Gerçekci olmak gerekirse!

Derviş DOĞAN

Dile kolay, tam 42 yıldır bu labirentin içinde dönüp duruyoruz. Yorulduk. Usandık. Bıktık. Ömrümüzü heba ettik. Önce umutlandırıyorlar. Sonra az daha oluyordu diyorlar. Bir bakmışsınız askıya alıyorlar. Adeta kedinin fare ile oynadığı gibi bizlerle yıllardır oynuyorlar. Ve bir başka baharı adres gösteriyorlar. Malum Sayın Akıncı Davos'tan döndü. Kuşku yok ki, Davos olumlu bir seyirde geçti. Sayın Akıncı'nın da ifade ettiği gibi bir kez daha çözüm istencimizi oralarda da belirttik. Şimdi diyeceksiniz ki belirttik de ne oldu? Doğru. Ondan çok önceleri de zaten çözüm istencimizi her vesile ile dile getirip duruyoruz. 2004 yılında da bunu çok açık bir şekilde tescilledik. Referandum da çözüme evet diyerek. Peki ne oldu? Yalnız kaldık. Dışlanan yine biz olduk. Çözümsüzlüğe yol alanlar yine kaybetmedi. Ve yine umutlarımızı bir başka bahara taşıdık. Şimdi diyorlar ki herşey iyi gidiyor. Peki iyi giden nedir? Bilen var mı? Yok. Kıbrıs,İsrail ve Yunanistan arasında 3'lü enerji görüşmeleri başladı. Biz bunun neresindeyiz? Hiçbir yerinde. Oysa görüşülen konuların önemli paydaşlarından birisi olmamız gerekiyordu. Olmadı. Kıbrıs sorununa takıldık. Kaybeden tarafında olduk yine. Şimdi liderler biraraya gelip sürecin nasıl yürütüleceğini konuşacaklar. Bu rutin gelişmeyi müzakerelerin sonuna geldik diye yorumlayanlar var. Anlayacağınız bir iyimserlik hali. Gerçekten öyle mi? Bu sorunun sonuna mı geldik çözüm ayarında? Açıkçası zannetmiyorum. Lakin umut her zaman iyidir. Buna temkinli iyimserlik de diyorlar. Peki hani var mı tarafların çözüme katkı anlamında ortaya koydukları güven yaratıcı adımlar? Yok. Peki neden yok? Çünkü bu iyimserliğin güvene dayalı kısmı hala ortada yok da ondan. E diyorlar ki aylar içerisinde bir çözüm mümkün. Hatta kimilerine göre günler sayılı artık. Peki bu güne,şu saatte kadar başlıklarda mutabakata varılan bir şey var mı? Yok. Ama diyeceksiniz ki yakınlaşmalar var. Şu var, bu var, irade var, kararlılık var. İlerlemeler var. Olabilir. Peki sonuç? Yok. Neden yok? Çünkü tüm konularda anlaşma sağlanamadığı sürece hiçbir konuda anlaşmış sayılmıyor taraflar. Dolayısı ile şu ana kadar sıfır sıfr elde var sıfır sürecindeyiz. Ama Amerika destek belirtti. İngiltere bu iş tamamdır dedi. Türkiye çözümü işaret etti. Yunanistan uyarız dedi. Bunların şu an hepsi temenni niyetine. Somut ne var ortada? Mesela öngörülen bu çözümün finansal kısmı nasıl halledilecek? Ha derseniz ki o iş kolay. Hele bir referandumda 2 taraftan da evet çıksın. Bak görün paralar nasıl akacak adaya.. Yok böyle birşey değerli dostlar. Kimse karşılıksız bir kuruş maliyesinden çıkarıp da vermez. Ha borçlandırırlar. Teminat alırlar. Program uygulatırlar vs. Hade işin bu kısmını bıraktık Eğer taraflar 42 yılda ortak paydalarda birbirlerine güven telkin edecek bir noktaya dahi gelememişlerse, ya da karşılıklı bu adımları atamamışlarsa, kapsamlı çözümü getirecek topyekün uzlaşının bir anda sağlanması nasıl mümkün olacak? Açıkçası bu bana pek gerçekci gelmiyor. Umarım yanılan ben olurum.