İngiltere Oxford şehrinde Konsültan Jinekolog olan Dr. Fatima Hüssein Kıbrıs Crown IVF Ünitesi'nin davetlisi olarak Girne'deki 4. Bahar Sempozyumu’na konuşmacı olarak katıldı.
Dr. Hüssein, Müslüman toplumlarda yumurta donasyonunun kısırlık tedavisindeki yeri ile ilgili bir konferans verdi.
Taşıyıcı anne konusunda herkesin kendi görüşü olduğunu söyleyen Fatima Hüssein, bazı Müslüman hastaların ise Müslüman spermini tercih ettiklerini söyledi.
Çoğunluğu Sünni ve Şii olan ülkelerdeki kanunları ve uygulamalarını karşılaştırdığı konuşmasında özellikle Türkiye ve İran arasındaki farklara değindi.
Yumurta ve sperm donasyonu halihazırda Türkiye'de kanunen yasakken, İran gibi çoğunluğun Şii olduğu ülkelerde serbest olarak uygulanabiliyor.
Fatima Hüssein yaptığı konuşmasında çocuk sahibi olmak isteyen Müslümanların uygulanan yöntemleri tanımak istediklerini anlatırken İngiltere nüfusunun yüzde 4.4 ‘ünü oluşturan 2.7 milyon Müslümandan çok azının tüp bebek tedavisine karşı çıktığını belirtti. IVF tedavisine İslam dininde izin verilip verilmediği sorusuna “1995’den beri gamet (sperm -yumurta ) hassas bir konu. Teknoloji gelişiyor ve kısırlık tedavi yöntemleri değişiyor. Genel prensipler yüzde 95 tarafından helal sayılıyor. IVF tedavi yöntemlerine bakış açısı ülkelere göre değişiyor. Lübnan ve İran’da çok ileriyken Türkiye’de yumurta ve sperm donasyonu yasak” yanıtını verdi.
Şii Müslümanların biraz maceracı olduklarını belirten Müslüman jinekolog doktor, KKTC’deki tüp bebek kliniklerini bilmeyen bir hastasının İspanya’ya tedaviye gittiğini anlattı.
Taşıyıcı anne konusunda herkesin kendi görüşü olduğunu söyleyen Fatima Hüssein, bazı Müslüman hastaların Müslüman spermini tercih ettiklerine dikkat çekti.
Bazı aşırı Müslümanların yumurta ve sperm verilmesini zina suçu saydıklarına değinen jinekolog doktor, Müslüman hastaların yüzde 95’inin donasyonu benimsediklerini söyledi.
Kıbrıs Crown IVF tüp bebek ünitesi Direktörü Dr. Halil İbrahim Tekin ve Liverpool Kadın Hastanesi IVF Bölüm Başkanı Dr. Rafet Gazvani tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Üreme Sağlığı Bahar Sempozyumu’na İngiltere’den 60’ın üzerinde Profesör ve Klinik Şefi/Konsültan katıldı. Sempozyumda kısırlık tedavisindeki gelişmeler ve yeni tedavi yöntemleri ile yumurta donasyonu alanındaki problemler tartışıldı. İngiltere'den Dr. Rafet Gazvani ve Kıbrıs'dan Dr. Halil İbrahim Tekin birlikte kurdukları sistemle İngiliz hastaların Kıbrıs’ta tedavisini sağlıyorlar
Dr. İbrahim Tekin, “İngiltere'de donör yumurtasına ihtiyacı olan çiftler bu ideallerine Kıbrıs'da kavuşuyorlar. Kıbrıs'da donör sıkıntısı yok. Gebelik oranlarımız %80in üzerinde. Kendilerine en yüksek kalitede hasta bakım hizmeti de veriyoruz. O yüzden İngiliz hastalarımız ve onları gönderen doktorları memnun” dedi.
Dr. Rafet Gazvani, İngiltere'deki donör ve donör yumurtası sıkıntısını doğruladı. Ayrıca donörün kimliğinin gizli olmasının birçok İngiliz için olumlu bir durum olduğunu söyledi. İngiltere'de donörler kimlik ve adreslerini kayıt ettirmek zorunda. Doğacak çocuk 18 yaşına geldiğinde isterse gidip donörü bulabiliyor. Bu da bir çok çift için kabul edilir bir durum değil. Benim bir çok hastam doğacak çocuğa bu detayların bahsedilmemesinden yana. O yüzden de Kıbrıs tercih ediliyor.
Biz Dr. Halil İbrahim Bey ile 7 yıldır birlikte çalışıyoruz. İlk başladığımızda kimse Kıbrıs Türk tarafının adını bilmezken şimdi IVF ve yumurta donasyonu tedavisinde Avrupa'da bir yer sahibi haline geldi” diye konuştu.
Daha sonra Crown IVF kliniğini ziyaret eden delegeler çok memnun kaldıklarını belirtirken Dr. Tekin bir İngiltere devlet sağlık kurumu hastanesi ile (NHS Leicester) yumurta donasyonu tedavisi için kontrat yapan ilk yurtdışı ünite olduklarının altını çizdi.