İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine hâlâ onay vermeyen Türkiye'yi ikna çabaları uluslararası kamuoyunda da dikkatle takip ediliyor.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in terörle mücadelede iş birliği yapmadığını açıklayarak iki ülkenin NATO üyeliğini kabul etmemiş fakat Haziran ayında İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen NATO Liderler Zirvesi'nde ikna edilmiş ve mutabakat imzalanmıştı. Buna karşın Türkiye'nin hâlâ iki ülkenin NATO üyeliğini kabul etmemesi belirsizliğe yol açıyor.
Son olarak Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, dün TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya geldi. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un da gelecek hafta Türkiye'ye gelmesi bekleniyor.
‘TÜRKİYE’NİN İNADINA DUYULAN BUKKINLIK ARTIYOR’
Tartışmalar sürerken ABD'nin önemli yayın organlarından Foreigh Policy'de Türkiye ile ilgili dikkat çeken bir yazı yayınlandı. “NATO'nun kuzey genişlemesi Türkiye engeliyle tıkandı” başlıklı haberde, aylar süren görüşmeler sonrasında İsveç ve Finlandiya'nın Türkiye'yi ikna etmek için diplomatik atağa geçtiği belirtildi. Türkiye'nin 30 NATO üyesi ülke arasında ittifakın genişlemesine itiraz eden tek ülke olduğuna dikkat çekilen yazıda, kapalı kapılar ardında ABD'li ve Avrupalı diplomatlar arasında Türkiye'nin inadına duyulan bıkkınlığın giderek arttığı yorumu yer aldı.
Foreign Policy'ye konuşan Finlandiya Ulusal Koalisyon Partisi Dış Politika Danışmanı Henri Vanhanen, Finlandiya'nın yeni gelişmelerle ilgili umutlu olduğunu ve yıl sonuna kadar onay sürecinin tamamlanması için çabaların sürdüğünü söyledi. İsveç Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü de dergiye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin terörle mücadele alanındaki taleplerini çok ciddiye aldıklarını belirtti.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'ndan Avrupa güvenliği uzmanı Kristine Berzina, NATO'nun bir üyesini bu kadar önemli bir konuda ikna edememesinin askeri ittifakın itibarı açısından büyük sorun haline geldiğini ifade etti.
Yazıda, Türkiye'nin NATO kararını Haziran 2023'te yapılacak seçimlerin sonrasına bırakabileceği görüşünün yaygın olduğu kaydedildi. Türkiye'nin itirazlarının terör örgütü PKK'yla ilgili rahatsızlıkların yanı sıra Rusya'nın ekonomik desteğini kaybetmeme çabasıyla bağlantılı olduğu, Batılı uzmanlara göre Türkiye'nin ayakta tutulmasında Rus parasının da rolü olduğu yorumu da yazıda yer aldı.