Saat sabaha karşı 4.
Abu Dhabi'de askeri bir havalimanında çöl sıcağının ortasında dev bir kuşun, dünyanın ilk ve tek güneş enerjisiyle çalışan uçağının salınarak inişini izliyoruz…
O gerçekten de dev bir kuş!
72 metre kanat açıklığı ve kanatlarının üzerindeki 17 bin 248 adet güneş paneli ile tam 40 bin kilometreyi damla benzin kullanmadan uçtu.
Geçen yıl Mart ayında yine Abu Dhabi'den havalanan Solar Impulse'ı tüm dünyanın çevresinde iki vizyoner pilot uçurdu.
Bertrand Piccard ve Andre Borchberg.
Bu iki adam, sadece imkansız görünen bir hayali değil; bilim, teknoloji, havacılık ve enerjide bir devrimi de gerçekleştirmiş oldular.
Bertrand, Abu Dhabi havalimanında uçağının merdivenlerinde kendisini izleyen dünya medyasına şöyle sesleniyordu:
“Günaydın Abu Dhabi. Dünyanın daha iyi, daha temiz bir yer olması için hep daha ilerisini hedefleyin! Daha fazla hayal kurmaya ve hayallerimizi gerçekleştirmek için çok çalışmaya ihtiyacımız var…”
Bertrand, aslında bir psikiyatrist, hipnozterapi uzmanı. Sadece kendisi değil, dedesi ve babası da vizyoner birer kaşif. Dedesi Auguste Piccard bir fizikçi ve havacılık tarihinde önemli bir isim.
Babası, Jacques Piccard ise dünya dalış rekortmeni bir okyanus bilimci.
Tüm çocukluğu “daha fazlasını öğrenmek ve keşfetmek”le geçmiş olan Bertrand, 1999 yılında “balonla ilk dünya turunu” tamamlayarak bir rekorun sahibi oldu.
Ama ona yetmedi!
2004 yılında “dünyayı daha temiz ve barışçıl bir yer yapabilmek” hayaliyle, damla benzin kullanmadan sadece güneş enerjisi ile çalışan bir uçakla dünya turunu tamamlamak istedi.
En büyük desteği, İsviçre hükümetinden alan Piccard, dünyanın en ilginç enerji yatırımcılarından biri olan The Mubadala Company'ye ulaştı.
Birleşik Arap Emirlikleri’nde temiz ve yenilenebilir enerjiyle çalışan Masdar Akıllı Şehri'nin de yaratıcısı olan bu şirket, Solar Impulse için büyük bir fon sundu.
Monaco Prensi Albert'in de “Prens Albert Vakfı” ile projeye katılması ve Monaco'ya bir Misyon Kontrol Merkezi kurulmasıyla, bu hayal artık gerçeğe dönüşmek için bir proje olarak hazırdı.
Bertrand, “kardeşim” diye hitap ettiği Andre Borchberg ile bu vesileyle tanıştı. Askeri bir pilot olan Andre, aynı zamanda bir mühendis ve girişimci.
Ve bu iki beyin, dünyaya güçlü bir mesaj vermek için yola çıktı!
25 Temmuz günü, Abu Dhabi'de sabaha karşı gün doğarken, insanoğlu, olmaz gibi gözüken bir hayali daha tamamlamış oluyordu.
Bertrand ve Andre gözyaşları içinde basın toplantısını yaparken, dünya medyası ve bir buçuk yıldır bu hayal için çalışan tüm ekipler onları ayakta alkışlıyordu.
UÇAK : SOLAR IMPULSE
- Bir uçak düşünün ki bir otomobilden daha hafif ama 3 tenis kortu genişliğinde! Üstelik ancak 100 km'nin altında hız yapabiliyor.
- Uçağın tasarım ve imalatında havacılık devlerinin yanı sıra tekne imalatçıları da görev yapmış. Yüksek dayanıklı kompozit ve özel metaller kullanılmış.
- Boş ağırlığı 2300 kilogram olan uçak, dört adet elektrik motoruna sahip. Verimlilik oranı yüzde 93. Gelişmiş motora sahip bir otomobilin verimliliği ise ancak yüzde 30'u buluyor.
- Kanat üzerinde 17 bin 248 adet güneş paneli var. Bu panellerin topladığı enerji bataryalarda depolanıyor. Gündüz pillerini şarj eden uçak, gece de uçabiliyor.
- Uçağın kanat açıklığı 72 metre. Boeing 747 uçağının kanat açıklığı ise 68 metre.
- En fazla 8 bin 500 metre yüksekliğe çıkabiliyor.
- Saatteki hızı ortalama 45 kilometre. Bu özellikler nedeniyle Solar Impulse'ı uçurmak hiç kolay değil, özel pilotaj yetenekleri ve sağlam bir fizik kondisyon gerekiyor.
PİLOTAJ VE ROTA
- Uçak 9 Mart 2015 tarihinde Abu Dhabi askeri havalimanından kalktı. 17 ayrı etapta dünya turu tamamlandı.
- Seyahatin en zorlu etaplarından biri Pasifik geçişiydi. Bu etabı askeri pilot olan Andre Borchberg geçti. 5 gün 5 gece aralıksız olarak uçağı kullanan Andre, böylece pilotajda bir dünya rekoru da kırmış oldu. Andre, okyanusa düşme riskine karşı denizde hayatta kalma dersleri almış.
- Pilotlar uyku ihtiyaçlarını Bertand'ın uzman olduğu “hipnotik uyku” ve “meditasyon” yaparak gidermiş. Zaten yıllardır yoga yaptığı için Andre’nin dayanıklılığı çok yüksek.
- Beslenmeleri de özel. Uçakta Nestle'nin hazırladığı özel menüler tüketilmiş. Günde mutlaka 2 buçuk litre su içilmiş.
- Tuvalet ihtiyacı pilot koltuğunun altında özel bir bölme ile gerçekleştirilmiş. İnişte o bölme boşaltılıyormuş. Bu bazen 3, bazen 4 ya da okyanusta 5 gün aralıksız uçmak demek!
- Uçakta klima ve benzeri hiçbir kirli teknoloji yok. Dolayısıyla pilotlar aşırı sıcak ve aşırı soğuktan sadece kıyafetleri ve kokpit ile korunmuş.
EKİP VE DESTEKÇİLER
- Solar Impulse ekibi 90 kişi. 30 mühendis, 22 teknisyen ve 22 misyon kontrolöründen oluşuyor. Elbette yüzlerce kişi gönüllü destek ve danışmanlık vermiş.
- Seyahat baştan sona tüm sosyal medya hesaplarından, YouTube kanalından ve Blog'dan yayımlandı. Sponsorlardan biri de Google.
- Karikatürler seyahatin iletişim araçlarından biriydi. Her etapta Bertrand ve Andre'nin çizimleri dünyaya servis edildi.
-
Solar Impulse projesini ana sponsorlar dışında Solvay, Omega, Schidler ve ABB gibi büyük kurumlar ve Altran, Swisscom, Google, MoetHennessy markaları destekledi.
Türkiye'den ise tek bir kurum innovasyona, hayallerin peşine düşmeye, teknolojiye ve temiz seyahate inanan bir marka projeyi destekledi: BRISA. Brisa yönetimi “tüm iş süreçlerimizde bir değer yaratmaya inanıyoruz, sürdürülebilirlik ana konumuz, fabrikalarımızda üretim süreçlerimizi buna göre düzenliyor, çevre dostu lastik üretmek için ARGE yapıyoruz.”Bu tam bizim aradığımız projeydi.” diyor.
SOLAR IMPULSE NEYİ DEĞİŞTİRECEK?
Şimdiden birçok şeyi değiştirdi bile!
Facebook, internet hizmeti için güneş enerjisi ile çalışan uydu üretme çalışmasına başladı. NASA elektrikli uçaklar için araştırmaları sürdürüyor. Airbus ve Siemens hibrit uçuş teknolojileri için işbirliği yapıyor.
Ama hepsinden önemlisi, Solar Impulse sanayinin ve tüketicinin düşünme sistematiğini değiştirdi. Öyle ya, bir uçak sadece güneş enerjisi ile dünya turu yapabiliyorsa bir elektrikli süpürge, beyaz eşyalar, hatta arabalar neden temiz enerjilerle çalışmasın!