ELAM yine sahneye çıktı. Şiddet üzerine yoğunlaşmış ırkçı bir topluluk. Güney Kıbrıs’ta Türk düşmanlığından beslenen birileri tarafından da kollanıyorlar. Hukuk tanımıyorlar. Kanun nizam tanımıyorlar. Otoritenin kolluk güçleri yanında şiddet içeren eylem yapmaktan çekinmiyorlar. Savunmasız insanlara saldırıyı görev addetmişler. Malum önceki gün yine bu örgüte ve/ veyahut siyasi partiye mensup birileri ki 100-150 kişi civarında genç insandan bahsediliyor. Sözde eylem yapmak, Kuzey’deki Türk otoritesini protesto etmek maksatı ile toplandılar. Ellerinde Yunan bayrakları. Gözlerinde kin ve nefret. Kuzey’den Güney’e bir vesile ile geçen Kıbrıslı Türklere saldırdırdılar. Nasıl mı? Araç plakalarını okuyarak. Otomobillerini tekmelediler, ellerinde taşıdıkları taşlarla,sopalarla vurdular. Küfrettiler vs.. Yaşanan hadise hem Güney Kıbrıs’ta, hem Kuzey Kıbrıs’ta büyük bir üzüntü yarattı. Rum lider Nikos Anastasiadis başta olmak üzere, Güney Kıbrıs’ta bazı siyasi parti yöneticileri de olayı sert sözlerle kınadılar. Aynı tepki Kuzey’den de geldi. Türk lider Mustafa Akıncı başta olmak üzere siyasi partiler ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden de kınama mesajları geldi. Güney’de söz konusu ELAM örgütü hakkında silahla eğitiliyorlar iddiası ile Rum Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu açıkladı. Sayın Akıncı da Rum yönetimine çağrıda bulunarak, bu saldırıyı gerçekleştirenlerin adalete bir an önce teslim edilmesi gerektiğine ısrarla vurgu yaptı. Açıkçası Rum lider Nikos Abastasiadis’in olayın duyulması ile beraber ortaya koyduğu tavrı son derece olumlu buldum. Hatta sosyal medya hesabından Türkçe yazılmış tweet atarak olayla ilgili üzüntülerini de paylaşması önemliydi. Elbette bunlar insanları insan yapan değerler. Lakin konunun bir de yasal boyutu vardır. İnsanlara durup, dururken saldırıldı, hakaretlere maruz kaldılar, mallarına zararlar verildi vs. Dolayısı ile ELAM örgütü ve/ veyahut partisi diye nitelendirilen bu akılsızlara karşı hukuki önlemlerin alınması ve bu olaya karışanlar hakkında gerekli yasal süreci başlatılması bir hukuk devletinin en temel görevidir. Kıbrıslılar olarak, Kıbrıs’ta yaşayan bireyler olarak beklentimiz, insanları milliyetlerine göre, ırklarına, dillerine göre cezalandırmaya kalkan bu faşist bireylerin destekleyicileri ile birlikte hukuki denetim altına alınmasıdır. ELAM masum insanlara saldıran, zarar vermeye kalkışan, şiddete eğilimi olan ve faşist gruplar tarafından desteklenen bir yapıdır. İster dernek olsun, ister siyasi parti. Hiç fark etmez ve bu Elam tarafından güdülen amacı da değiştirmez. Ve/ fakat bu abuk subuk ırkçı sürüsünün esas ürkütücü tarafı bu faşitslere Rum otoritesi altında görev yapan ve destek veren bir grup sempatizanın da bulunmasıdır. Sanırım ELAM’ı destekleyen gözü dönmüş grupların eylem diye masum insanlara sırf Türk oldukları için kasti olarak saldırıp, zarar vermeye yeltenmelerinin ardında yatan rahatlık da bundandır. Dolayısı ile adanın hem Güney’inde hem Kuzey’inde bu ve benzeri niyet taşıyan akıldan yoksun grupların insanlara daha fazla zarar verme girişimlerine fırsat verilmemelidir.