AZ GİTTİK… UZ GİTTİK… KIVANÇ BUHARA Ne demişti İmam Humeyni; Hani şu İran Şahı Pehlevi’yi tahttan indiren molla… “ – En büyük şeytan ABD’dir. “ Bu güne kadar milyarlarca Müslüman, Hac görevini yerine getirirken, yanlış şeytanı taşladılar! Şeytana o kadar çok taş atıldı ki… …Suudi Arabistan’da taş kalmadı. Büyük taşlar, makinelerde ufalanarak çok küçük hale getirildikten sonra, hacılara dağıtılıyormuş! Doğrusunu bilenler beni düzeltsin… Parayla satılıyormuş bu taşlar hacılara! Ehhh; Petrol ve gaz gelirlerinden sonra en büyük parayı “ hacı turizminden “ kazanıyor Suudiler… İçeni, her türlü beladan ve şeytanın şerrinden koruduğuna inanılan zem zem suyu satışlarından da milyonlarca dolar gelir elde edermiş açıkgöz Araplar! Bir de şöyle bir inanış varmış hacı adaylarında… Bu suyu içenler iç hastalanmazlarmış! Bir de; tatlı mı tatlı, lezzetli mi lezzetli Suudi hurması var ki… Peygamber Efendimiz, iftarını bu leziz hurmalarla açarmış ya; Oruç tutan milyonlarca Müslüman orucunu hurma ile açınca… … dolarlar Suudilerin cebine Yallah! Ancak… Araplardan daha paragöz Yahudiler, İslam dünyasına “ helal hurma ve zem zem suyu” satarak, Ramazan pastasına ortak oldular! *** Dikkat eder misiniz…? Sırtını “ büyük şeytan “ Amerika’ya dayayan Arap ülkeleri ne kadar rahat! Hepsinde; çal oynasın, vur patlasın! Her yanlarını açarak, ince bir tülle yalnız yüzünün bir kısmını kapatan donsuz rakkaselerin kıvırdığı petrol zengini Arapların sarayları Amerikan askerlerince korunuyormuş! Heyy Maşallah! İşte Türkiye’de, bu zengin bin bir gece masalları yaşamını kıskanan ve onlarınki gibi bir despotik düzen hayal eden T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan’ın düşlerini, son seçimlerle birlikte… … Fırat’ın suları aldı Arap körfezine sürükledi! *** Şimdi; Yeniden “ ya Allah, bismillah “ Türkiye kurtulur inşallah! Türkiye’nin kurtuluşu ile birlikte, Suriye de, Irak da kurtulacak! Bu günkü agresif, fetihçi, Osmanlıcı, kökten dinci zihniyet giderse… …ki, “ yol göründü ey gaziler “ türküleri söylenmeye başlandı; İran da rahat bir nefes alacak! *** Bize gelince… Şaşmamak elde mi? Solcularımız nasıl da kanmıştı “ Rumlardan bir adım önde olacağız “ söylemlerine? Diyelim ki; “ barış gelecek “ kandırmacasına inandılar… Ya o AK partinin politikalarını tümden benimseme paranoyaları! Nerede ise beş vakit namaza duracaklardı!