G7 toplantısı için Londra'da biraraya gelen dışişleri bakanları Çin'i insan haklarını ihlal etmekle suçladı. Giderek güçlenen Pekin yönetimiyle bir çalışma ilişkisi kurulmasının gereğine işaret eden bakanlar somut adımlar konusunda ortak bir girişimi harekete geçiremedi.
G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın son gününde yapılan ortak açıklamada Çin'in "keyfi, mücbir ekonomik politikalarını ve uygulamalarını" eleştirildi ve bu ülkeye uluslararası ticaret kurallarına ve insan hakları ile temel özgürlüklere saygı duyma çağrısı yapıldı.
Bakanlar Çin'in özellikle Uygur Türklerine ve diğer azınlıklara yönelik aralarında "yeniden eğitim" adı altında kitlesel toplama kamplarında zorla çalıştırma ve kısırlaştırma eylemlerinin de bulunduğu uygulamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin'in artan ekonomik ve siyasi güvenine karşı daha güçlü bir duruşta ısrarcı olmasına rağmen diğer G7 ülkelerinin bakanlarını bu konuda ikna edemedi.
Yalnızca "zorla çalıştırma" konusunda taahütte bulunmayı kabul eden dışişleri bakanları bu mücadelede toplu bir hareketten ziyade kamuoyunda farkınlık yaratmak için kampanya düzenlemek ya da işyerleri için yasalar getirmek gibi "kendi iç imkanlarını kullanarak" mücadele verme sözü verdi.
Rusya'ya Kırım kınaması
Dünyanın önde gelen sanayileşmiş yedi ülkesinin dışişleri bakanları, "Rusya'nın bölge ülkelerine karşı sorumsuzca ve istikrarsızlaştırmaya yönelik olumsuz davranış biçiminden derin endişe duyduklarını" belirtti.
Bakanlar, ortak açıklamada Rusya'nın Ukrayna'nın doğu sınırına ve Kırım'a askeri yığınak yapmasını ve "diğer ülkelerin demokratik sistemlerini baltalamayı amaçlayan kötü niyetli eylemlerini" kınadı.
Bakanlar ayrıca Rusya'daki insan hakları ihlallerinin kötüleşmesinden ve muhalif seslere, insan hakları savunucularına, bağımsız sivil toplum ve basına yönelik sistematik kısıtlamalardan dolayı derin endişe duymaya devam ettiklerini kaydetti.
ABD'nin Rusya'nın saldırganlığına karşı Ukrayna'ya verdiği desteği göstermek amacıyla, Dışişleri Bakanı Antony Blinken G7 toplantısının hemen ardından iki günlük ziyaret için başkent Kiev'e gitti.
Covid-19'un gölgesinde
ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, İtalya, Almanya ve Japonya dışişleri bakanları ile ev sahibi İngiltere'nin davetlisi olarak katılan Avustralya, Hindistan, Güney Kore ve Güney Afrika Cumhuriyeti dışişleri bakanları şeffa paneller ve kulaklık sistemleriyle iki yıl aradan sonra ilk defa yüzyüze temaslarda bulunma imkanı buldu.
Hindistan heyetinden iki kişinin koronavirüs testinin pozitif çıkması üzerine bütün delegasyon kaldıkları otelde karantinaya girdi ve temaslara sanal yoldan katıldı.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson toplantının kapanışı dolayısıyla yaptığı kısa konuşmada salgına rağmen yüzyüze temasların önemine işaret etti ve hükümet olarak ellerinden geldiğince normale yakın şekilde hareket etmenin önemine işaret etti.
Toplantı İngiltere'nin Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılışının ardınan "küresel" etkinliğini arttırmasının bir yansıması olarak değerlendirildi.
İngiltere, 11- 13 Haziran tarihlerinde G7 Zirrvesi'nde bu ülkelerin devlet başkanlarını ülkenin güney batısında yeralan Carbis Bay'de yüz yüze ağırlayacak.