Politis gazetesinin haberine göre, 2019 yılı başlarında bölgeyi ziyaret edecek olan BM Genel Sekreteri’nin Sürdürülebilir Kalkınma özel danışmanının bölgedeki iklim değişikliği konusunda bir belge hazırladığını duyurdu.
Güney Kıbrıs’ın girişimine değinen Bakan Kadis, şöyle dedi:
“Amaç, bölgenin özellikleriyle bağlantılı iklim değişikliklerinin göğüslenmesi için bir eylem planı geliştirilmesidir ve bu eylemler bölgesel düzeyde koordineli bir şekilde geliştirilecek. Bu çabanın bilimsel Koordinatörü olan uluslararası düzeyde tanınan Kıbrıs Enstitüsü’nün yardımlarıyla Kıbrıs, özellikle iklim değişikliği konularında bu koordinasyon rolünü oynayabilir. Bu inisiyatif ayrıca devletin desteğine de sahip”.
İklim değişikliğine karşı düzenlenecek eylemlere katılmaları için Güney Kıbrıs tarafından davet edilecek olan Doğu Akdeniz ve Orta Doğu ülkelerin toplam sayısının 15 olduğu belirtildi. Bu ülkeler arasında: Güney Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır, Ürdün, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Umman ve Suudi Arabistan bulunuyor.
Kadis, bu aşamada bu ülkelerle ilk temasların gerçekleştirildiğini ve bu inisiyatifin Beersheba kentinde gerçekleştirilen son Üçlü Toplantı sırasında Yunanistan ve İsrail liderlerine sunulduğunu açıkladı.
Güney Kıbrıs tarafından üstelenen bu girişme Türkiye’nin ne kadar katılıp katılmamak isteyeceği sorusuna Kadis, katılması için hiçbir ülkeyi zorlayamayacakları yanıtı vererek buna rağmen, Türkiye’yi de davet edeceklerine vurgu yaptı.
“Biz bu inisiyatifi çok önemli olarak algılıyoruz ve tüm ülkeleri ilgilendirmektedir” diye konuşan Bakan ülkelerle temasların Dışişleri Bakanlığıyla işbirliği içinde yapıldığını söyledi.
“Bu işlemlerin kesin başlatılması için istişare aşamasındayız. Temasa geçtiğimiz ilk ülkelerden olumlu tepkiler aldık ve ilk olumlu tepki Avrupa Komisyonundan geldi. Şimdi de katılacak olan diğer ülkeler ve uluslararası kurumlarla temasa geçeceğiz” diyen Bakan amacın bu işbirliğine Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda ve Tarım Örgütü gibi örgütlerin de katılımını sağlamak olduğunu kaydetti.