İki damla yağmur yağdı, memleket battı…
Elektrikler gitti, telefonlar bitti, yollar battı, çöktü…
Neymiş efendim, beklenenden fazla yağmur yağmışmışmışmışmışmışşşşşşş!!!
Breh breh brehhhh!!!
Kırk senede 39 hükümet kurma başarısı göstermiş bu devlet ve belediyeleri, kırk senede halktan topladığı vergilerin bir tek kuruşunu bile altyapıya harcamamış, topladığı verginin her kuruşunu, cevizcinin çuvalından topladığı için olsa gerek, patlayana kadar tıka basa doldurduğu memur ve sonrasında emekli ettiği kadrolara rant usulü harcamıştır…
Yetmemiş, Türkiye'den gelen paraları da maaşlara harcamış, artırdığını da ya beceriksizce ve rant yöntemiyle harcayarak çar çur etmiş, ya da proje üretmeyip paranın geri gitmesine neden olmuş…
Örnek mi istersiniz!
Bu ülkenin bütün karayolları baştan başa Türkiye'den gelen yardımlarla yapıldı, ancak bir metresi bile adam gibi yapılmış değil!
Yollar ve trafik sistemi (sistemsizliği) baştan başa ölüm tuzaklarıyla dolu, çünkü yapım sırasında denetim diye bir şey yok!
Sağlık sistemi tam anlamıyla çökük, sürünüyor…
Eğitim sistemi tam bir rezalet, Şırnak seviyesine bile çıkamıyor, sürünüyor…
Güvenlik tepetaklak, ortalıkta her türlü yolsuzluk, soysuzluk kol geziyor…
İpini koparan buraya geliyor, kumarhane kuruyor, meyhane kuruyor, kerhane kuruyor, memleketin en güzel yerlerini işgal ediyor, bir kuruş vergi de vermiyor, sübvansiye usulü tükettiği elektriğin parasını da halka ödettiriyor…
Memleket tam bir açık hava tımarhanesi…
Aynı yağmurun beş kat fazlası Rum tarafına da yağıyor da bir zırnık sorun olmuyor, neden acaba?
Üstelik de Rum tarafı, dakika başı elektriğe, seyrüsefere, sigortalara, telefonlara ve bilimum vergi kalemlerine ikide bir cart curt zam yapmıyor…
Dahası, Rum tarafının her başı sıkıştığında maddi olarak yardımına koşan bir Türkiyesi de yok!
Yok AB fonları varmış, yok bilmem ne fonları varmış, yok bilmem nerden yardım alırmış…Lafgüzarlık!
Bizim Türkiye'den aldıklarımızın yanında solda sıfır kalır Rum tarafına gelen yardımlar, ve dahası, Rum tarafının yardıma da ihtiyacı yok, siyasetçisinin, yöneticisinin ve seçmeninin aklı var, o da yeter!
Rum tarafında halkın verdiği görevi suistimal eden doğrudan hapse girer, bizde ise halkın tepesine biner de biner…
Açık ve net mi?
KKTC'nin ucube devlet yapısında ise bütün suç şu "Allah'ın belası havada!"
Yağmur yağmaz "kuraklık var diye bös bös bönürülür", çiftçiler oturduğu yerde cebimizden kesilen vergilerden, Türkiye'den gelen yardımlardan "derlenen, toplanan paralarla" kuraklık parasını kapar!
Kapamazsa, yolları kapatır, yapmadık rezillik bırakmaz…
Varlıkları bir başka türlü rezillik vesilesi olan, şımarıklıkta sınır tanımayan sendika müsveddeleri de her kapazelikte meydandadır, olur olmaz her rezilliğin içindedir…
Trafik kazası olur, sendikalar utanmazlığı ele alır, çocukları polisin karşısına dizer, iki günlük rezillikten sonra herkes susar, kimse ne halt etmeye çocukların arkasına saklanıldığını ve rezillikte sınır tanımayan eylemlerin neden yapıldığını anlamaz, olan kırılan dökülen çitlere olur, cebimizden kesilen vergilerle yenisi yapılır!
Meclis'deki muhalefetin "seçmeleri" ise yollara dökülerek, rakip olan hükümeti bombardıman eden çocuklarla hiç utanmadan, sıkılmadan, gurur duyar!
Ancak ve ancak, ne muhalefetin "seçmelerinin" ne de hükümetin "seçmelerinin" aklına şu eleştiriyi yapmak gelmez: Biz üzerimize düşeni yapmadık diye bu ülke açık hava tımarhanesine döndü, yollar ölüm tuzağından farksız, en ufak bir yağmurda memleket batıyor, çocuklar da bizden daha cesaretli ve duyarlı ki haklarını kendileri aramaya kalkıyor, bizim utanmamız gerek, yerin dibine girmemiz gerek, bir an önce pılıyı pırtıyı toplayıp ayak altından çekilmemiz, hatta defolup gitmemiz gerek, ne iktidar olmayı, ne de muhalefet olmayı beceremedik, devlet yönetimindeki kaliteyi ve kapasiteyi bakkal yönetecek seviyeye bile getiremedik…!!!
"Biz başarılıyız" diyenin alnını karışlarım, işte manzara ortada!
Rum tarafından bizim basını ve yaşadıklarımızı takip edenler eminim poposuyla güler halimize…
Emin olun, Karpaz'daki eşeklerin durumu bile Kıbrıslı Türklerin ne olduğundan, ne olacağından çok daha önemlidir, Rumlar için…
Bize "beslemesiniz" dediklerinde hop oturup hop kalktığımız Türkiye'nin siyasileri ve yöneticileri, hani şu devlet yönetiminde beceriksizlikte sınır tanımayan ve Türkiye'yi başlarına giyen "Türkiye'nin siyasileri ve yöneticileri" bile bize bunu diyebiliyorsa, onlardan daha beceriksiz bir devlet yönetimimiz, devlet düzenimiz, daha beceriksiz ve beceriksizlikte ve keza acizlikte "tanımsız, tarifsiz" bir siyaset, siyasetçi ve seçmen profilimiz varsa, varın siz düşünün halimizi…
On puanlık bir soru sorsam: Dünyanın en utanmaz yöneticileri ve en arlanmaz seçmenleri hangi ülkededir bu durumun sorumlusu kimdir, nedir diye bir soru sorsam ne cevap verirsiniz acaba?
Hava, cıva, bulut ve yağmur meselesi canım!