Girne ölümden döndü

Oshan SABIRLI

Girne kenti benim için hep farklı bir yere sahip olacak. Yaklaşık 3.5-4 yıl yaşadığım bu kent öğündüğüm, gurur duyduğum ve özellikle Kıbrıslı Rumlar için hep üzüldüğüm bir kent oldu. Girne Turizm Limanı’na her gidişimde başta Makarios olmak üzere tüm EOKA’cılara ve hatta tüm Kıbrıs Rum toplumuna “bu sonucu siz yarattınız. Girne, Kıbrıs Türk halkınındır… Sizin için çok üzgünüm” dedim içimden. Hatta tebessüm ve büyük keyifle… Bir Mesarya çocuğu, hayatının çok büyük bölümü Mağusa’da geçen bir Kıbrıslı Türk olarak, Girne’nin kalbimde yeri farklı durmaya devam edecek. Küçük kentlerin değil, metropol şehirlerin insanı olduğumu söylerim. Oysa bu metropoller içerisinde, Girne’nin huzurunu hiçbir zaman bulamadığımı da belirtmem lazım. Hayatının büyük bölümü Mağusa’da geçen ben ve benim kuşağım için Mağusa kentinde denizi görmemiz, denizle buluşmamız, sıkıntılarımızı, dertlerimizi, hüzünlerimizi, aşkımızı denize gönderebileceğimiz mekanlarımızın olmayışı hasreti de beraberinde getirdi. Yanı başında deniz olan, ancak dikenli teller, askeri sınırlar içerisinde denizle kucaklaşan insanlar oldu Mağusalılar. Belki denizle buluşmasından, belki dağa sırtını dayamasında Girne’ye hayranlık sanıyorum tüm adalılarda mevcuttur. Birkaç yıldır Girne’de kötü bir şeyler oluyor. Girne’ye yakışmayan, burada olmamalıydı dedirten binaları görür olduk. Adına süslü cümlelerle, prestij, modern, yarının binaları denilen binaları ise hiç sevmedim. Ülkenin turizm başkenti dediğimiz, tarihi, doğayı, denizi bir arada buluşturan bu kentin darağacına giden, ucuzlaşan silueti en sonunda dün alınan bir karar ile durdu. Yapılan binalar kötü bir miras olarak kalacak. Vizyonsuz, geleceği göremeyen, rantçı mantaliteler ile şehrin göbeğine diktirilen veya diktirilmesine alet olanları tarih asla affedemeyecek. Hasar büyük ama en azından “2016 Girne Beyaz Bölge Emirname Değişikliği” ile kendin ölümünü biraz olsun dondurduk. Ta ki rantçı yeni siyasilerin o siyasi erki elinde bulunduracağı, sanki başka bir yer yokmuş gibi Girne’yi kendine hedef seçeceği günlere kadar şehir normal sürecinde gelişmeye devam edecek. Daha dün sabah saatlerinde Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü ile birlikteydim. Daha dün sabah biz bu konuyu konuştuk ve Güngördü’nün serzenişlerine, rahatsızlıklarına, mutsuzluğuna tanık oldum. Asım Akansoy bir kez daha sözünün ardında durdu ve ülke için, kendi çocukları ve torunları için düğmeye bastı. Sırada Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu var. Sucuoğlu’nun da artık Girne kentine sahip çıkması, kentin daha da güzelleşmesi, özellikle Girne Turizm Limanı’nın artık vatandaşlar ile buluşması için düğmeye basması lazım. İtalya, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde, Roma, Floransa, Amsterdam, Prauge gibi kentlere duyulan hayranlığı, Girne’de de tüm dünyaya yaşatmamız gerek. Haydi Bakan Sucuoğlu, Girne için kolları sıvama zamanı.