Fransa’nın lafını esirgememesiyle tanınan ABD Büyükelçisi Gérard Araud, geçen cuma günü emekliye ayrıldı ve son söyleşilerinde ABD Başkanı Donald Trump dahil, Washington’da görev yapan birçok ABD’li siyasetçi hakkında ‘sözünü sakınmadı’.
Araud, dış politika haber sitesi Foreign Policy’ye verdiği söyleşideDonald Trump’ın için “Patavatsız ve hiçbir şey okumuyor” dedi.
Obama için “Biraz kendini beğenmişti ve mesafeliydi” diyen Araud “Fakat her gece yatağa 60 sayfa brifingle girer ve ertesi gün o 60 sayfaya ABD başkanı tarafından notlar eklenmiş olurdu” diye devam etti; Trump’ın ise hiçbir şey okumadığına dikkat çekti.
“Kalp sorunu olmayan birinin Donald Trump’ın yerine geçmesini tercih ederdim” diyen Araud Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un danışmanlarına Trump’ın Twitter paylaşımlarıyla nasıl başedileceği konusunda tavsiye verdiğini söyledi.
Araud’un Washington’daki bazı siyasetçileri hedef alan açıklamalarından bazıları şöyle:
“Obama döneminde Beyaz Saray yönetim birimleri size başkanın ne düşündüğünü veya ne yapacağını anlatırdı. Ama birden tam tersi oldu. Hayret vericidir, Trump göreve geldiğinden bu yana 55 ay oldu ve hala bir gecede yetkili isimler değişebiliyor. İki yılda dördüncü kez G-7 temsilci toplantısı yaptık. Artık sarayda birileri olsa da başkanın ne diyeceğini bilmiyorlar, başkan birşey söylese de ne demek istediğini bilmiyorlar.
Suriye’de kaç asker bırakacaklar, hala net değil
19 Aralık’ta ABD’nin Suriye’den çekildiğini duyurduğunda kimsenin bundan haberi yoktu – CIA direktörü de dahil. Ve benim anladığım Golan Tepeleri’nin İsrail olarak tanınmasına ilişkin karar konusunda dışişleri bakanına bilgi verilmemişti.
Suriye konusunda hala ne kadar ABD askerinin geride bırakılacağı net değil. Trump kısıtı nedeniyle ABD tarafı çok mantıklı davranamıyor. Hala bize asker sayısının 200 mü yoksa 800 mü olacağını söyleyemediler.
Genelde ‘ABD tarafının ne yapacağını bilmiyoruz’ dediğimiz çok oluyor. Sıklıkla Paris’e ‘Üzgünüm, bilmiyorum, gerçekten öğrenmek istiyorsanız Cumhurbaşkanı Trump’ı aramak zorunda’ demek zorunda kalıyorum.
Trump’la ilgili tek net konu ticaret. Ticaret toplamı sıfır olan ve iki taraflı bir temele dayanan bir dengedir. Bu aynı 18. yüzyıl esnafı olmak gibi. Büyük bir sopanız vardır ve onu Çin’e de, Britanya’ya da AB’ye de aynı şekilde uzatırsınız.
Batı ABD başkanının umrunda değil, kendisi bir ulusalcı. Trump sadece Amerika’dır.
Tüm diplomatik kariyerimin netlikleri bir gecede çatırdadı
Ben şuna gerçekten ikna oldum. Trump’ın gittiği yön insanların 40 yıldır neoliberalizm dediği olgunun bittiğinin bir işareti. Herkes serbest ticaretin iyi, pazarın iyi, vergilerin kötü, devlet müdahalesinin kötü olduğunu düşünüyordu bu neoliberal dönemde.
Tüm diplomatik hayatım boyunca sahip olduğum netlikler bir gecede çatırdadı. Birden AB’nin tehdit olduğunu ve NATO’nun tehlikeli olduğunu söyleyen bir ABD Başkanı vardı karşımızda.
Araud, The Atlantic’e verdiği söyleşide ise Washington’da görev yapan Trump dışındaki bazı isimler hakkında da konuştu: Kıdemli başdanışman Jared Kushner’in ‘aşırı akıllı olduğunu ama cesareti olmadığını’ söylerken, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton için ise, “Aslında çok da kötü değil” dedi.
ABD artık dünyanın polisi değildir
Araud’un The Atlantic’teki söyleşisinde öne çıkan satır başları ise şöyle:
“ABD’nin dünyanın polisi görevini üstlendiği dönem bitmiştir.”
“Trump zalim, biraz ilkel fakat serbest ticaret konusunda bir anlamda haklı.”
“Bolton uluslararası organizasyonlardan nefret etse de gerçek bir profesyonel.”
“Kushner aşırı zeki ama cesareti yok”
“Trump’ın başkanlığı bir kaza eseri aldığı düşüncesi tam bir fantazi.”
9 Kasım 2016’da Paris’teki herkes sırtımdan bıçakladı
ABD Başkanlığı koltuğuna Trump’ın oturmasıyla görevinin zorlaştığını itiraf eden Araud, kariyerinin en zor anının 9 Kasım 2016’da Trump’ın başkanlığı kazandığı belli olduktan sonra Twitter’dan yaptığı, “Brexit’ten sonra, Trump’tan sonra, dünya çöküyor” paylaşımının ardından yaşadığı süreç olduğunu vurguladı.
Araud, sadece iki dakika yayında kalan Twitter paylaşımı sonrasını şöyle aktardı: “Yüzlerce insan Twitter’da bana hakaret etmeye başladı. Ve tabi ki kimse beni savunmadı, kimse beni aramadı. Bu gerçekten zor bir andı, tüm bu nefret… Paris’teki herkes beni sırtımdan bıçaklamıştı. Özünde haklıydım ama yanlış bir ifade kullandım.”