Fuzuli’nin Memleketi…

Kıvanç BUHARA

Dün, çok yakın bir arkadaşım cepten aradı… Yazılarımı her gün okuyormuş. “ –Beğeniyorum yazdıklarını! Bilmediğim bazı olayları senden öğreniyorum. Bazen kıs kıs gülüyorum yazdıklarına, bazen de “ doğru mu acaba” diye bakıyorum, araştırıyorum!” dedi. Sevindim… “ -Yazdıklarım bir işe yarıyorsa, ne mutlu bana!” dedim. Merak ettiği bir konuya da açıklık getirdim… “ – Tıp okumama rağmen, derin tarihi ve kültür birikimimin nereden kaynaklandığını sordu…” Sadece “ merak “ dedim… Olayları, edebiyatı ve dünyada olup bitenleri takip etmeye çalıştığımı söyledim! “ – Zaten bildiklerim de öyle çok yüksek düzeyde değil. Okumaya çalışıyorum boş vakit buldukça…” Bir konuda bilgi edinmek istediğini söyledi… “ – Sovyetler Birliğine katılmadan önce, Azerbaycan’ın bağımsız bir devlet kurduğu doğru mu?” diye enteresan bir soru sordu bana… Bu konuda DAÜ’de bir grup Azeri öğrenci ile tartışmış bu konuyu! Hatta Azeri öğrencilerin kendisine Türkiye’den çok önce Latin abecesini Azerilerin kullandığını söylemişler… İnanmak istemedi… Bu bilgilerin doğruluğunu teyit etmek istemiş… “ – Evet doğrudur” dedim! “ – 1918 Mayısında, Mehmet Emin Resulzade önderliğinde Azerbaycan Halk Cumhuriyeti kurulmuştu. O güne kadar kullandıkları Arap abecesini terk ederek, Latin abecesini kabul eden ilk cumhuriyettir.” Bu Cumhuriyeti ilk tanıyan da Osmanlı padişahı olmuştu! Ancak 1920 yılına kadar yaşayabildi Azerbaycan Halk Cumhuriyeti… Sovyetler Birliği kurulmuştu o tarihlerde ve petrol bölgesi olan Hazar bölgesinde bağımsız bir devletin varlığı istenmiyordu… Azerbaycan Kızıl ordunun işgaline uğradı ve Halk Cumhuriyeti ortadan kaldırıldı. Artık Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti olmuştu… Dünya bu işgale seyirci kaldı ve bu tarihten sonra da Ermeniler Azeri topraklarını yavaşça ve sessizce ele geçirmeye başladılar! Latin harfleri kaldırıldı, yerine Rusların kullandığı Kiril abecesi kondu. Ve Azeri Türk lehçesi de o günden sonra bozulmaya başladı… Sonra ne mi oldu? Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mehmet Emin Resulzade Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı… Gurbette öldü… Mezarı Ankara’dadır! *** İşte böyle sevgili arkadaşım… Güçlü her zaman haklıdır! Zayıflar ya başkaldıracak ve onuru ile ölecekler… Ya da biat edip el aman dileyecekler! Enerji kaynaklarının bulunduğu Hazar ve Kafkasya coğrafyasında Ruslar egemenliklerini sürdürüyorlar… Orta Asya hala onlardan soruluyor!