Güzelyurt Geliştirme ve Kalkındırma Derneği’nin (GÜKAD) Güzelyurt Kentsel Gelişim ve İklime Duyarlı Kentler Çalıştayı sonuç bildirgesi basın toplantısıyla açıklandı.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Lokali’nde yapılan basın toplantısında GÜKAD Başkanı Reşat Kansoy çalıştayda ortaya çıkan sonuçları açıkladı.
Güzelyurt ilçesinde ülkesel fiziki plana uygun dört iktisadi kalkınma organizasyonu yapılması gerektiğini dile getiren Kansoy, bunları Tarım, Turizm, Üniversite ve Küçük Sanayi olarak açıkladı.
Tarımın bölgenin lokomotif sektörü olduğunu kaydeden Kansoy, Türkiye’den gelen suyunu bir an önce Güzelyurt Ovası’na ulaştırılması gerektiğini, ülke genelinin %80’ini karşılayan bölgenin istikrarlı tarım politikaları ve bilinçli üretim ve zehirsiz “iyi tarım modeli” açısından gelişmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kansoy, Güzelyurt bölgesinde 12 ay turizm yapılabileceğini de belirterek, turistlerin bölgede daha çok vakit geçirmesini sağlayabilmenin yollarının bulunması gerektiğini, sağlık ve konferans turizminin önemli olduğunu ve ilk etapta 1500 yatak kapasitesi hedefinin konulması ve Akdeniz-Yayla sahil şeridi yolunun revize edilerek bölge flora ve faunasına saygılı inşa edilmesi gerektiğini kaydetti.
Küçük sanayi açısından özelikle turunçgil, nar, arıcılık ve benzeri gıda orijinli sanayinin bölgede teşvik edilmesi gerektiğini belirten Kansoy, çarpık kentleşme ve kent siluetini bozan yapıların “anti-mühendis” bir Güzelyurt yaratarak Güzelyurt’u “Girneleştireceğini” ifade etti.
Kansoy, acilen bir ön emirnamenin Güzelyurt için yayınlanması gerektiğini kaydederek, Güzelyurt’un Adanın bakir kalmış tek ilçesi olduğunu, İmar Planı ve akabinde Master Planının yapılmasının gelecek nesillerin refah ve mutluluğunun teminatı olacağını dile getirdi.
Güzelyurt’un doğal peyzaj alanlarının korunması “Yeşil Kent” olabilmesi için herkesin birlikte çalışması gerektiğini de kaydeden Kansoy, afet yönetmelikleri ve risk analizleri ile “Afet Planlama ve Koordinasyon” organizasyonları yapılması gerektiğini de belirtti.
Dere ve dere yataklarına Fasıl 86’ya aykırı şekilde müdahale edildiğini, dolgu yapılarak peyzaj alanı yaratıldığına da işaret eden Kansoy, çoklu kat inşaatlara ruhsat verilerek Fasıl 96’nın ihlal edildiğini kaydetti.
Kansoy, evsel ve katı atıkların “vahşi depolama” yöntemiyle Kalkanlı bölgesinde Güzelyurt Su akiferi üzerine depolandığını ve bugünlerde yeni çöp alanları açılarak tahribatların arttığını görmenin üzüntü verici olduğunu söyledi.
Yayla köyünün en yüksek kanserden ölüm oranına sahip olduğunu belirten Kansoy, bölgenin kanser araştırmaları için pilot bölge ilan edilerek, ülke genelinde kanser ile toplumsal mücadele başlatılması gerektiğini ifade etti.
ODTÜ’de kurulan güneş panellerinin temiz enerji ve sürdürülebilir enerji modellerine örnek alınması gerektiğini belirten Kansoy, bu tür enerji kaynağı kullanımının konut ve işletmeler bazında artırılması gerektiğini vurguladı.
Kansoy, Güzelyurt’un göç veren bir bölge olduğuna da işaret ederek, göçü önlemek veya yavaşlatmak için iktisadi kalkınma planının yaşama geçmesi yanında, konut edinme sorununun çözülmesi gerektiğini belirtti.
“Üner Berkalp Stadı çevresindeki askeri birliklerin meskûn mahal dışına çıkarılarak, boşalan alanların toplu konut ve sosyal konut modelleriyle değerlendirilmesinin mümkün olduğunu” dile getiren Kansoy, değerli toprağı zengin tarım arazileri nedeniyle mekansal büyümenin toprak tuzluluk oranı yüksek ve tarıma elverişsiz topraklar üzerine yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.