Yemek için tarih alındı, sonunda. Sonunda bir araya geliyorlar, ama bu defa da önümüz de, bir buçuk yıl gibi, kısa bir zaman var. Aslında istenilse çok şey yapılır ya, hadi neyse. Tekrardan bir araya, geliyor olmaları bile, bence önemli aslında. Kim mi, tabii ki Kıbrıs Türk Toplumu Lideri Sn. Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Toplumu Lideri Sn.NikosAnastasiadis. Dünkü akşam üstü haberlerinde, yerini alan bu haber, beni heyecanlandırmadı değil hani. Sonunda bir araya gelecek olan Kıbrıs Türk Toplumu Lideri Sn. Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Toplumu Lideri Sn.Nikos Anastasiadis BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın da resmi olmayan yemekli toplantı da yer alacağı açıklandı. Açıklanır açıklanmaz, içimi buruk bir heyecan sardı. Bu defa acaba mı diye düşündüm, çünkü görüşmelere dair, geçmiş acı tecrübelerimiz var. Çözerler mi diye. Başlar başlamaz, çözüme ulaşamasalar bile, en azından,Derinya kapısı ile Aplıç kapısını güven artırıcı önlemler çerçevesinde açarlar mı? Temennim yemekli toplantıdan sonra, yapılacak ilk toplantıda, Derinya kapısı ile Aplıç kapısının güven artırıcı önlemler çerçevesinde açmalarıdır. Zira iki lider de bir adım atmaz ve dış güçlerin söylemlerine takılır kalırsa, günün sonun da zararı toplumlarımız görecektir. Aslında çok değil, on yıl daha Kıbrıs sorunu çözülmezse, Kıbrıs Rum Toplumu karşısında muhatap olacak, Kıbrıslı Türk bulamayacaktır. Benim temennim, sorunun çözülmesi ve artık Kıbrıslı Türklerin biran önce, dünya ile bütünleşip, ambargolardan kurtulmasıdır. Eğer çözüm olmazsa ve bu sorun bu şekilde sürüp gider, bu gün yaşadığımız döviz olayı gibi depremler, bizi daha çok erken toplum olarak, yok olmamızı sağlayacaktır.
Günün Sözü:
İnsanIar sadece konuştukIarı şeyIerden değiI, sustukIarı şeyIerden de sorumIudurIar. Uğur Mumcu
Günün Kitabı: