1878’’de, Osmanlı bizi, Müslüman tabasını yani; İngilizlerin ve Rumların insafına terk edip gittikten sonra… Başımıza gelmedik bela, melanet kalmadı. En kötüsünü anlatmak için, “ bir mezar tahtası kaldı başımıza değmeyen “ derler ya; bizim başımıza ecelsiz, suçsuz, günahsız ne mezar tahtaları vuruldu dünya alem biliyor! Gelen vurdu, giden vurdu. Etnik ve dinsel ayrımcılığı körükleyerek, toplumları düşman etmekte “ usta “ olan İngilizler, bizi Hristiyan Rumlarla birbirimize kırdırdılar! Aynı sokakta, aynı mahallede, aynı köyde iç içe, duvar komşusu olarak yaşadığımız Rumlarla can düşmanı oluverdik İngilizler sayesinde. İngiliz’in bize verdiği kimlik kartlarında, aidiyetimiz “ İslam’dı. “ Böldüler ve yönettiler! Stratejik “ böl – yönet “ taktiğini, ABD’ye de benimsettiler ve dünyayı birlikte yönetmek (işgal etmek ) için, kapitalizmin zirvesinde, emperyalizmde buluştular! Bu ikiliye sonradan Almanya ve Fransa da katılınca, ihtiyaç duyulan askeri gücü de NATO adı altında oluşturdular. ABD, 1. Dünya Savaşında belirleyici aktör değildi. Avrupa’yı henüz keşfedememişti. Çanakkale savaşlarında ve Türk Kurtuluş savaşında yoktu. ABD bu savaşlara katılabilseydi, herhalde tarih başka türlü yazılırdı. Osmanlı İmparatorluğunun son toprakları, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Ermenistan arasında paylaştırılır, Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet kurulamazdı. Lenin yenilir, Rus Çarlığı devam ederdi. ABD, emperyalizmin Anadolu’da yenilgisini kabul edemedi. Türkiye Cumhuriyetini uzun yıllar tanımadı. 1928 yılına kadar Ankara’ya Büyükelçi atamadı. 1917 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB ) kuruluşu, kapitalist dünyaya öyle bir korku saldı ki… … Avrupa ve Amerika kıtalarında “ komünizme karşı “ savaş ilan edildi. Nice aydınlar, bilim insanları, gazeteciler, rejim muhalifleri idam edildi, hapsedildi. ABD’de, fizik profesörleri karı – koca Rosenbergler Sovyet casusu diye elektrikli sandalyede idam edildiler! Türkiye’de komünist avı başlatıldı. Nazım Hikmet hapsedildi. Şair – yazar Sabahattin Ali öldürüldü. ABD’nin bu paranoyası yüzünden hem bizde hem de dünyada çok insan katledildi, birçoğu işkenceden geçirildi. İşte; SSCB battı, komünizm bitti. Rusya, kapitalist ülkeler kervanına katıldı. Ancak, emperyalizm bitmedi. Herkes aynı safta yer alınca, savaşlar biter, dünyaya barış gelir diye sevinmiştik hepimiz! Unuttuğumuz bir şey vardı… … Dünyanın paylaşımı bitmemişti. Ve emperyalizmin, aradan yüz yıl da geçse, intikamını mutlaka alacağını unutmuştuk. Bölgemizde; Kıbrıs’ta, Türkiye’de, Suriye’de ve tüm Orta Doğuda yaşanan budur! Öçlerini kanlı alıyorlar…