Dışişleri Bakanlığı, KKTC sınırları içinde bulunan ve Kıbrıs Türk tarafına ait Güzelyurt bölgesinin iadesinin veya gelişiminin durdurulmasının söz konusu olmadığını kaydederek, kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşma arayışı sürerken, yer isimleri zikrederek makul olmayan taleplerde bulunan açıklamalar yapılmasının yersiz olduğunu belirtti.
DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun, Güzelyurt bölgesinin iadesi olmadan çözüm olamayacağı yönünde bir açıklama yaptığını kaydeden Dışişleri Bakanlığı, 14 Ağustos tarihli bu açıklamayı şiddetle kınadıklarını duyurdu.
Dışişleri Bakanlığı, Enformasyon Dairesi aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, “Kendilerine olumlu bir amaca hizmet etmeyen tavırlarını terk etme yönündeki çağrımızı yineliyoruz” ifadesine yer verildi.
“BU AÇIKLAMALAR RUM TARAFININ ESAS NİYETİNİN ÇÖZÜM OLMADIĞINI ORTAYA KOYMAKTA”
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması şöyle:
“Güney Kıbrıs’ta DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun, 14 Ağustos tarihinde yaptığı ve Güzelyurt bölgesinin iadesi olmadan çözüm olamayacağı yönündeki açıklamasını şiddetle kınıyoruz. Rum tarafının, son dönemde gittikçe artan ve Kıbrıs Türk tarafınca kabul edilemez olan unsurlar öne sürülerek ön-koşullar yaratan bu tür mesnetsiz açıklamalarını takip etmekteyiz. Bu tür açıklamalar Rum tarafının esas niyetinin çözüm olmadığını ortaya koymaktan başka bir amaca hizmet etmemektedir.
KKTC sınırları içinde bulunan ve şüphesiz Kıbrıs Türk tarafına ait Güzelyurt bölgesinin iadesinin veya gelişiminin durdurulmasının söz konusu olmadığını, Kuzey’deki birçok bölgede olduğu gibi bu bölgede de kalkınmak için yıllar içinde çok emek sarf edildiğini, zaten müzakerelerdeki amacın toprak vermek değil, gerekli görüldüğü takdirde, toprak düzenlemelerinin yapılması ihtimallerini tartışmak olduğunu vurgulamakta fayda görmekteyiz.
Kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşma arayışı sürerken, yer isimleri zikrederek makul olmayan taleplerde bulunan açıklamalar yapılmasının çok yersiz olduğu izahtan varestedir. Kıbrıs Rum tarafı, ön koşul yaratarak müzakere sürecini sekteye uğratma çabası içerisindedir. Kendilerine, olumlu bir amaca hizmet etmeyen tavırlarını terk etme yönündeki çağrımızı bu vesileyle yineleriz.
Anavatan Türkiye’nin garantisinin devam ettiği bir anlaşmanın Kıbrıs Rum tarafınca kabul edilmeyeceğini ayrıca iddia eden açıklamanın, tüm çağrı ve uyarılarımıza rağmen geçmiş Rum açıklamalarının tekerrürü olduğunu hayretle gözlemlemekteyiz. Bu bağlamda, Anavatan Türkiye’nin garantisinin, açıklamada iddia edilen şekilde anlaşma istenciyle çelişen bir ön-koşul değil, geçmişte yaşanan Rum saldırılarının akabinde uğradığımız mağduriyetlere karşı bir güvence unsuru olduğunu hatırlatır, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olmayan bir çözümü Kıbrıs Türk halkının kabul etmesinin söz konusu olmadığını bir kez daha vurgularız.”