Girne 2. Bölge Emirnamesi’nde yapılması planlanan değişikliklere karşı oluşturulan “Girne İnisiyatifi”, emirname düzeninin ortadan kaldırılarak imar planlarına dayalı bir sisteme geçilmesini istedi.
“Planlı Kentler Bildirgesi”ni yarın imzaya açmaya hazırlanan inisiyatif, hükümete “Gelin halkın vicdanında yer bulmayan bu anlamsız süreci durdurun” çağrısı yaptı.
Girne İnisiyatifi, bugün düzenlediği basın toplantısıyla Girne bölgesinde yaşanan imar sorunlarını değerlendirdi, önerilerini açıkladı.
İnisiyatif adına Burcu Nesimoğlu’nun açıklamasına göre, basın toplantısında, Zeytinlik’te yaşanan tartışmalar henüz hafızalarındayken, Girne 2. Bölge Emirnamesi’nde yapılmak istenen değişikliğin halkın vicdanında yer bulmadığının görüldüğü kaydedildi.
3 Ağustos’taki danışma toplantısının tepkiler üzerine ertelendiği hatırlatılan inisiyatif basın toplantısında, Girne’de yaşayanlar ve Girne sevdalılarının, öz örgütlenmeleri ile Girne İnisiyatifi’ni oluşturduğunun ilan edildiği ve bölge belediyeleri ziyaret edilerek, halk meclisi toplantıları ve Hirondel Çemberi’nde eylem yapıldığı anlatıldı.
“İkinci toplantının da ertelenmesinin Girne’ye sahip çıkan herkesin açık bir başarısı olduğu” ifade edilen açıklamada, “Bu sebeple Alsancak, Lapta ve Çatalköy belediye başkanlarımıza ve eyleme katılan tüm Girne sevdalılarına bir kez daha yürekten teşekkür ederiz” denildi.
YARINKİ TOPLANTI
Girne İnisiyatifi açıklamasında, Girne Belediye Başkanı’nın da açık teşvik ve destek vereceği inancı dile getirilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Gelinen aşamada Girne kıyı şeridinde bulunan 5 belediyemiz emirname değişiklikleri ile ilgili süreci şekillendirmek üzere 16 Ağustos 2016 tarihinde sivil toplum örgütü temsilcilerini toplantıya çağırmıştır. Bizlere yapılan çağrıda, bu toplantıda sivil toplum örgütlerinin imarla ilgili görüşlerinin alınacağı ve ardından, ortaya çıkan sonuçların bizzat bu belediyelerimiz tarafından hükümetle görüşülerek hayata geçirilmeye çalışılacağı ifade edilmiştir.
Bu çerçevede bizler de yarın temsilcilerimiz vasıtasıyla bu toplantıda yerimizi alacağız.
Daha önce de ifade etmiş olduğumuz gibi Girne 2. Bölge Emirnamesi’nde yapılması planlanan değişikler henüz hiçbir sivil toplum örgütü, yerel yönetim veya vatandaşlarla açık bir şekilde paylaşılmış değildir. Bununla birlikte yapılan görüşmelerden ortaya çıkan sonuçlar göstermektedir ki; Girne 2. Bölge Emirnamesinde yapılacak olan değişiklikler Girne’de rantın devamını sağlayacaktır.
Bu emirname değişikliği ile kıyıların yağmalanması süreci hızla ilerlemeye devam edecek ve Girne’deki trafik keşmekeşi artacaktır.
Bu emirname değişikliği ile Girne bölgesinde her geçen gün azalan yeşil alanlar daha fazla baskı altına alınacak ve giderek yok olacaktır.
Nihayetinde bu emirname değişikliği ile Girne, en batısından en doğusuna kadar daha fazla betona gömülecek ve yaşam kalitesi ciddi şekilde azalacaktır.
Bütün bunların ötesinde bu emirname değişikliği ile halen sürmekte olan Girne İmar Planı hazırlama sürecine de ciddi bir darbe vurulacaktır.
Bu gerekçelerle bizler Girne İnisiyatifi olarak hükümet edenlere çağrı yapıyoruz. Gelin halkın vicdanında yer bulmayan bu anlamsız süreci durdurun.
Bizim size vermiş olduğumuz ‘geçici süre ile ülkeyi yönetme görevini’ istismar ederek kötüye kullanmayın. Hali hazırda yeşili azalmış, her geçen gün betona gömülen Girne bölgesine, yeni bir darbe daha vurmayın.
Girne bölgesinde yaşayan insanların kent hakkına saygı duyun ve bu süreci demokratik ilkeler ışığında birlikte şekillendirmemize fırsat verin.”
PLANLI KENTLER BİLDİRGESİ
Girne İnisiyatifi temsilcileri, yarınki toplantının önemini vurgulayarak inisiyatife destek veren örgütlerle birlikte hazırlanan “Planlı Kentler Bildirgesi”ni imzaya açacaklarını duyurdu.
İki hafta süreyle imzaya açık kalacak bildirgenin eylül ayı başından itibaren ilgili kurum ve kuruluşlara göndereceklerini de belirten inisiyatif temsilcileri, bildirgede yer alan ifadeleri de şöyle açıkladı:
“Ülkemizde yaşanan imar sorunlarının ve bu sorunlara karşı uzun yıllardan beridir uygulanmakta olan emirname düzeninin son bulması,
İmar süreçlerinin sivil toplum örgütlerinin ve vatandaşların demokratik katılımı ile ele alınmasının önünün açılması ve böylelikle eşitsiz ve adaletsiz uygulamaların son bularak, kentlerin tarihi, kültürel, ekonomik ve çevresel değerlerinin korunarak geliştirilmesi amacıyla;
1. Kent sınırları içerisinde bulunan kaçak yapıların yasalara uygun olarak durdurulması ve kaçak bölümlerle ilgili, İdare tarafından gerekli işlemlerin yapılması,
2. Yürürlükte bulunan emirnamelerle ilgili tüm değişikliklerin askıya alınması,
3. Yeni yasama döneminin açılması ile birlikte en geç 2016 yılı sonuna kadar 55/89 sayılı İmar Yasası’nda değişikliğe gidilerek merkezi yönetimle yerel yönetimlerin görev, yetki ve sorumluluklarının yeniden tanımlanması ve bu çerçevede imarla ilgili süreçlerin yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların demokratik katılımını esas alacak bir biçimde yeniden düzenlenmesine olanak verilmesi,
4. Emirname düzeninin ortadan kaldırılarak imar planlarına dayalı bir sisteme geçilmesini talep ederiz.”