Şunun şurasında, tam 9 gün sonra oy kullanacağız. Açıkçası hangi sandıkta oy kullanacağımı kontrol etmek bile az önce aklıma geldi. Lefkoşa’ya baktığımda çok sayıda kararsız olduğunu görüyorum. Belediye başkan adayları hakkında az çok bir fikrim var. Ötesinde benim mahallede muhtar seçimi de yapılamayacak. Karşısına rakip çıkmadığı için, Marmara’da bölgesinde ve birçok yerleşim biriminde bazı muhtarlar seçimsiz seçilmiş olacak. Seçim günü belediye meclis üyelerine ve muhtar azalarına da oy vermem gerekecek. Sayının kaç olduğunu hatırlamıyorum bile. Günün sonunda birilerine oy vermem gerekecek, ama kime ne şekilde oy vereceğime hala karar vermiş değilim. Lefkoşa’da oy vermek daha çileli. Demokrasimiz ve oy verme sistemimiz hakkında hep övünüyoruz ya, bu kez isimleri seçmek belli ki beni çok yoracak. 9 Gün kaldı demiştim. 9 Gün sonra “Anayasa değişikliklerine onay veriyor musunuz?” sorusu sorulacak. Biz değiştirilmiş şekli ile yeni Anayasayı oylayacağız. Belirsizlikler devam ederken, kalk hala neyin değiştirileceğini bilmiyor. Milletvekili Tufan Erhürman bu Anayasa için çok uğraştı. Anayasa değişikliklerini dili döndüğünce basın mensupları ile paylaştı. Tufan Erhürman’ın internet sitesinden Anayasa değişiklikleri hakkında bir dokümana ulaştım. Erhürman “En özet haliyle Anayasa Değişiklikleri” diye tanımlamış. Neyi onaylayacağınız bilmek istiyorsanız www.tufanerhurman.com internet adresinden veya www.onlinegazete.com‘dan bu bilgilere ulaşabilirsiniz. Öte yandan bir başka hukukçu Av.Barış Mamalı’da Anayasa konusunda farklı noktalara dikkat çekiyor. İşte bu eleştirel bakışı da sizlerin için derledim. Özellikle, Anayasa değişikliklerinin ilk şekli ile son şekli arasında karşılaştırmalar şaşırtıcı şekilde. “Büyük” siyasi partiler tamamen yerel seçimlere odaklandı. Anayasa’nın muhalifleri yine sendikalar ve “marjinal” diye nitelendirilen siyasi partiler oldu. “Yetmez ama evet” sözü 2010’da Türkiye’de olduğu gibi ülkemizde de moda halini aldı. İlginç birkaç noktayı aktarmak istedim. Ölüm cezası anayasadan çıkarıldı. Çocuk hakları ilk kez Anayasada düzenlendi. Çocuk hakları ve çocuk psikolojisi konusunda uzman polislerden oluşan bir polis biriminin, çocuk mahkemelerinin ve hapis cezasına çarptırılan çocukların 18 yaşından büyüklerden ayrı tutulacağı çocuk ceza infaz kurumlarının kurulması Anayasa ile güvence altına alındı. Çevre hakkı ciddi biçimde genişletildi. Kamu görevlileri siyaset yasağı kalktı. Ombudsmanın yetkileri artırıldı. Sayıştay özerk bir anayasal kurum haline getirildi. Yurttaşlara insan haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesi’ne başvurma olanağı tanındı. Daha birçok madde var. Bunlar yapılanlar, birde yapılmayanlar dikkat çekmek gerek. Karşıt görüşle kelime aralarında gözükmeyenler maalesef bilinmiyor. Şimdi evet mi? Hayır mı? demeli…