KUDÜS Alınan bilgiye göre Kerry ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Kudüs’te dün gece yaptıkları ve sabahın erken saatlerine kadar devam eden toplantıda, İsrail'in, ’Yahudi yerleşim birimi inşalarının durdurulması ve 1967 sınırlarını baz alan harita üzerinden müzakerelere başlanmasına" yanaşmaması nedeniyle görüşmeler tıkandı. Sabahın erken saatlerinde bir kez daha Filistin lideri Mahmud Abbas’la Ramallah’ta biraraya gelen John Kerry, buradan Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'na geçti. Kerry, daha önce yapacağını söylediği basın toplantısını iptal ederek, Asya Pasifik Forumu toplantısına katılmak üzere Brunei Sultanlığı'na hareket etti. Kerry, Ramallah'ta Abbas ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, son günlerde yapılan görüşmelerde mesafe aldıklarını ancak bazı konular üzerinde daha fazla çalışmak gerektiğini ifade etti. Göreve geldiği tarihten itibaren 5'inci kez bölgeye giden ve son 3 günde 3 kez Netanyahu ile 3 kez de Abbas’la bir araya gelen Kerry’'nin, hiçbir açıklama yapmadan İsrail'den ayrılması diplomatik çevreler tarafından “görüşmeler çöktü” şeklinde yorumlandı. AA muhabirinin Filistin diplomatik kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Kerry'nin temaslarında, İsrail'in barış görüşmelerinin ön koşullarını kabul etmeye yanaşmaması nedeniyle aşama kaydedilemedi. Filistin, İsrail ile barış müzakerelerine başlamak için Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimleri inşasının durdurulmasını şart koşuyor. Öte yandan haftalık bakanlar kurulu toplantısında konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in güvenlikten vazgeçemeyeceğini belirterek şunları söyledi: “Dün gece Kerry ile sabahın erken saatlerine kadar süren üçüncü toplantımızı yaptık. İsrail müzakerelere ön koşulsuz olarak gecikmeden başlamaya hazırdır. Barış müzakerelerine yeniden başlamak için Filistinlilerle aramıza herhangi bir engel koymadık. Görüşmelerde önemle ısrar ettiğimiz şey güvenlik konusudur. Güvenlikten ve İsrail’in güvenliğini tehlikeye atan hiçbir şeyden taviz veremeyiz.” Netanyahu ayrıca, Filistinlilerle varılacak herhangi bir anlaşmanın halk oylamasına götürülmesi gerektiği yönündeki görüşünü de yineledi.