Gündem yoğun, nerden başlasam, nasıl anlatsam diye düşünürken kuşkusuz Mağusa’da Polis Karakolu’nda gerçekleşen intihar, bir gencin yaşamını kaybetmesi 2016 yılına çok iyi bir başlangıç yapmadığımızı gösteriyor. Güvenlik makamlarını şaibe altında bırakan bu haberlerin toplum olarak hiç hayrımıza olmadığı su götürmez bir gerçeğimiz. Polis nezaretinde hırsızlık gibi bir suçun zanlısını geçtim, seri katil bile olsa, devletin kucağında hiç kimsenin kendi canına kıyması kabul edilemez. Bu ilk değildi (en azından Vechi olayının intihar olduğunu kabul edersek), umarız son olur. *** Kudret Özersay “Halkın Partisi” ile siyasete resmen giriş yaptı. Kurulduydu, kurulmadıydı söylemlerinden uzakta, parti kurucuları ile birlikte hem partinin kuruluşu ile ilgili İçişleri Bakanlığı’na gidişte, hem de basın toplantısında miting havasında gövde gösterisi yaptı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasındaki Özersay’ın ilk basın toplantısında da benzer bir gövde gösterisi yapılmış, basın toplantısı mı? Taraftar kucaklaşması mı? diye kendi kendime sormuştum. Anlaşılan genç ve dinamik bir yapı ile geldiği söylenen bu yeni partinin, geleneksel siyasi yaklaşımları sergilemeye devam edeceğini tahmin etmek çok yanlış bir görüş olmayacak. Yani, tribüne oynamak, daha güçlü gözükmek veya güç algısı ile etkileme sanatı Halkın Partisi’nde de sık sık karşımıza çıkacak. Bu arada kurucu listelerini çok fazla inceleme şansım olmadı. İnceleyen arkadaşların yaptığı yorumlarda “partinin ismi Halkın Partisi ama Özersay halka inmeyi başaramadı” yorumlarını yapıyor. Öte yandan kurucu listesi üzerinden gelen eleştirilerde, Özersay’ın akademisyenler, mühendisler, avukatlar ve iş insanları ile bu yolda yürümeye başladığını ifade ediyor. *** Bu havaalanı ve denetlenmesi konusunda ben hiçbir şey anlamadım. Açıkçası ortada bahsi geçen para ile ne veya neler alınabileceği ile ilgili, “zenginin parası, fukaranın çenesini yorara” türünden bir tartışmanın tam göbeğine saplanmış durumdayız. Bakan KKTC’nin cebinden bir şey çıkmıyor diye ısrar ediyor. Emine dizdarlı ise “sen benim sorularıma cevap ver” diyerek ortada bulunan, peşkeş veya rant iddiasını beraberinde soran para ile ilgili kendinden emin ifadeler kullanıyor. Üşenmedim dün 1-2 hesap yaptım. Paradan çok iyi anlamasam da ortaya garip bir sonuç çıktı. Tartışma daha çok büyüyeceğe benziyor. Şimdi Ombusman ne işe yarar? Emine Dizdarlı ne kadar ciddi? Ortada bir rant var mı? Siyaset üstü, bağımsız bir kuruluşun ne denli cesur olabileceğini göreceğiz…