Birinci Fıkramız:
Bir köyün camisinde imam köylüye vaaz vermektedir. Bu sırada bir köylü koşarak teleş içine camiye girer ve ‘’Köyü sel basıyor ‘’der.Bütün cemaat hemen camiyi terk eder ve kaçar,Sadece imam camide kalır.Bütün ısrarlara rağmen köyü terk etmeyerek tanrının onu kurtaracağını söyleyerek camide kalır.Bir müddet sonra sel köye ulaşır.İmam çaresiz minareye tırmanmaya başlar.İlk kata geldiğinde bir kayık elir ve onu kurtarmaya çalışır.Ancak dini bütün imam tanrının onu kurtarmaya geleceğini söyleyerek kayığa binmez.Sular yeniden yükselir imam da ikinci kata çıkmak zorunda kalır yeniden bir kayık gelerek onu kurtarmaya çalışır.Ancak imam yine binmez ve tanrının onu gelip kurtaracağını söyler.Sular iyice yükselir ve imam tepeye çıkmak zorunda kalır.Tepesinde bir helikopter belirir ve ona helikoptere binmesini söyler,İmam helikoptere binmeyi da reddeder .Belli bir süre sonra sular yükselir ve hoca boğularak ölür.Kendisini Cennet’in kapısında melekler karşılar
Melek kendisine ‘’Cennette köşkünüz hazırlandı buyurun’’der.
İmam ‘’Cennete gitmek istediğimden emin değilim’’
Melek’’neden?’’
İmam ‘’Tanrı’ya biraz kırgınım’’
Melek ‘’Ne oldu ki’’
İmam ‘’Ben hayatımı ibadet ederek geçirdim.İnsanlara hep iyilik yaptım.Günah dan uzak durdum.Yaşadığım köyü sel bastı.Herkes kaçtı ama tanrının beni kurtaracağına inandığımdan kaldım.Ama görüyorsunuz ben şimdi buradayım’’
Tam bu sırada yukarıdan tanrının sesi duyulur
‘’Salağa iki tekne bir Helikopter gönderdik’’
İkinci fıkramız EZOP’dan
Bir sürek avında ,Avcılar bir Tilki’yi kovalamaya başlamışlar .Tilki ormanda odun toplaya bir Oduncuya yaklaşmış.Ondan kendisini saklamasını istemiş.Adam ona kendi kulübesini göstermiş.Tilki kulübeye girip bir köşeye saklanmış.
Biraz sonra Avcılar gelmiş ve oduncuya Tilki’yi görüp görmediğini sormuşlar.O da ‘’görmedim demiş,ama parmağıyla kulübesini göstermiş.Avcılar adamın işaretini anlamamışlar ve oduncunun sözüne inanıp ordan uzaklaşmışlar.
Tilki,onların gittiğini anlayınca kulübeden çıkmış,oduncuya hiçbir şey demeden uzaklaşmaya başlamış.
Oduncu duruma pek öfkelenmiş.‘’Nankör hayvan ! demiş.B öyle mi yapılır?canını bana borçlusun.Bir teşekkür bile etmeyecek misin ?’’
Tilki başını çevirerek.’’Teşekkür mü?Davranışların da sözlerin kadar güzel olsaydı ,teşekkür ederdim.Hem de binlerce teşekkür eder öyle giderdim’’,demiş .Sonra ordan uzaklaşmış.
Ve kıssadan hisse bir söz:
‘’Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur .Zamanında ‘’O’’na güvendiğim için,artık kimseye güvenmiyorum’’diye bir şey vardır..