Fileleftheros’un “Müzakereler İçin Her Şey Hazır... Lefkoşa BM’nin İyimserliğini Paylaşmıyor, Güvence İstiyor... Eide’nin ‘Ayaklarını Yere İndirme’ Çabası” başlıklı manşet haberine göre Rum yönetimi, Barbaros Hayreddin Paşa’nın müzakereler yapılırken bölgeye gelip gitmeyeceği konusunda güvence istiyor.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile direkt iletişim kanalları olmadığından Rum yönetimine ne BM’nin, ne de ABD’nin böyle bir güvence verebileceği kaydedilen haberde, Eide’nin müzakerelerin başlayacağından emin göründüğü ve ertesi günün planlarını yapmaya başladığı belirtildi.
Her şeyin müzakerelerin yeniden başlamasına doğru gittiğini görmesine rağmen, müzakereler devam ederken Barbaros’un yeniden bölgeye gönderilmesi ihtimali üzerinde duran Rum yönetiminin “Türkiye’nin sürpriz yapmayacağını peşinen garantilemeye çalıştığına” dikkat çekiliyor.
“AYRILMAK ZORUNDA KALACAĞIMIZ BİR PROSEDÜRE GİREMEYİZ”
Bilgi sahibi kaynakların Fileleftheros’a “Kıbrıs MEB’indeki yeni ihlallerden dolayı ayrılmak zorunda kalacağımız bir prosedüre giremeyiz. Bu peşinen açıkça belirtilecek” dediklerine dikkat çeken gazete “Kıbrıs tarafı, müzakerelerin yeniden başlamasıyla birlikte, Barbaros geri gelirse prosedürün kesileceğini, sorumlusunun da Türkiye olacağını açıklayacak” ifadesini kullandı.
Habere göre pazartesi günü Ada’ya gelmesi beklenen Eide, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve iki tarafın müzakere heyetleriyle ayrı ayrı görüşecek. Eide müzakerelerin yeniden başlamasını salı veya Ada’dan ayrılacağı çarşamba günü ilan etmek istiyor.
“MÜZAKERELERE BAŞLAMA KARARI ALMADAN ÖNCE GERÇEK OLGULARI GÖRMEYİ BEKLİYORUZ”
Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis, dün Rum yönetiminin, müzakerelerin başlamasıyla ilgili bir karar almadan önce gerçek olguları görmeyi beklediğini belirterek “müzakerelere katılımımızı askıya alma kararımızdan önce (Ekim 2014) hakim olan duruma geri dönüş bir olgudur” dedi, şunları ekledi:
“Halen yürürlükte bulunan bir NAVTEX var. Süresi 6 Nisan’da sona erecek. Gerçek olgulardan söz edebilmek için meselenin nasıl gelişeceğini, Türk hükümetinin nasıl hareket edeceğini görmeyi beklemeliyiz.
Eide NAVTEX’in sona ereceği gün geliyor. Olguların nasıl olduğunu Eide’den işitmeyi bekleyeceğiz. Türk tarafıyla da temas edeceğini düşünüyoruz. Sorumlu davranmak istediğimizden, önümüzde gerçek olgular olduğunda konuşacağız.”
Türklerin Saipem 10000’in bölgeden ayrılmasını kendi başarıları olarak gördüğü öne sürülerek NAVTEX’in yenilenmemesinin de Rum tarafının başarısı mı olduğu sorulan Hristodulidis “Bu iddialara en iyi cevap, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin enerji projelerinin normal şekilde devam ettiğidir” diyerek şöyle konuştu:
“Yakın geçmişte bu yönde çok somut gelişmeler gördünüz. Türkiye’nin, kendi yasadışı faaliyetlerine son vermek için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin enerji projelerine son verilmesi talebinin yerine getirilmesi diye bir şey söz konusu değil.”
Simerini’nin “Müzakereler Boş Vaatlerle Başlıyor” başlıklı manşet haberine göre Rum Sözcü, Türkiye’nin NAVTEX’i yenilememesi halinde bunun, müzakereler süresince geçerli olacağı yolunda sözlü teyit aldıklarını ancak kararlarını, gerçek olgular önlerine geldiğinde alacaklarını açıkladı.
“MÜZAKERELERİN BAŞLAMA İLANI İÇİN BEKLENEN TARİH 7 NİSAN”
Eide’nin, NAVTEX’in sona eriş tarihi olan 6 Nisan’da Ada’ya gelecek olmasının müzakerelerin yeniden başlamasına damgasını vuracağına işaret edilen haberde BM’nin, NAVTEX’in yenilenmeyeceği kanaatinde olduğu ve müzakerelerin mayısın ilk yarısında başlayacağı ilanının, beklenmedik bir şey olmazsa, 7 Nisan’da yapılacağı yolunda bilgiler bulunduğu kaydedildi.
“MÜLKİYET VE TOPRAKLA BAŞLIYOR”
Gazeteye göre müzakerelerin, ekim ayında kaldığı yerden başlaması ve masaya konulacak ilk başlıkların mülkiyet ve toprak konuları olması bekleniyor. Diplomatik kaynaklar, BM’nin, bağlayıcı olmayıp iki tarafın kritik al-ver aşamasına geçebilmesi için aradaki uçurumu daraltmayı hedefleyen köprü kurucu öneriler sunacağından prosedürün kısa olacağına işaret ediyor.
Gazete “Sıcak Yaz Geliyor” başlığıyla iç sayfasında detaylandırdığı haberinde, Rum Sözcü Hristodulidis’in açıklamalarına yer verdi.
Habere göre BM’nin ima ettiği gibi müzakere prosedürünün kısa mı olacağı sorulması üzerine “Süratli bir prosedür söz konusu değil. Prosedürün ne süratle ilerleyeceği Kıbrıs sorununun çözüm iradesine ve masaya konulacak önerilere bağlı olacak” dedi, şöyle devam etti:
“Geçmişte kullanılan süratli prosedürler veya diğer metotlar olamaz. Ortak Açıklama’da açıkça, liderlerin özgür iradesinden söz ediliyor, hakemlik tamamen dışarıda bırakılıyor ve takvimden söz edilmiyor. Ortak Açıklama’da çözüm çabamız açısından önemli bulduğumuz birçok başka karakteristik daha var.”
“ANASTASİADİS’İN 5 OCAK’TA AÇIKLADIĞI TUTUMUMUZ DEĞİŞMEDİ”
Hristodulidis’e, bazı siyasi partilerin Barbaros’un bölgeden ayrılmasının müzakerelerin yeniden başlamasına yeterli olmadığı, bunun Anastasiadis’e müzakereler için yeşil ışık yakmadığı tezleri de soruldu. Rum Sözcü “Başkan Anastaiadis’in kararını vermesi için şekillenecek gerçek olguları görmemiz gerekiyor. Bunu tekrarlıyorum çünkü bazıları sıklıkla, uluslararası toplumun Kıbrıs Rum tarafına çözüm baskısı yaptığından söz ediyor” dedi.
Rum tarafının, müzakerelerde enerji konusuyla ilgili tutumunun değişip değişmediği sorulduğunda ise Hristodulidis “Başkan Anastasiadis’in 5 Ocak açıklamasında ortaya koyduğu tutumumuz nettir. Herhangi bir değişiklik yoktur” vurgusunu yaptı.
KARAR MERKEZLERİNDE PERDE GERİSİ KULİSLER
Haravgi, Türkiye’nin NAVTEX’i yenilemeyeceğini güvence altına alınması için hararetli bir perde gerisi çalışma yapılmakta olduğunu bildirdi.
Eide’nin 6 Nisan Pazartesi günü Ada’ya gelişi arifesinde, karar merkezlerinde perde gerisi hazırlıklar ve kulisler yapılmakta olduğuna işaret eden gazete, Rum Sözcü’nün “sözlü teyit aldık” açıklamasına yer verdi ve bu sözü ile güvenceyi veren kaynağın ikna edici olmadığı imasında bulunduğuna işaret etti.
Gazete, Rum Yönetimi Başkanı’nın aleni açıklamalarıyla, BM ve diğerlerinden Erdoğan nezdinde üst düzey müdahalede bulunmalarını beklediğini ima ettiğine dikkat çekti, şunları yazdı:
“Kısa süre önce ABD Başkanı’nın Erdoğan’la bu konuda görüşmesi için üst düzey çaba harcandı ancak başarı sağlanamadı. Çalışma arkadaşları ile istişare içerisinde bulunan Anastasiadis’in Atlantik ötesinden ve geleneksel dostlarından hareket beklediği açıktır.
Öte yandan talep çıtasını, müzakereler başlamadan önce Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınması noktasına varacak kadar yükselten ‘küçük partilerden’ (EDEK, Ekologlar ve Vatandaşlar İttifakı) tepkiler var.”
AKEL: “DOĞRU ÇERÇEVEDE HAREKET EDERSE DESTEK VERECEĞİZ”
Haravgi’nin “Diyaloğa Kararlılıkla Girelim” başlıklı manşeti haberine göre AKEL, “bocalamadan, tutarlılık ve çözüm ilkelerine bağlılıkla doğru çerçevede hareket ederse Anastasiadis’e destek verip birlikte yürüyeceğini” açıkladı.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, “Başkan doğru çerçevede hareket ederse AKEL prosedüre destek verecek. Şekillenen olgular aracılığıyla Kıbrıs halkının arzu ve beklentilerine cevap verecek bir anlaşmaya varabilmemiz için fikir, düşünce ve öneriler ortaya koyarak yapıcı olmaya çalışacak” dedi.
Kiprianu Barbaros’un bölgeden ayrıldığına, Navtex’in yenilenmemesi halinde Rum tarafının öne çıkarak gelişmeleri doğru yola sevk etmesi gerektiği görüşünü ortaya koydu.
Rum tarafının, diyaloğa meydan verecek inisiyatiflerle, egemenliği daraltmadan özlü müzakerelerin yeniden başlamasını güvence altına alma zamanının geldiğine vurgu yapan Kiprianu “Müzakerelerin yeniden başlaması için Türklerin mantıksız taleplerine ödün vermemiz söz konusu değil. Egemenlik haklarımızın daraltılmasını kabul etmemeliyiz” dedi.
Kiprianu, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in herhangi bir gelişme olması halinde siyasi partileri bilgilendireceğine inanç belirtti.