1974 yılında göçmenlerin yarışarak iskan edildiği yer Güzelyurt. Yeşilırmak Angolem,Geziveran ve Elye gibi verimli topraklarla,Narenciye üreticiliği ve ticareti yapan Lefke .Sonuç olarak Kıbrıs’ın ekonomik yönden en güçlü bölgesi haline getirmiştir.
O dönemlerde puan değeri en yüksek bölge Güzelyurt bölgesiydi. Ayni puan karşılığında Girne’de en az 20-25 kat değer alırdınız.
Sonra 1976 yılında Demokrasiye geçerken bölge de Lefkoşa ilçesine dahil edilmiştir. İşte bu tarihten itibaren bölgede cepheleşmeler başlamıştır.Bölge özellikle 1981 yılında UBP’nin TKP’ye karşı sağladığı hakimiyet ile UBP’nin kontrolü altına girmiş .
Bu tarihten sonra partizanca düşünce ve uygulamalar hem bölgeye yatırımları azaltmış, hem de bölge ekonomisinin geriye gidişatını sağlamıştır.
Gelinen noktada Güzelyurt ekonomi olarak çökmüş,büyük göç yaşayan,nüfusu azalan,hiçbir yatırım yapılmayan,esnafını bırakın vergisini sigortasını,telefon ve elektrik parasını ödeyemeyen.Ürünü ağaçta kalan Narenciye üreticilerinin,Patatesini,karpuzunu ve de diğer ürettiği ürünlerini satamayan .Bir zamanlar nerdeyse tüm Kıbrıs’ın yerli muzunu üreten Yedidalga köyünde üretimin artık yapılmadığı üreticilerin feryatları ile günlerini geçiren bir Güzelyurt ilçesi.
Bütün bunlar gelişirken bu gelişimden en büyük zevki politikacılarımız almıştır.
Politikacılarımız. Güzelyurt İlçesin de yaşayanları. bölgedeki belirgin geriye gidişin ve de yatırımların engellenmesinin sebebinin Bölgenin ayrı bir ilçe olmaması gibi bir mazerete bağlamışlardır.Sözde ''Bizim vekillerimiz iyi fakat Lefkoşalılar önlerini kesiyor,yatırımları Lefkoşa alıyor'' Maalesef bölge halkını böylesi büyük bir yalanla aldatan politikacılar hep popülist politikalarla sandalyelerinde oturmayı hedef almışlardır.Sonunda onların da sözde önderliği ile isyan ettik Güzelyurt ilçe olsun diye sokaklara döküldük..başardık da.
Artık ilçeydik vekillerimiz İlçelerinin kalkınması için çalışacaklar ve Güzelyurt ilçesi yeniden eski günlerine kavuşacaktı.
Öyle mi oldu? Tam tersi Ayakta duran hangi ekonomik değerimiz varsa süratle yok oldu, Esnaf satış yapmadan dükkânını kapatma, Sosyal sigorta yatırımlarını, telefon elektrik gibi diğer zorunlu ödemelerini yapamayacak duruma düşürüldü, Ürettiği satamayan başta narenciye ve diğer üretim alanlarına dönüştürüldü, Sözde esnaf kredisi altında aldığı kredileri ödeyemediğinden faiz mağduru durumuna düşürüldü, vergi borçları dağlar gibi büyüyerek vergi borçları nedeniyle Maliye bakanları önünde ağlar duruma düşürüldü.
.7(yedi) vekil ile başladığımız serüvene 6(altı) vekil ile devam ediyoruz ve 5(beş) vekil sınırındayız (muhtemelen bu seçimlerde 5'e düşeceğiz). Bölgede seçilen vekillerimiz da partiler da ayni hep 5 vekil iki parti arasında bölüşüldü(bazen sayı 6 da oldu) ve ya biri ya da diğeri Hükümette oldu...
Bir dönem hariç Güzelyurt Belediyesi hep UBP’li başkanlarca yürütülmekte. Son başkan çok uzun bir süredir başkanlık yapmaktadır. Çok hırslı ve partizan bir başkandır.İlk yıllarında şehrimize iyi hizmetler yaptığını en azından önceki başkanların başaramadığı su,çöp ve yol düzenlemelerini yapmıştır.Sonraki dönemlerinde hep büyük vaatler ile ve partizanca uygulamalar ile seçilmiştir.Öngördüğü hiçbir projede başarılı olamamıştır.Son dönemlerde sadece TC.Elçiliğinden sağladığı kaynaklarla restorasyon işlerini yürütmektedir.En büyük zevki zamanında Portakal festivali olarak başlatılan ve ana teması narenciye olan bir festivali panayıra çevirmiş.Her yıl bu panayırı yapmak için Güzelyurt halkından topladığı paraları gösteriş ve zevk yapmak için havai fişek olarak havaya atan bir başkan.Evlerimizde sular artık eskisi gibi akmıyor.onun umurunda değil gösteriş için refüjlere ektirdiği çimleri su hortumları ile sulatmaktadır.Belediye çöplerini su aküferlerinin üzerine depolamaktan çekinmemektedir.Hayvan barınağı adı altında rezilce işler yapmaktadır.Böylesine hırsı ve zevki için Belediye Başkanlığı yapan başka başkan yok.Her yıl festival zevki için belediye harcadığı paranın hesabını halka vermez.
Sonuç olarak Güzelyurt ilçesinde hiçbir politikacı halkına hesap vermez. Seçilmiş oldukları süre içinde popülizm yaparak, adam kayırmacılık ve partizanlık yaparak tekrar seçilebilmektedirler.
Böyle gelmiş böyle mi gidecektir.Karar sizin..