Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca 2017'de başlatılan "Sıfır Atık Projesi" sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir dünya bırakma amacını taşıyor.
Sıfır Atık Projesi sayesinde, bugüne kadar 45,5 milyon ton geri dönüştürülebilir atık toplandı ve 96 milyar lira ekonomik kazanç sağlandı.
Bu proje kapsamında Türkiye'de başlatılan plastik poşetlerin kullanımını azaltma çalışmaları, dünyanın birçok ülkesinde de uygulanıyor.
Birleşmiş Milletler raporu ve Statista’ya göre, dünya genelinde 91 ülke ve bölge, plastik poşetlere yönelik tam veya kısmi yasak uyguluyor. Plastik poşet yasakları özellikle Afrika'da popülerken, Avrupa'da çoğunlukla plastik poşet kullanımını sınırlamak için ücret veya vergi uygulamaları tercih ediliyor.
Gelişmekte olan ülkeler, plastik atıkların kötü yönetimi ile daha fazla mücadele ettikleri için belirli türdeki plastik poşetleri tamamen yasaklama eğiliminde. Afrika ise güçlü bir plastik üreticisi lobisinin olmaması nedeniyle plastik poşet yasaklarının öncüsü konumunda.
Birçok ülke, yasaklardan daha dayanıklı ve yeniden kullanımı daha kolay olan plastik poşetleri muaf tutarken, bu poşetler için müşterilerin bir ücret ödemesini zorunlu kılıyor. Diğer kısıtlamalar arasında plastik poşetlerin üretimine veya ithalatına getirilen sınırlar veya çeşitli vergilendirme biçimleri bulunuyor.
2035’te geri kazanım hedefi yüzde 60
Türkiye’de sıfır atık konusunda yaklaşık 19 milyon 500 bin kişiye eğitim verildi. 2017'de yüzde 13 olan geri kazanım oranı 2021'de yüzde 27,2'ye, 2022'de ise yüzde 30,13'e yükseldi. 2035'te ise yüzde 60'a çıkarılması hedefleniyor.
Projenin uygulanmaya başladığı 6 yıllık süreçte 25,4 milyon tondan fazla kağıt-karton, 6,6 milyon ton plastik, 2,6 milyon ton cam, 0,7 milyon ton metal ve 10,2 milyon ton organik ve diğer geri dönüştürülebilir atık olmak üzere toplam 45,5 milyon ton geri kazanılabilir atık, Bakanlık'tan lisans almış işletmelerce geri kazandırıldı. Toplanan bu atıklardan 96 milyar liradan fazla ekonomik kazanç elde edildi.
Depozito Yönetim Sistemi nedir?
Sıfır Atık projesi kapsamında uygulamaya geçmesi planlanan bir diğer proje de Depozito Yönetim Sistemi. Çevreyi kirletebilecek ürünlerin kontrolsüz bir şekilde çevreye bırakılması yerine, tüketicilerin katılımıyla kontrol altında ve düzenli bir şekilde toplanmasını sağlayan sistem olan Depozito Yönetim Sistemi için altyapı çalışmaları devam ediyor.
Türkiye Çevre Ajansı tarafından yürütülen Depozito Yönetim Sistemi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenen ve belirli bir depozito bedeli alınarak piyasaya sürülen ürünlerin tüketildikten sonra iade alınması ve depozito bedelinin geri ödenmesine dayanıyor.
Sistemin hedefi en başta sürdürülebilirlik. Hem çevre kirliliğinin önüne geçmeyi hem de ekonomik olarak kayba dönüşen tek kullanımlık ambalaj üretim sistemini yenileyerek ekonomik olarak da katkı sunmayı amaç ediniyor.
Depozito iade sistemiyle, 0.1 litre ile 3 litre hacme sahip ambalajlar geri dönüşecek. Şişe-kutu başına belli bir miktar ücret ödenecek ve bu paralar daha sonra alışverişte kullanabilecek.
Şişelerin üzerine dönüşüm barkodu eklenmeye başlandı. Depozito Yönetim Sistemi için Türkiye’ye özel amblem de tasarlandı.
Dünyada da sistem uygulanıyor
2024 ortası itibarıyla, Ekvador, Avustralya'nın büyük bir kısmı, Kanada'nın çoğu, Almanya, Hollanda, Hırvatistan ve tüm İskandinavya dahil olmak üzere dünya genelinde yaklaşık 30 ülkede bu tür geri dönüşüm sistemleri bulunuyor.
ABD’de ise plastik şişe depozito sistemi 10 eyalette (Kaliforniya, Connecticut, Hawaii, Iowa, Maine, Massachusetts, Michigan, New York, Oregon ve Vermont) uygulanıyor.