTC’ye gelmiş ancak vatandaş olamadığı için KKTC üniversitelerinin vatandaşlarına sağladığı haklardan yararlanamayanlar da var. Vatandaşlık verilmesi onların hakkı ve verilmeli de. Ancak diğer yandan, hiç KKTC’ ye uğramamış, yerini dahi bilmeyen insanların da, KKTC vatandaşlıkları var. Zaten Sn. Erdoğan’ın, vatandaşlık verilmesi ile ilgili düşüncesinin altında da, 10-15 yıl kalıp da vatandaşlık alamayanlar yok. Yeni gelecek olanlara ve kaçak kalanlara, vatandaşlık verilmesi var. Zira, hem 2 milyon 500 bin Suriyeliye, imkan hazırlamak lazım; hem de, işadamlarının karını artırmak lazım. Zaten Sn. Davutoğlu da, açıkça söylemiş bunu. “Kapılarınızı, iş adamlarına açın” diye. Oysa, iş adamlarının, kimsenin tanımadığı KKTC vatandaşlığına ihtiyaçları mı var? Yok tabi. Amaç sadece, işadamlarını, maddi, manevi yükten kurtarmak. Adamlar, ne KKTC’de iş kurmak için izine ihtiyaç duyarlar ne de KKTC’ye vergi verirler. Çünkü zaten, vergi konusunda TC ile imzalanan protokol çerçevesinde, TC’de vergi veren birisi, KKTC’de vergi vermek zorunda değil. Oh ne ala memleket. TC’de bir paravan şirket ve kısmi bir vergi diğer yandan asıl kazanç KKTC’de ama vergisi yok. Vergisini TC’ye ödemek zorunda değil, ancak ödese bile, bize ne? KKTC’yi , gerek gelir elde etmek için, gerek kullandığı elektriği suyu ödemeyerek, gerekse de, tüm sosyal haklardan bedava yararlanarak sömürecek ama KKTC’ye, tek kuruş vergi ödemeyecek. Üstüne üstlük, kullandığı, elektrik ve su paraları da, vatandaşın faturasına yansıyacak. Kısacası, AKP yandaşı işadamlarına, güzel kıyak olacak. Hatta belki de, Suriyelilere de burada iş kurulur ve vatandaş yapılır belli mi? Eğer çözüm olursa, AB vatandaşı olurlar; çözüm olmazsa da, Türkiye’de ayak içinde dolanmaz, KKTC’de gül gibi yaşayıp giderler. Ne de olsa, ucunda TC’nin kaybedeceği bir şey yok, ama kazanacağı çok şey var. Zira Sn. Erdoğan, öyle, 3-5 vatandaşın sorunu ile ilgilenmez. Hatta AKP’ye oy vermeyecekler için hiç çenesini yormaz. Boşuna mı getirildi su. Hele bir de elektrik gelirse, o zaman, elektriği isteyen Birikim Özgür’e de yer kalmayacak.