Belediye başkanı adaylık sürecimde olduğu gibi yine etrafımızdaki sorunlar seyirci kalamayacağımız bir boyuta ulaştı. Mevcut hükümetin gidişatına dur demek, ülkeme karşı bir yurtseverlik sorumluluğudur benim için.
Halkın vekaleti ile Kuzey Kıbrıs’ın sorunlarına sahip çıkmak ve çözüm üretmek istiyorum. Bugüne kadar edinmiş olduğum bilgi ve deneyimlerimi, siyasi tecrübemi ve çağdaş vizyonumu bu dönemde de tüm halkımız için kullanmak istiyorum.
Bir mühendis yaklaşımıyla sorun çözmek doğama işlemiş bir durumdadır; ülkemin her gün yüzleştiğimiz ama aslında kaderimiz olmayan sorunlarını çözebilmek için çalışmak ve projelerimi geleceğimiz için hayata geçirmek istiyorum.
Siyasette köklü bir değişimin eşiğindeyiz. Bu dönem birlik olma zamanıdır; bu dönem omuz omuza çalışma, mücadele etme zamandır ve ben de hazırım.
Belediye başkanlığı dönemimde çok büyük zorluklarla mücadele ettik, halk bunu çok iyi biliyor. O dönemde elde ettiğim tecrübeleri, planlarımı ve projelerimi devam ettirmek, çocuklarımız ve torunlarımıza daha iyi bir Kuzey Kıbrıs yaratmak için aday oldum.
Bu sistemi değiştireceğiz dedik, değiştireceğiz. Bana düşen sorumluluklar ve görevler var, geri kalamazdım.
“Doğru şeylerin bugüne kadar yapılmamış olması, bundan sonra da yapılmayacağı anlamına gelmez.”
Ülkemizde siyasette ciddi anlamda iyi olmayan bir imaj söz konusudur. Bu imaj mevcut hükümetin eseridir. Halkımız uzun soluklu bir siyasi yozlaşma ve umutsuzluk ile yüzleşti.
Kuzey Kıbrıs’ta sürdürülebilir, planlı ve üretime dayalı ekonomik yapıyı hayata geçirmeliyiz. Siyasetin merkezine yeniden halkımızın geleceğini koymalıyız. Koymalıyız ki halkımız siyasete ve siyasetçiye yeniden güven duyabilsin.
Kolektif bir yönetim anlayışı ve katılımcı siyaset ile halk için çalışan ve üreten siyasetçilerle bu bakış açısı kırılacaktır; işte tam da bu yüzden şimdi Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin iktidar dönemi olmalıdır.
Doğru şeylerin bugüne kadar yapılmamış olması, bundan sonra da yapılmayacağı anlamına gelmez. Bunun en iyi örneklerinden biri de Lefkoşa Türk Belediyesi’de 14 ayda yaptıklarımızdır.
“Çalışırsak kısa süre içerisinde çözebileceğimiz önemli konular var.”
Halkımın bana vekalet vermesi halinde, mecliste her alanda tüm gücümle, üretim ve çözüm odaklı bir şekilde Kuzey Kıbrıs’ın aydınlık geleceği için çalışacağım. Özelde ise mesleğim olan mühendislik (Elektrik Mühendisi) altyapımdan ve iş dünyası ile sivil toplum örgütlerindeki deneyimlerinden dolayı teknik konulara ağırlık vereceğim. Bu konuların başında; e-devlet altyapısı, fiber optik internetin dünya standartlarında olması, ülkemizde güvenli yolculuk yapılabilecek AB standardında yollar, şehirler arası ve şehir içi trafik sorunlarına çözümler ve yenilenebilir enerji alanında yatırımlar geliyor. Bu konularda hayata geçmeyi bekleyen bir çok projemiz mevcuttur ve kaynakları da hazır durumdadır.
Bunlara ek olarak; çevre problemleri ile ilgili planlı çözümler, gençlerimiz için toplu konut projeleri, ülkemize cruise gemi gelmesini sağlayabilecek AB standardında bir liman yapılması ve mevcut balıkçı barınaklarının iyileştirilmesini ve çoğaltılmasını sağlamak ve yeni yat limanlarının yapılması ile ilgili projeler üzerinde daha yoğun çalışmalarda bulunacağım.
“Haklımın vekaletini aldığım takdirde öncelikli işlerimden birisi de Kuzey Kıbrıs’ta kaliteli, düşük maliyetli ve çevre dostu enerji arz ve çeşitliliğini sağlamak olacak.”
Kaliteli, düşük maliyetli ve çevre dostu enerji alt yapılarının olabildiğince tesis edilebilmesi için her şeyden önce enterkonnekte bir sisteme geçilmelidir. Alternatif enerji kaynakları olan rüzgar türbinleri ve güneş panellerine yatırımlar teşvik edilmelidir. İklim koşullarından dolayı havanın bulutlu olması ve rüzgarın yavaş esmesi durumlarında üretim kapasitelerinde ki düşüşlerden dolayı sistemin devre dışı kalmasına sebep olurlar, bunun sonucunda tüm sistem devre dışı kalacaktır. Tüm sistemin devre dışı kalmaması için enterkonnekte sistem içerisinde olduğunuz diğer üretim merkezlerinden ihtiyacımız olan enerji miktarını anında sisteme entegre etmemiz gerekir. Alternatif enerji kaynaklarını düşünürken enterkonnekte sistem detayını göz ardı edemeyiz.
Ülkemizin iklim ve hava şartlarından dolayı bence en iyi çözüm solar güneş panelleri alanında olan yatırımlar olacaktır. Yapmış olduğum çalışmaların sonucunda edinmiş olduğum bilgilere göre yüksek verimlilik sağlayacak rüzgar enerjisi ülkemiz şartlarında pek mümkün görülmemektedir. Değişen iklim şartları ve gelişen teknoloji sayesinde ileriki yıllarda olabileceğini düşünmekteyim.
Yenilenebilir enerji kaynaklarını ülke yaşamımıza koymadan önce Avrupa Birliği’nin 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren uygulamaya koyduğu en az ‘A’ enerji sınıfı olan tüm elektrikli aletlerin Avrupa Birliği ülkelerine girebilmesi ile ilgili yasanın benzerini, hatta daha güncelini yaparak bizde kendi ülkemizde uygulamalıyız. Bu doğal olarak daha az enerji tüketimini ve çevre dostu elektrikli ürünlerin ülkemize girişini sağlayacaktır.
Üzülerek bahsetmek isterim ki bizim ülkemizde enerji sınıfı en düşük ‘E’ olan akkor flamanlı ampuller hala daha girmektedir ve evlerimizde kullanılmaktadır, bu tür ampulleri gelişmiş hiçbir dünya ülkesinde göremeyiz. Çağ artık LED ve yüksek enerji tasarruflu ürünlerin çağıdır. Bizde dünyada ki bu tür çağdaş uygulamalardan uzak kalmamak için bu tür yasaları yaparak bir an önce ülkemizde de uygulamalıyız.
Hatırlarsanız KIB-TEK tüm evlere CTP hükümeti döneminde farkındalık ve ekonomik imkan yaratmak için enerji tasarruflu ampul hediye etmişti. Artık enerji tasarruflu ampullerden daha da tasarruflu olan LED ampulleri bu dönemde biz de halkımızla buluşturup yaygın bir şekilde kullanımını sağlamalıyız. Bundan ayrı LED ürünlerin tasarrufları, enerji sınıfı A ve üstü olan tüm elektrikli ürünlerin önemini KAMU spotları ile de halka daha da iyi anlatmalıyız.
Avrupa Birliği ve Türkiye destekli projeler ve finans çalışmaları ile güneşi bol olan ülkemizde devletimizin öncülüğünde yenilenebilir enerji olan solar güneş panelleri alanında büyük yatırımlar yapmalıyız. Güneş enerjisi doğal, ekonomik ve en çevre dostu enerji kaynağımızdır. Bundan mümkün olduğunca faydalanmalıyız.
Diğer önemli bir husus ise evlere, işlerlerine ve otellere solar güneş panellerinin kuruluşları teşvik edilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Çevre dostu ve ekonomikliği ile bilinen elektrikli ve hybrid arabaların ülkemizde daha çok yer alabilmesini sağlamalıyız. Bunun için yasal düzenlemelerin yapılıp, fon ve vergi uygulamalarının daha düşük tutup önümüzdeki dönemlerde bu tür araç kullanımlarını teşvik etmeliyiz.
“İnsanları, sosyal hakları ve ekonomisi güçlü bir ortamda yaşatmak her zaman CTP'nin önceliği olmuştur.”
Yenilenme insanoğlunun ve yaşamın her evresinde olmalıdır. Kendimizi ve ülkemizi, gelişen güncel dünya ile sürekli iletişim ve etkileşim içerisinde ve benzer yaşam standartlarında tutmamız gerekir.
Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan insanları, sosyal hakları ve ekonomisi güçlü bir ortamda yaşatmak her zaman CTP'nin önceliği olmuştur. Kendini geliştiren, çağdaş vizyona sahip her türlü değişime ve gelişime açık olmamız ve ülke yönetiminde bu olgunluktaki şahısların yer alması Kuzey Kıbrıs’a ciddi katkı sağlayacaktır. Şimdi Başkan Tufan Erhürman ve ekibi ile çağdaş ve demokratik bir vizyon ve yeni bir sayfa ile yolumuza devam ediyoruz.
“Kalıcı bir çözüm için çalışmaya devam edeceğiz.”
Kıbrıs’ta siyasi çözüm bulma arayışları ile ilgili en doğru, en gerçekçi ve en adaletli çözüm iki bölgeli, iki kesimli ve siyasal eşitliğe dayalı bir federal çözümdür. Çözüme katkı sağlamak için ise Cumhuriyetçi Türk Partisi iktidarda olmalıdır. Uluslararası hukuk içerisinde yer almamış olmak bizim bir realitemizdir ve sorunlarımızın temelinde yatandır. Cumhuriyetçi Türk Partisi, federal çözüm için sürekli mücadele verdi ve bundan sonra da çalışmaya devam edecek.