Tiflis'deki parlamento binası karşısında protesto gösterisi düzenleyen muhalefet partileri, dünkü genel seçimin resmi sonuçlarını tanımadıklarını ve parlamentoyu boykota hazırlandıklarını açıkladı. Muhalefet temsilcileri, yeniden seçim düzenlenene dek protesto düzenleyeceklerini duyurdu.
Gürcistan Seçim Komisyonu'nun 31 Ekim genel seçimlerinde iktidardaki Gürcü Rüyası partisinin oyların yüzde 48.07'sini, en büyük muhalefet bloğu Birleşik Ulusal Hareket'in oyların yüzde 27.12'sini aldığını duyurmasının ardından, başkent Tiflis protesto gösterilerine sahne oldu.
Gürcistan'ın en zengin kişisi Bidzina İvanişvili'nin kurduğu Gürcü Rüyası tek başına hükümet kurabilecek oy alırken, seçime hile karıştığını iddia eden muhalefet partileri sonuçları tanımadıklarını açıkladı.
Muhalefet partileri, bugün Tiflis'te protesto gösterisi düzenleyerek yeniden seçime gidilmesini talep etti.
Parlamento binası karşısında eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin desteklediği ve 30'dan fazla partinin biraraya geldiği Birleşik Ulusal Hareketi - Birleşik Muhalefet seçim bloğu, Agmaşenebeli Stratejisi seçim bloğu, Lelo, Avrupalı Gürcistan, Gürcü İşçi Partisi, Birlik Gürcistan-Demokratik Hareketi'nin binlerce taraftarı toplandı.
Parlamento boykotu gündemde
Kalabalığa seslenen muhalefet temsilcileri, hükümeti seçimlerde hile yapmakla suçlayarak sonuçları kabul etmediklerini ve parlamentoyu boykot etmeyi değerlendirdiklerini söyledi.
Uluslararası topluma çağrı
Yeniden seçim talep ettiklerini belirten muhalefet temsilcileri, uluslararası toplumu da seçim sonuçlarını kabul etmemeye çağırdı.
8 Kasım'dan itibaren Tiflis'te büyük protesto başlatacaklarını ve yeni seçim düzenlenene dek direneceklerini duyuran muhalefet temsilcileriyle taraftarları, ardından Bidzina İvanişvili'in evine doğru harekete geçti.
AGİT: İktidar partisi ile devlet arasındaki sınır kalkıyor
Öncesinde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Gürcistan seçiminin rekabetçi geçtiğini ve temel haklara genelde saygı gösterildiğini, ancak seçmenlere baskı yapıldığına dair suçlamalar olduğunu ve iktidar partisi ile devlet arasındaki sınır çizgilerinin bulanıklaşmasının halkın seçim sürecine güvenine zarar verdiğini söylemişti.