Mikrop gibi giriyorlar kanımıza ve sinsince beynimizin tümünü esir ediyorlar.
Hatta öylesine allayıp pulluyorlar ki, savunur hale geliyoruz.
Evet kapitalistlerden söz ediyorum.
Resmen beynimizi uyuşturmanın tüm yollarını kullanıyorlar.
Öyle ki kötü ve zararlı olan şeyleri bile savunur hale geliyoruz.
Düşünün ki ,KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonunun himayesinde “güzellik yarışması” bile düzenlenebiliyor.
Gencecik beyinlere, “herkes kozmetikle ya da estetik operasyonlarla güzel olabilir” mesajı veriliyor.
Gençler, estetik ve kozmetik sektörünün içine atılarak hem psikolojik hem fiziksel anlamda yıpratılıyor.
Çocuklar, küçük yaşlardan itibaren “ideal bedene”, ”güzelliğe” özendirilerek, daha gelişimini tamamlamadan, güzellik normlarına uyum sağlamak için hem sağlıksız besleniyor hem bir çok yeteneğinin gelişmesini engelliyor hem de maddiyata önem veren sorunlu çocuklar haline geliyorlar.
Daha çocuk yaşta kozmetik sanayisine hizmet etmeye mahkum ediliyorlar.
“Geliri, uyuşturucu ile mücadelede ve kanser hastalarına yardımda kullanılacak” denerek insanların duyguları sömürüldüğü için de herkes onay veriyor.
Hatta böyle bir olayı alkışlanıyor.
Elbette ki, yardıma muhtaç tüm insanlara hatta canlılara yardım etmek dünyanın en güzel işi ve en güzel dayanışma örneği.
Ancak insanların bu hassasiyetini kullanarak gençleri sadece görselliğe yöneltip, kendilerinin getirmediği doğuştan gelen vücut özellikleriyle yarıştırmak ne kadar doğru?
Kaldı ki, “Uyuşturucuyla mücadele” ya da “kanser hastalarına yardım derneği” kapitalizmin bu çirkin oyununa nasıl alet olur?
Gençlerin kişisel gelişimine yardımcı olabileceği, hayata tutunabileceği onca yetenekleri varken, sanatla, bilimle kendilerini göstermelerine yardımcı olmak varken neden beyinlerini uyuşturan güzellik yarışmaları yapılıyor?
Güzellik yarışmalarında amaç nedir?
Ne sergileniyor?
Gençler hangi yeteneklerini sergiliyorlar?
Pazara sunulan nedir?
Kadın olmak bedenle midir?
Erkeklerin vücutlarının güzelliklerini sergilemelerinde amaç ne?
"En güzel" seçilmenin bu yaşama katkısı var mıdır?
Dereceye gireni yapay bir özgüvenle şişirmeden, dereceye girmeyeni de bunalıma sokmaktan başka ne işe yarar bu yarışmalar?
Elbette ki beğenilmek herkesin ruhunu okşayan bir durumdur, ancak bunun tek yolu güzellik yarışmaları mıdır?
Bir insan nasıl kendi bedenini, kozmetik sanayinin rant düzenine alet eder?
Neden gencecik beyinler, bu tür yapay yaşama mahkum edilir?
Uyuşturucuyla mücadelenin görevi "güzellik yarışmaları" düzenlemek midir?
Kendileriyle barışık gençler yetiştirmek yerine, kendi doğallıklarıyla savaşan gençler yetişmesine alet olmak uyuşturucuyla mücadeleye katkı mı sunacak?
Hayatı olduğu gibi kabul eden, hayatla ve kendisiyle barışık, sorgulayan, sorunları ile yüzleşip çözüm üretebilen doğal yaşamayı becerebilen gençler yetişmesine engel olan bu tür yarışmaları düzenlemek, savunmak ve hatta katkı sağlamak çocuklarımıza kendi ellerimizle yapabileceğimiz en büyük kötülük değil midir?
Bizler bu yarışmaları alkışladıkça, hayranlıkla izledikçe gençler bedenlerini sermaye olarak görmeyecekler mi?
O yüzden ,bırakın artık gençlerin bedenleri beyinlerini değil, beyinleri bedenlerini idare etsin.
Gelecek nesillere kötülük yaparak, ne uyuşturucuyla mücadele eden gençlere ne de kanser hastalarına yardım edemezsiniz.
Her tür kanserden kurtulmak mümkün artık ancak “bu yarışmalar” toplumun beynine yerleşmiş en tehlikeli hastalıktır ve beyni öldürür.