Belli bir dönem Cengiz Topel Hastanesinin yeterli doktor sayısına ulaştığı ve Güzelyurt’taki Polikliniğin yeterli hizmet verdiği dönemde sağlık sorununun çözüldüğünü kabul etsek de zaman içinde gerek CTH’de gerekse Güzelyurt polikliniğinde hizmetler geriletilerek Bırakın sadece Güzelyurt halkını Lefke bölgesi halkını da mağdur duruma düşürmüştür.
Kırk bir yıldır Güzelyurt ve Lefke halkı bu sorunla cebelleşmektedir.
1998 yılına kadar Bölge Milletvekilleri Güzelyurt ayrı bir ilçe olmadığı için yeterli hizmeti veremediklerini savunmaktaydılar.
1998 yılında ayrı bir ilçe olarak seçime katıldık ve yedi milletvekilimiz oldu.
Oldu da ne oldu daha büyük hizmet mi yapıldı.
KKTC bütçesi 200 000 TL’lik yatırım bütçesi ile onaylandı, o da para bulunursa. Anımsıyorum Başbakan ve yardımcısı Güzelyurt’a davet edildi garnizon sinemasında halka hitap ederek Güzelyurt halkına 200 Trilyonluk yatırım vaat ettiler. Yazık ki şakşakçılar onları kahraman gibi alkışa boğdular.
O günden sonra bırakın hiçbir şey yapılmadığını bölge halkı en büyük göçü yaşar duruma getirildi. Halk daha fazla kamplara bölündü. Ekonomik çöküntü nedeniyle başta gençler ve halk siyasi partilerde etek öper duruma getirildi.
Aynen UBP’nin kurduğu düzen gibi benden olmayana ekmek yok mantığı bölge siyasetine egemen oldu.
Halk keskin sınırlarla parçalara bölündü. Güzelyurt’da hiçbir ayni amaca yönelik sivil toplum örgütü ve birlik bulamasınız. İngiliz’den kalan böl ve yönet düşüncesi aynen geçerlidir.
Bırakın halkı kamplara bölmeyi Güzelyurt ve Lefke beldelerini da birbirlerine düşman etme noktasına kadar işi büyütmüşlerdir. Her iki beldedeki parti sempatizanları da bu ayrılığa gaz vermektedir.
Bu bölme ve parçalama sonunda nerdeyse yedi milletvekili ile başlayan ilçe serüveni beşe düşme noktasına gelmiştir.Üstelik kendini mağdur hisseden Lefke ayrı ilçe talebini dillendirmektedir.Güzelyurt’un altı vekili da Güzelyurt’dandır Lefke’nin hiçbir vekili yoktur.Tabi bu sonucu bölünüp parçalanan parti sempatizanları sağlamıştır.
Son üç yılın konusu: Cengiz Topel Hastanesinin rehabilitasyon merkezi yapımı için özel sektöre devri ve hastanenin buna bağlı gelişimi ve de Güzelyurt’a 2.nci basamak hastane yapımı olarak gelişmekte ve bu yönde iki belde halkı birbirine düşman durumuna düşürülmektedir.
Politikacıların örgütlediği iki taraftaki militanlar da bu kavgayı körüklemektedir.
Maalesef bu süre içinde hükümet edenler hep tavşana kaç tazıya tut mantığı içinde her iki belde halkını birbirlerine kırdırma noktasına gelmişlerdir.
10 Eylül tarihinde Güzelyurt’da karşılıklı eylem yapılmıştır. Sanki da Lefke beldesi ile birlikte hareket kararı alan ve ortak aldıkları karar olan ‘’Güzelyurt’a tam teşekküllü hastane yapılmasını destekliyoruz, ayni zamanda Cengiz Topel Hastanesinin da 2.ci sınıf hastane olarak devamını destekliyoruz’’görüşüne rağmen karşı grup bu arkadaşlara hainler diye saldırmıştır.
Gaip olan bütün bunlar olurken hiçbir Güzelyurt milletvekilinin ortada olmaması ve dernekler içindeki uzantılarının da dernekleri ile birlikte orda olmamasıdır. Sadece bir Belediye müdürü afiş sökerek ve vatandaşı tahrik ederek bu eyleme katılmıştır.
Benim kısa vadede uygulama bulacak önerim var.
1- Cengiz Topel Hastanesinin kadroları tamamlanacak ve eksik aletleri tamamlanacak
2- Güzelyurt polikliniği kısa sürede aynen Dr.Nalbantoğlu Hastanesindeki Acil servis konumuna getirilecek ve ilave Ambulans takviyesi yapılacak(Yukarıdaki odalar kullanılacak)
3- Kalkanlı’da Devletin kontrolüne geçen ve çalıştırılmayan Otel’in yarısı Rehabilitasyon merkezi yarısı da burada tedavi görecek hastaların ailelerine hizmet verecek Otel durumuna getirilecek ve Güzelyurt ekonomisine katkı sağlanacak.
Eldeki para ile ancak bunları yaparsınız. Halkı da Üç ayda Güzelyurt’a tam teşekküllü hastane yaparız aldatmacası ile kandırmayınız. Üç ayda 110 metre kare ev yapamazsınız.